Tarımın geleceği tarlada değil bilimde

Tarımın öncü şirketlerinden HEKTAŞ’ın, Bursa-Orhangazi’deki Tarımsal İnovasyon, Eğitim ve Deneyim Merkezi F.A.R.M.’da, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi’nin iş birliğiyle düzenlediği 2’nci Uluslararası Moleküler Bitki Koruma Kongresinde, ‘Canlıyı canlıyla koruma’ teması öne çıktı. Dünyanın önde gelen 81 bilim insanı, Orhangazi’de geleceğin tarımını ve güvenilir gıdayı tartıştı.

HEKTAŞ’ın, sürdürülebilir tarımın geleceğinin tartışılacağı uluslararası ölçekte bir etkinliğe ev sahipliği yaptığı, Bursa Orhangazi’deki Tarımsal İnovasyon, Eğitim ve Deneyim Merkezi F.A.R.M.’da bugün başlayan 2’nci Uluslararası Moleküler Bitki Koruma Kongresi (IMPPC2023) ayın 18’ine kadar devam edecek. 20 ülkeden 81 bilim insanının davetli konuşmacı olarak katıldığı dört gün sürecek etkinliğin açılışını kongrenin ev sahibi olarak OYAK Gıda Tarım ve Hayvancılık Sektörü Grup Başkanı ve HEKTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı M. Levent Ortakçıer yaptı. Kongrenin açılış dersini ise 2006 yılında RNA etkileşimi üzerine yaptığı çalışmalarla Nobel Tıp Ödülü’nü almaya hak kazanan ABD’li biyoloji profesörü Craig Mello gerçekleştirdi.

“DÜNYA NÜFUSU 10 MİLYARA ÇIKTIĞINDA BİZİ NE BEKLİYOR”
Açılış konuşmasında, OECD ve FAO’nun yayımladığı son Tarımsal Görünüm Raporu’na göre, gelecek 10 yılda nüfus artışına bağlı olarak gıda tüketiminin yüzde 1.4 artacağını, buna karşılık gıda üretiminin yüzde 1.1 seviyelerinde olacağının öngörüldüğünü belirten Levent Ortakçıer, “Dünya nüfusunun 2050’de 9.1 milyara ulaşması bekleniyor. Etkin tedbirler alınmazsa dünyada gıda üretimi ile tüketimi arasındaki fark insanlık aleyhine büyüyecektir. Dünyada 13 milyar hektar arazi var. Bunun 5 milyarı tarım yapılabilir nitelikte. Ama sadece 1.5 milyar hektarında tarım yapılabiliyor, 3.5 milyar hektar arazide tarım yapılamıyor. 1.5 milyar alanda yapılan tarım da günden güne azalıyor. Nüfus 3 milyarken de 1.5 milyar hektar tarım yapılabilir arazi vardı. Ve bu alan giderek azalıyor. Projeksiyonlara göre önümüzdeki yıllarda tarımsal üretim yapılan alanların 1.3 milyar hektara düşmesi bekleniyor. Bu durumda dünya nüfusu 10 milyara çıktığında bizi ne bekliyor? Hepimiz buna odaklanmalıyız, bu yönde bilimsel ve sürdürülebilir çözümler geliştirmeliyiz. Doğayı koruyabilmek için sürdürülebilir projeler şart. Toprakların vasfını korumalıyız. Biyolojik çalışmalara ağırlık vermeliyiz. Bu kongrenin sonuçlarını tüm paydaşlarımızla paylaşacağız” diye konuştu.

PROF. TOPRAK: "KLASİK STRATEJİLER YERİNİ YENİLİKÇİ ANLAYIŞA BIRAKIYOR"
Kongrenin düzenleme kurulu başkanlığını üstlenen Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Umut Toprak da bitki koruma kavramının değiştiğini, günümüzde klasik stratejilerin yerini yenilikçi, spesifik, sürdürülebilir, çevre dostu moleküler stratejilere bıraktığını kaydetti. Toprak, oturumlarda kongre teması olan ‘bitki korumada inovasyonlar'a uygun olarak dsRNA'dan peptit bazlı insektisitlere, mikrobiyal pestisitlerden yeni biyomoleküllere kadar inovatif bitki koruma alanındaki son gelişmelerin ele alınacağını kaydetti. Toprak, Moleküler Bitki Koruma Kongresi’ne katılan bilim insanlarının paylaşacağı bilgilerin literatür için önemli kaynak olacağının altını çizdi. İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EKONOMİ Haberleri