Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Yönetmen Ayla Torun’un ‘Arkalarından Gelen Şehir İstanbul’ adlı belgesel filmi, Aegean Docs Ege Adaları Uluslararası Belgesel Film Festivali’nde yarışma filmi olarak gösterilecek.
Kalbinde İstanbul’u taşıyan Rumların hikayesi olarak tanımlanan filmin yönetmeni Ayla Torun kimdir ?
Gazetecilik camiasından gelen pek çok arkadaşımız onu Kocaeli Fuar Müdürlüğü Basın ve Halkla İlişkiler Sorumluluğu döneminden tanır. Ben daha öncesinden ve sonrasından aile ilişkileri çerçevesinde daha farklı biçimde tanıyorum. Eşi Fevzi Kemal Torun ile İzmit’ten ayrılıp İstanbul’a yerleşme ve hayatı yeniden örgütleme kararı aldıklarında, ‘’Kariyer de yaparım, çocuk da yaparım’’ dercesine hayata meydan okuyan kararlılıktaydı.
Öyle de oldu. Hem çalıştı, hem üretti hem de çocuk yaptı…
Bugün ise ‘’Arkalarından Gelen Şehir İstanbul’ filmi ile adından söz ettiriyor.
Belgesel, İstanbul’da doğan, çocukluğunu gençliğini İstanbul’da yaşayan, sonraki yıllarda göç etmek zorunda kalmış Rumların hüzünlü hikayesidir.
Kendi gitmiş aklı, ruhu, kalbi İstanbul’da kalmış Rumların hiç bitmeyen özlemidir.
1950’li ve 60’lı yıllarda İstanbul’dan göç etmek zorunda kalmış, ancak yaşamları boyunca hep İstanbullu kalmış Rumlar, filmde kendi hikayelerini kendi ağızlarından anlatıyor. Bu konuda Eleni Schulte, Mihail Vasiliadis, Pavlos Rahçopulos, Stelyo Berber ve Vasiliki Kokof ile yapılan röportajlar filmin temasını tamamlıyor.
Midilli Adası’nda seyirciyle buluşacak olan belgeseli hakkında konuşan Ayla Torun, filmini şöyle özetliyor:
“İstanbullu Rumlar’ın aidiyet bağıyla anayurt olarak bağlı oldukları İstanbul’a bakışları ve özlemleri ele alınıyor. Geçmişte şehirde yaşamış ve göç etmiş Rumlarla yapılan görüşmelerle yaşadıkları süreçler, İstanbul’dan gidişleri ve şehre dair duyguları aktarılıyor. Şimdiye kadar sinemada fon olarak pek çok yönüyle temsil edilen İstanbul’un, Rumlar bağlamında son dönem Türk sinemasında yurt olarak konumlanışı ifade edilmeye çalışılıyor.”
‘Filmde, Atina’da yaşayan ama her fırsatta çocukluklarının geçtiği İstanbul Büyükada ve Burgazada’ya gelen Rumlar’ın yaşadıklarını tüm samimiyetleriyle dile getirdiklerine tanık oluyorsunuz’ diyor yönetmen Ayla Torun.
Bir tanıdık ismin,
Bir kararlı duruşun,
Bir üretken bakışın,
Hayata yeni şeyler katıyor olması ve bu katkıyı sunanı yakından tanıyor olmak bana mutluluk ve heyecan veriyor.
Filmi, ilk fırsatta izleyeceğim ve daha sonrasında sizleri farklı detaylarıyla da buluşturma sözü veriyorum.
Eminim ki, kentimizle organik bağını koparmayan Ayla ve eşi Fevzi, bu filmin bizler için ne kadar önemli olduğunu biliyor ve kentimizdeki dinamiklerin izlemesi için de elinden geleni yapıyordur.
Bu filmi izlemeden, Rumlar’ın İstanbul’dan göç edişi hakkındaki bilgilerimizin eksik kalacağını düşünmeye başladım bile.
Bilgileri tazelemeye ve eksik bilgileri gidermeye yarayacağına olan inancımla, filmin heyecanını duymaya başladım bile. İzleyene kadar bu heyecan geçmeyecek gibi. Ayrıca, bu belgesel filmde Ayla’nın imzası bulunması da, heyecanımın artmasına katkı sunuyor.
O yüzden, bir kez daha tebrikler ve teşekkürler Ayla !..