DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubesi’nin örgütlü olduğu Aperam Paslanmaz Çelik çalışanı Neziha Özer’in bugüne kadarki mücadelesi ve yaşam hikâyesi, tüm kadınlara örnek olacak türden. Önce eğitimi engellenen, 16 yaşında çocuk gelin edilen, 11 yıllık beklenti sonrası tüp bebek doğuran, eşinin desteğiyle çalışmaya başlayıp 39’unda lise mezunu halen üniversite öğrencisi olan Neziha Özer, Aperam’da forklift ve tavan vinci kullanıyor: “Çok taciz gördüm ama kadına en kötü taciz, önüne geçilmesi…
O DAMLARDA NE DRAMLAR NE HİKÂYELER VAR
Beylikbağı… Gebze’de çarpık sanayileşmenin körüklediği çarpık kentleşmenin en bariz örneklerinden. Bugün bir bölge olarak anılan Beylikbağı’nda birçok mahallede yurttaşların tapu edinme mücadelesi sürüyor..
Beylikbağı’nın bağlı olduğu Gebze ile Gebze’nin bağlı olduğu il Kocaeli.. Türkiye’nin babayiğit nüfuslu sanayi il ve ilçeleri. Bir süre önce yapılan istatistiki açıklamalara göre nüfus artışı hızla sürüyor..
Ama yaşayanların sayıdan ibaret olmadığı yükseklerden bakınca sıra sıra dizili damların altında kimbilir ne mücadeleler ne dramlar var denilen çok ama çok hikâye var.
DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’nin örgütlü olduğu Aperam Paslanmak Çelik çalışanı, Giresun eşrafından Beylikbağı sakini Neziha Özer’in hikâyesinde olduğu gibi.
DARBE YILI İŞÇİ BAYRAMINDA
DOĞAN ÇOCUK GELİN…
Günümüzde 2008 yılından bu yana Emek ve Dayanışma Günü diye adlandırılan ama İşçi Bayramı diye bilinen 1 Mayıs günü…
Türkiye için hayli kaotik bir süreç olan 1980 yılında, darbeye 130 gün kala Giresun’da dünyaya gelen Neziha Özer ailesi İstanbul’a göç ettikten sonra eğitimini Gaziosmanpaşa’nın semti Küçükköy’de ortaokula kadar sürdürebildi. İçindeki okuma isteğine karşın ailesi, “Gösterişlisin. Seni kaçırırlar” diye okuma isteğinin önüne geçti ve kendi ifadesiyle, “Bir ev kızı olarak yapabileceği en iyi şeyi” yaptı ve 16 yaşında evlendi:
TAHSİLİN YOKSA
İYİ BİR İŞ YOK
“Baskılarla, kısıtlamalarla, ‘Kadın çalışır mı, kadının yeri evidir. Otur yerinde’ gibi telkinlerle dolu yılların ardından 2009 yılında eşimi ikna ederek çalışma hayatına atıldım. Çeşitli sektörlerde işçilik yaptım. Mevkii sahibi olmak veya iyi bir iş bulmak istemimin önüne ise yetersiz tahsilim çıktı. Lise mezunu olmayınca iyi bir iş şansı olmadığını gördüm.
Aperam’da yapılamaz
denileni yapıyorum
Neziha Özer bir dönem Gebze’de gazetecilik yapan, mesleği öğretmenliği halen Van’da sürdüren kızkardeşi Nurcan Akçiçek ile, Akçiçek’in ikinci doğumu sonrası Van’da.
** Eşi Hacı Özer, bir dönem Gebze’de gazetecilik de yapan öğretmen kardeşi Nurcan Akçiçek’in sürprizi sonrası açık lise okuyup bitiren Neziha Özer o diplomayla Aperam’da işi kaptı. “Kadınlar yapamaz” denileni yapıp forklift ve tavan vinci kullanan Özer şimdi üniversiteli, lojistik okuyor
KIZINA DAHA İYİ BİR GELECEK
İÇİN ŞİMDİ LOJİSTİK OKUYOR
İçindeki okuma isteği hiç bitmeyen, ‘Yapabilir miyim acaba?’ diye bu sefer 40 yaşında üniversite sınavına giren, halen Erzurum Atatürk Üniversitesi Lojistik Bölümü’nü açıktan okuyan Özer, “13 yaşımdaki kızıma daha iyi bir gelecek sunmak için çalışmaya, bir taraftan da okumaya ve öğrenciliğe devam ediyorum” dedi.
İKİNCİ “VARDİYA”
Çalışan kadının günlük mesaisinin, işyerindeki mesai ile sınırlı olmadığına dikkat çeken Özer, ikinci vardiyayı şöyle anlattı: “Fabrikadan eve dönüş ise benim için bir dinlencenin değil ikinci vardiyanın başlangıcı olur çünkü evde de anne ve kadınsın. Üstelik kadının, ‘Saçı uzun aklı kısa’ diye tanımlandığı erkek egemen bir toplumdayız.
