Pazar günü seçim sandığına gideceğiz.
Herkes tercihini kullanacak.
Bütün olumsuzluklara rağmen eksik ve
özürlü olan demokrasimizi düzeltme fırsatı
doğdu.
Bugün mutlaka sandığa gitmeliyiz.
“Benim bir oyumdan ne çıkar” demeyin.
Bir oy çok şey değiştirir.
Yaşadığımız bunca gerilimi sonlandırabilir,
yoksulluğu, yolsuzluğu, hukuksuzluğu, kayırmacılığı
önleyebilir.
Sadece sandığa gitmek yetmiyor.
Oyunuza sahip çıkın çünkü bu ülke siyasetle
yönetiliyor.
Yaşadığımız tüm sıkıntıların kaynağı siyasetin
sorumsuzca güç kullanmasından kaynaklanıyor!
Şuana kadar ülkede yaşanan istikrarsızlığın,
kavganın, nefretin tarafı ve sebebi olanlar ülkeye
istikrar ve huzur getirme imkanı yok!
Tehdit ve şantajların boşa çıkartılmasının
tek yolu sandığa gitmekten geçer.
Özgürlükten, barıştan ve kardeşlikten yana
olan siyasi partilere oy vermek çok şey değiştirir.
Siz bakmayın yollarla, köprülerle, hava limanlarıyla
böbürlenenlere...
Gelecekten bugüne baktığımızda “hızla gerileyen
bir ülke” göreceğiz.
Ülkeler ancak çoğulcu demokrasileri
benimsedikçe gelişir.
Düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün olmadığı
bir yerde çoğulcu demokrasiden söz
etmek açıkca yalan söylemekle eşdeğerdir.
İnsanı insan yapan en kutsal değer özgürlüktür!
Bu yüzden pazar günü herkes sandık başına
gitmeli.
7 Hazirandaki sonuçlar birileri tarafından
beğenilmediği için seçmen zorla bir seçime götürülüyor.
Bir puanlık kazanç veya bir puanlık kayıp geleceğimiz
için çok önemlidir.
Ak Partinin iktidar çoğunluğunu kaybetmesi
hem kendileri için hem de Türkiye’nin selameti
için bir çıkış olabilir.
Demokrasi kültürü Ak Parti’de gelişemedi.
Merhum İsmet İnönü’nün aklımdan hiç çıkmayan
o büyük sözünü hatırladım;
“En büyük zaferim seçimlerdeki hezimetimdir”
Türkiye çok partili hayatına gerçek demokrasi
yürüyüşüne 1950 yılında yapılan o namuslu
seçimle başlamıştır.
Bir tarafta O...
Tek parti seçimiyle gelip çok partili seçimle
gitmeyi bilen, içine sindirebilen ve bundan
önemli ders çıkartabilen siyasi kişilik.
Öteki tarafta çok partili seçimle gelip rejimi
tek partiye indirmeye çalışan sandığın koalisyon
mesajını bile içine sindiremeyenler...!
Cumhuriyet’in ve demokrasinin sembolü
niye hala Mustafa Kemal ve İsmet İnönü’dür biliyor
musunuz?
İşte bundandır...
Demokrasilerde seçimle gelmek erdemdir.
Gitmeyi bilmek ise daha büyük erdemdir!
Bu yüzden oyumu demokrasi ve özgürlükten
yana kullanacağım.
2 Kasım günü daha özgür bir ülke dileğimle...