TECRÜBE DİYE BİR ŞEY!

Cengiz Akgün

İnsan yaş aldıkça heybesinde biriktirdiği bilgi, birikim, acı ve tatlı şeylerle ve tecrübeyle olgunlaşan zihni sayesinde yaşamı geniş perspektiften çok daha farklı sorgulayabiliyor.

Tecrübe yani deneyim zaten tüm yaşanmış ve yaşanmamışlıkların toplamı değil mi!

Yaşantımıza olumlu-olumsuz yön veren tecrübe ile elde edilen kararlarımızdır.

İnsan gençken kanı deli gibi akar derler.

Genç insan kararlarını akıl ve mantık dışında yaşadığı ortamda ve bulunduğu sosyo-ekonomik şartlara göre şekillendirir.

Gençlik yıllarında ki yerli yersiz ani karar vermeler, gözü karalıklar, hatalar yaş aldıkça bir süre sonra yerini daha sakin ve sağduyulu aynı zamanda sorumlu davranmaya terk ediyor.

Anımsayın, gençliğinizde her şeyi tozpembe gördüğünüz asi ve deli cesareti içinde olduğunuz zamanlarınızı.

Acı, acı tebessüm ettiğinizi, keşke şöyle yapsaydım veya yapmasaydım dediğiniz duyar gibiyim.

Gençlik yıllarında insanların hata yapma ve buna bağlı olarak hayal kırıklığı yaşama oranı çok daha fazladır.

Deneyim eksikliği bunda en önemli etkendir.

Atılan adımın bir adım ötesi asla düşünülmez, o an ve ortamda fazlaca kullanılmayan akıl ve mantık yerini gençliğin tecrübeden noksan ani kararlarıyla nihayete erer.

Genç insan yaşam tecrübesini kazanana kadar halk tabiriyle bir fırın ekmek yemesi, çok badirelerden geçmesi, kendisinden yaşlılardan tecrübe ve yaşam deneyimi üzerine adeta feyz alması gerekiyor.

Kaldı ki her genç yaş aldıkça tecrübe ve yaşamın her anına dair deneyim konusunda aynı düzeyde olmaz.

Yaşını başını almış niceleri de gençlik yıllarındaki gibi yaşamaya ve davranmaya bir şekilde devam eder.

Ne var ki gençliğin verdiği enerji, sinerji, korkusuzluk ve sorumsuzluk çoktan geride kalmıştır.

Yaş ilerledikçe geçen yılların muhasebesinin yapıldığı, kalan zamanın ise nasıl değerlendirileceğine üzerine fikir teatisi başlar.

İnsan bu süreçte yaşamı daha fazla sorguluyor, hatalar, yapılan ve yapılmayan nice şeyler üzerinden kendi kendine de olsa bir özeleştiri yapmak gereği duyuyor.

Bir düşünür şöyle demiş:

‘’Gençlik bir yaşam dönemi değil, bir zihin durumudur. Şüpheniz, korkunuz, umutsuzluğunuz kadar yaşlısınız. Genç tutmanın yolu, inancınızı genç tutmaktır. Özgüveninizi genç tutun. Umudunuzu genç tutun…’’

Yaşlı olduğunuzda zihni genç tutmak için ise kitap okumak önemlidir.

Okumak beyni canlı tutar ve aynı şekilde düşünme ve sorgulama yetisini geliştirir.