AKLIMIZ BİR UZUYOR BİR KISALIYOR
Kadınlara bunu diyen erkekler her nedense gerek fabrikalarda, gerekse evlerde mesele iş yapmak oldumu işi kadının üzerine yıkarak ‘aklı uzun’ hale getiriyor. Çünkü sorumluluk almak ve ev işi yapmaktan kaçınıyorlar. Kadınlar olarak her işin üstesinden gelebilme gibi bir yeteneğe sahip olmamıza rağmen sıra hayatın diğer sosyal yaşam, siyaset dahil diğer alanlarına geldiğinde aklı kısa oluveriyoruz.”
DÜZENİN SÜRMESİNİ İSTEYEN
ERKEKLERİ KORKUTUYOR
Özer sözlerine ilaveten şunları kaydetti: “Toplum olarak güçlü kadınlar görmeye tahammülümüz yok. Bence kadınların güçlenmesi erkek egemen düzenin sürmesinden yana olan erkekleri korkutuyor. Kadınların kendine olan güvenleri onları tedirgin ediyor. İşte bu yüzden yapabildikleri en iyi şeyi yapıyorlar, kadınları küçümsüyorlar. Kadına taciz denilen toplumsal rahatsızlığımız da, taciz çeşitli tanımlara sahip. Örneğin gözle taciz, sözle taciz ...gibi. Ama bir de adı konmamış bir taciz var ki bence kadının küçümsenmesi, dışlanması, önüne geçilmesi bir kadına yapılabilecek en ağır taciz.”
TÜP BEBEK ANNESİ: Her tür engelleme sonrası 16 yaşında çocuk gelin olan Neziha Özer, Hacı Özer ile dünya evine girdi. Çift çocuk sahibi olmak için 11 yıl mücadele etti. Neziha Özer tüp bebek annesi oldu. Çiftin 2008’de dünyaya gelen kızları Vuslat bugün 13 yaşında. Eşini ikna ederek 2009’da çalışmaya başlayan Neziha Özer’e hemen ardından en büyük sürprizi eşiyle birlikte bir müddet Gebze’de gazetecilik de yapan öğretmen kardeşi Nurcan Akçiçek yaptı. Neziha Özer’i açık liseye kaydetti. O şimdi, üniversiteli.
Çalıştığım işyeri
kadınlara eşit
Kız kardeşi ve eşinin kendisine sürpriz yaparak lisede, açık öğretime kaydımı yaptırdığında hüngür hüngür ağladığını belirten Neziha Özer, “35 yaşında lise öğrencisiydim. 39 yaşımda mezun oldum ve Aperam Paslanmaz Çelik’te iyi bir iş imkânına sahip oldum. Şimdi Aperam’da ‘Kadınlar yapamaz’ denilen işi yapıyor, forklift ve tavan vinci kullanıyorum. Şanslıyım. Çalıştığım işyeri kadınlara eşit davranma eğilimine ve anlayışına sahip” dedi.
**
Okutmuyor ama eşi hastalanınca
hastanede kadın doktor istiyor
Eşini tedavi için hastaneye götürdüğünde kadın doktor tercih eden, ancak kız çocuğu babası ise çocuğunun eğitiminin önüne geçen, açıktan eğitim almak isteyen eşine dahi engel erkek tiplemelerine tanık olduğunu ve şaşkınlıkla gözlemlediğini belirten Neziha Özer, “Tezatın böylesi" dedirtecek durumları şöyle izah etti: “Eşinin çalışmasına izin vermeyen erkeğin eşini hastaneye götürdüğünde kadın doktor, bir diğer tanımla sağlık iş kolunda doğal olarak yüksek tahsilli kadın çalışan araması, mantığa sığdırılması ve izahı zor yaşanmışlıklar. Hâlbuki kadın çalıştıkça bilinçlenir. Önce kendi çocukları ve yakın çevresi olmak üzere toplumsal bilincin gelişmesine de katkı sağlar”
BMİS Gebze 1 No’lu Şube’de kadın komisyonunun da üyesi olan Neziha Özer, 8 Mart öncesi düzenlenen bir toplantıda diğer işyerlerinden arkadaşlarıyla.
**
Eşini çalıştırmayıp fabrikada
kadın işçiyi taciz edeni gördüm
“Çalışma hayatına atıldığımda ise kadının çalışma gücünün küçümsendiğini, eşit hak ve mevkilere sahip olmamaları için zemin hazırlandığını gördüm.
Erkek egemen bir toplumdayız. Kendi eşlerini çalıştırmak istemeyen erkeklerin çalıştığı işyerlerindeki kadınlara yaklaşım biçimlerine, tacizlerine şahit oldum.
Haksızlıklara karşı kendimi savunduğumda ters tepkiler aldım ama hiçbir zaman fikrimi beyan etmekten geri adım atmadım, geri durmadım.”