TAŞ DEVRİNİ ÖZLEYENLER!

Cengiz Akgün

Bir gece vakti pencereyi açıp karanlık Gebze semalarını ve gökyüzünü izlemeye başladım.

Dakikalarca gözlerim gökyüzüne takılı kaldı.

Evdekiler, “Hayırdır nereye bakıyorsun” diye seslendiler.

Ses vermedim, öylece bakmaya devam ettim.

Ardından onlarda gelip gökyüzüne bakmaya başladı.

Bir süre sonra California'da Vandenberg Uzay Üssü'nden SpaceX Falkon 9 roketi ile fırlatılan Starlink uydusunun kapkaranlık gökyüzünde arkasında tıpkı bir trenin katarlarını anımsatan izler bırakarak yörüngeye doğru muhteşem yolculuğunu hayranlıkla izledim.

Tabi evdekilerde.

Müthiş bir görüntüydü.

Bilimin nelere kadir olduğuna da bir kez daha gözlerimle canlı, canlı tanıklık etmiş oldum.

O sırada muhtemelen sayıca çok fazla birileri MasterChefi büyük bir dikkatle izliyor veya belli TV’lerde bol keseden atıp ülke gerçeklerini ters düz eden bir takım düzenbazlara kulak kabartıyorlardı.

Ne var ki şöyle bir pencereden dışarıya baksalar bilimin ve teknolojinin muazzam gücünü görmüş olacaklardı.

Uzay teknolojileri şirketi SpaceX Falkon 9 roketi ile son olarak 52 Starlink uydusunu yörüngeye fırlattı, toplam fırlatılan uydu sayısı ise 2 bin 957.

Şimdi ne var bunda diyeceksiniz.

Şöyle bir şey var, bu fırlatılan uydular 32 ülkeye internet erişimi sağlıyor.

Mesela, Starlink uyduları internet iletişimini kesmesi halinde sözü edilen 32 ülkede kargaşa oluşur.

Kaos çıkar!

Cep telefonları, TV yayınları, banka hesapları, sosyal medya vb gibi internete bağımlı birçok şey anında çöker.

Tabir yerinde ise o 32 ülke birdenbire taş devrine dönmüş olur.

Bilimsel ve teknolojik üstünlüğü elinde bulunduranlar, dünyaya hükmeder.

Tıpkı enerji kaynaklarını ve parayı elinde bulunduranlar gibi.

Gerçek budur.

Elbette bizim ülkemizde kimileri taş devrinde yaşamak istiyor.

Onlar geleceği değil geçmişsin tozlu sayfalarına daha çok ilgi duyuyor.

Yalnız, taş devrinde hayatta olmak isteyenlerin reddettikleri bilim ve teknoloji ürünü cep telefonu ve de internet üzerinden bunu ilan etmeleri de sanırım trajikomik bir durumdur.

Bu ilginç bir paradoks değil mi?
Ne demiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk:

“Dünyada her şey için; uygarlık için, hayat için, başarı için en hakiki mürşit ilimdir; fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delalettir..”

Başkaca bir sözüm yoktur.