Türk Eğitim Derneği’nini düşünce kuruluşu TEDMEM’in, tartışmaları devam eden ‘öğretmene performans’ yönetmelik taslağıyla ilgili raporunda; veli ve öğrencilerin öğretmenin performansıyla ilgili not vermesinin doğru olmadğı vurgulandı. Buna karşın öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi için bir değerlendirme sistemine ihtiyaç olduğu da belirtildi.
Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM, eleştirilere neden olan ‘ÖğretmenPerformans Değerlendirme ve Aday Öğretmenlik İş ve İşlemleri Yönetmelik Taslağı’ ile ilgili bir rapor yayınladı. Öğretmenler için bir performans değerlendirme sistemine ihtiyaç olduğu belirtilen incelemede öğretmenlere; veli, öğrenci ve diğer meslektaşlarının not vermesinin doğru olmadığı vurgulandı. Bu paydaşların ‘görüş’ ve ‘kanaat’lerinin, ‘not verme’ ile karıştırılmaması gerektiği belirtildi.
TEDMEM’in, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelik taslağıyla ilgili raporundan öne çıkanlar özetle şöyle:
BİR SİSTEM ŞART
Öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi ve eğitim öğretimde hesapverebilirliğin sağlanması için etkili bir performans değerlendirme sistemine ihtiyaç var.
SINIF İÇİ UYGULAMALARA ODAKLANILMALI
Öğretmen performans değerlendirme sisteminin amacı ve buna hizmet eden süreçler netleştirilmeli. Öğretmen performans değerlendirme sisteminin, öğretmenin eğitim öğretim uygulamalarına odaklanması sağlanarak, mesleki gelişim amacını önceliklendirecek şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Amaç mesleki gelişimi desteklemekse bu durumda değerlendirme süreç ve araçlarının da öğretmenin sınıf içi uygulamalarına odaklanacak şekilde düzenlenmesi lazım.
‘GÖRÜŞ’ VE ‘KANAAT’LER YARGI OLARAK KULLANILAMAZ
Performans değerlendirme sisteminde kimlerin değerlendirme yapacağı konusunda oldukça karmaşık bir yapı olduğu görülüyor. Bir öğretmenin performansının değerlendirilmesinde okul müdürü, zümre öğretmenleri, zümre öğretmenleri haricindeki öğretmenler, öğretmenin kendisi, veliler ve öğrencilerin değerlendirme formu doldurması bekleniyor. Zümre dışı öğretmenlerle veliler ve öğrencilerin bir öğretmen hakkında ‘görüşleri’ veya ‘kanaatleri’ olabilir. Ancak bu görüş ve kanaatler öğretmenin performansı hakkında yargı olarak kullanılamaz. Öğretmenin mesleki gelişimini odağa alan bir performans değerlendirme sistemi, eğitimin diğer bileşenleriyle birlikte ele alınmamalı. Okulun gelişim planıyla uyumlu, okulun çevre koşulları, eğitim öğretim ortamı ve olanaklarını dikkate alacak şekilde bir değerlendirme süreci planlanmalı.
ÖĞRETMENLERLE BİRLİKTE HAZIRLANMALI
Öğretmenlerin mesleki gelişimini amaçlayan bir performans değerlendirme sistemi öğretmenlerle birlikte kurgulanmalı. Öğretmenlerin, mevcut haliyle performans değerlendirme sistemi hakkında endişeleri ve olumsuz tutumları, sistemin uygulanmasını imkansız hale getirme potansiyeline sahip. Bu nedenle öğretmenlerin ortak akılla üzerinde uzlaşabileceği bir performans değerlendirme sisteminin oluşturulabilmesi için katılım mekanizmaları oluşturulmalı.
‘GÖRÜŞ ALMA’ İLE ‘NOT VERME’ BİRBİRİNE KARIŞTIRILMAMALI
Performans değerlendirme sürecinde; değerlendiricilerin görev ve sorumlulukları, ayrıca yetkinlik düzeyleri açık ve net bir biçimde belirlenmeli. Değerlendirme yapanlar değerlendirme konusunda bilgi ve yetkinlik sahibi okul yöneticileri ve zümre başkanı veya zümre öğretmenleriyla sınırlı olmalı; zümre dışı öğretmenlerle öğrenciler ve veliler performans değerlendirmesi yapmamalı. Zümre dışındaki öğretmen başka bir zümreden öğretmenin perfomansını değerlendiremez. Başka ülkelerdeki öğrenci ve velilerden anket uygulamaları yoluyla ‘görüş almak’ ile ‘öğretmene not verme’ biribirine karıştırılmamalı.
SOMUT KANITLAR ESAS ALINMALI
Öğretmenlerin performansının değerlendirilmesinde genel nitelikte soyut görüş ve kanaatler değil, somut ve gözlenebilir kanıtlar esas alınmalı.
SINIF İÇİ GÖZLEMLERE AĞIRLIK VERİLMELİ
Performans değerlendirme sürecinde sınıf içi gözlemlere ağırlık verilmeli, gözlem öncesi ve sonrası öğretmenle yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmeli. 20 yıllık bir öğretmenin performansının değerlendirilmesinde teorik olarak ne bildiği değil, sınıf içinde yaptığı, öğrencilerinin öğrenmesini ve gelişimini sağlamak için hangi çalışmaları yaptığı önemli olmalı. Bütün değerlendirme süreçleri, formları bu önceliğe ve öneme göre yeniden düzenlenmeli. Ders planları, öğrenci ürünleri, ödevleri ve öğrencilerin sınav sonuçları gibi çeşitli veri kaynakları kullanılarak etkili bir değerlendirme gerçekleştirilebilir.
YAZILI SINAV ÖĞRETİMİN GELİŞTİRİLMESİNE KATKI SUNMAZ
Öğretmenlerin mesleki yeterlikleri ölçmeye yönelik tekrarlanacak yazılı bir sınav yerine, çoklu veri kaynaklarından elde edilen değerlendirme sonuçlarından faydalanmak sınav odaklı bir yapının önüne geçebilir. Ancak öğretmeni her dört yılda bir bilgi temelli bir sınava tabi tutmak eğitim öğretimin geliştirilmesi adına hiçbir katkı sağlamayacaktır. Sınav yerine mesleki gelişim odaklı bir performans değerlendirme döngüsü oluşturulmalı. Performans değerlendirme sistemi oluşturma adına yeni bir sınav sektörü yaratılmamalı.
SONUÇLAR DESTEK VE YARDIM İÇİN KULLANILMALI
Kapsamlı bir performans değerlendirme sisteminde elde edilen sonuçlar, öğretmenlerin bireysel ihtiyaçlarına ve öğrencilerin, okulların ve bölgelerin ihtiyaçlarına göre destek, yardım ve mesleki gelişim fırsatları sunmak için kullanılmalı.
DEĞERLENDİRİCİLERİN SORUMLULUKLARI NETLEŞMELİ
Performans kriterleri ve göstergelerinin açık olarak belirlendiği, değerlendiricilerin yetkinlik ve sorumluluklarının net bir biçimde tanımlandığı, hesapverebilirlik koşulunun sağlandığı, çoklu veri kaynaklarına dayanan bir performans değerlendirme sistemi eğitim sistemimizin niteliğine doğrudan etki edecek potansiyele sahip.
Kaynak Hürriyet