İstanbul’daki taksi sorunuyla ilgili haberlere ne zaman baksam o kadar da olmaz diyordum.
Meğer tahmin ettiğimden de daha büyük bir sorun varmış.
Dün memleketten gelen bir yakımı karşılamak için Gebze Şehirlerarası Terminale gittim.
Beklediğim yakınım tam saatinde gelmeyince gazeteye gelip bazı işlerimi hemen halledip tekrardan terminale gittim.
Terminale varır varmaz beklediğim yakınım geldi.
Malum memleketten gelince de hem kendine hem de bana sağ olsun kışlık biraz erzak getirmiş.
Yakınımın hem eşyaları hem de çocukları olduğu için taksi tutup rahat rahat eve gidelim dedik.
Ama ne gezer.
Taksi durağında taksi yok.
Taksi ararken elinde iki cep telefonu olan tipi hiç hoşuma gitmeyen bir adam taksi mi arıyorsunuz diye sordu.
Evet dedim.
Tamam, abi geç sıraya geliyor dedi.
Ne sırası dedim.
Taksi sırası abicim demez mi?
Kaç kişi var sırada diye sordum.
Çok değil abicim 15 kişi.
Ben şaşkınlıkla adama bakarken yakınım da bana bakıyormuş meğer.
Mecbur bekledik.
Uzun süre taksinin gelmesini bekledik.
Neyse beklenen taksi geldi.
Yükledik eşyaları bindik taksiye.
Yolda sordum taksi sürücüsüne Gebze’de taksi sıkıntısı mı var?
Hani derler ya bir sordum bin ah işittim diye.
Aynen öyle oldu.
İşte bir soruma taksici sürücüsünün verdiği cevap.
Sıkıntı değil abicim sorun var.
Bak güzel abicim bizim durakta 18 taksi var. Ama yetmiyor. Barış Mahallesi’nde sadece 2 taksi var.
Gebze’de, Darıca ve Çayırova’da yeni taksi plakaları çıkmıyor.
Plaka sahipleri zaten yeni plaka çıksın istemiyor.
Hiçbir plaka sahibi zaten takside çalışmıyor.
Veriyor kiraya ohhh yan gel yat.
Takside çalışanlar bizler ise bir yandan taksi kirası bir yanda da vergileri bir yandan da mazot parasını çıkarmak için gece gündüz çalışıyoruz.
24 saattir direksiyon başındayım kazandığım 200 TL.
Yani anlayacağınız taksi sorununun büyük İstanbul’da değil Kocaeli’de Gebze’de yaşanıyor.