Gebze Bölgesi’nde başka Dilovası olmakla birlikte önce çarpık sonra OSB yapılanmalarıyla “çeki düzen”li artan sanayileşmenin getirdiği en büyük tahribat çevre kirliliği ve bu kirliliğe bağlı ölüme kadar uzanan rahatsızlıklar olurken kimi yatırımları halkın şikâyet konusu olan Alışan Grup, Marmara Depremi’nin de yıldönümüne denk gelen 17 Ağustos Çarşamba günü Muallimköy’deki Gebze Öğretmenevi’nde diğer emsal tüm sanayi kuruluşlarına örnek olacak bir basın toplantısı düzenledi.
Hepsi konusunun hakimi ve uzmanı beş yöneticisiyle basını ağırlayıp gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ÇOK SESLİ, ÇOK KONULU
Kahvaltı ikramıyla birlikte brüt 1.5’u aşkın süren toplantının bilgilendirme ve basının sorularını yanıtlama kısmı ise 1 saat 20 dakika kadar sürdü. Alışan’ın çok tartışılan ve 2006’dan beri faal olan yıkama tesisi, Muallimköy halkının kısmen karşı çıktığı ve ÇED imza aşamasındaki depolama tesisinin yanı sıra firmanın bölgemize yönelik mevcut ve olası sosyal destekleri de (Detayları diğer haberimizde olacak) konu edildi.
Dünkü ilk haberimizde aynı zamanda Kimyasal Taşıma Araçları Temizleyicileri Derneği – KKTD Başkanı olan Alışan Grup İcra Kurulu Üyesi Ayhan Öztekin’in açıklamalarına yer vermiştik.
https://www.gebzehaber.net/1980lerde-gelseydik-kanser-acisi-yasanmazdi-90339h.htm
ENİNE BOYUNA…
Aynı toplantıda Öztekin’den sonra söz alan Alışan İcra Kurulu Üyeleri’nden Projeler Direktörü Cenk Kovar ve Likid Operasyonlar Direktörü Kimya Y.Mühendisi Banu Arslan, Mali İşler Direktörü Mehmet Ali Çelenli, Sağlık Emniyet Çevre Kalite Direktörü Çevre Y.Mühendisi Gizem Keskin uzmanlık alanları üzerinden değerlendirmede bulundu.
NECMETTİN BİTLİS YÂD EDİLDİ
Polisan Boya’nın kurucusu iş insanı merhum Necmettin Bitlis’in Polisan’ın bahçesinde bir gazeteciye verdiği demeçte özetle, “Dilovası’nı zehirlediğimiz, kirlettiğimiz söyleniyor. Zehirliyorsak benim burada işim ne?” hatırlatılması üzerine Mehmet Ali Çelenli de benzer yaklaşımda bulunup, “Kendimizin teneffüs etmek istemediği havayı başkasına teneffüs ettirmek ne insanın ne amirin yapacağı iştir” dedi. Söz arasında Bitlis’i rahmetle andı. Kovar, Arslan, Çelenli ve Keskin özetle şunları kaydetti:
2 BİN SAYFALIK RAPOR HAZIRLANDI
Mali İşler Direktörü Mehmet Ali Çelenli: -ÇED imza aşamasındaki depolama tesisine dair- “2 bin sayfaya yakın, çok detaylı bir rapor hazırlandı. Bu da en son geçen hafta içinde, halkın ilgili bölümlerinii incelenmesi için askıya çıkartıldı. Düzeltme, itirazlar yapıldı. 6 aylık süreçti. Bu yatırımla ilgili doğal hayatın çevrenin zarar görmeyeceğine dönük herkes görüş bildirdi. ÇED raporu ile uygundur görüşü verildi. 6 ay gecikti tesis. Ama bu süreçte tüm hususlar yerine getirildi. Halkın katılımı toplantısı bu salonda yapıldı. Biz liman işletmeleri gibi denize bir doldurma yaptık.
BACAMIZ YOK Kİ GAZI ÇIKSIN
Vatandaş, geceleri koku çıkıyor dedi. Şikâyetçi olmadıklarını söyleyip sonra şikâyet dilekçesi verdiler. Çevre İl’den gelip şikâyetçi olanlara cevap verildi.
‘Bacadan gaz çıkıyor’ dendi, baca yok.
Az evvel Mehmet (Okan) Amca (1) geldi. Binanın üst katına çıktık. Şikâyetçi olduğu tesisi gösteremedi. Hafiften kamuoyu yaratmak için çalışmalar bunlar. Bu yatırımımızda 45 insan çalışacak. Hepsi vatan evladı.
DOĞAYA, TİCARETE AYKIRIMI
İŞİMİZ OLMADI OLMAYACAK
-Yıkama tesisi ve yatırımlara atfen- Kendimizin teneffüs etmek istemediği havayı başkasına teneffüs ettirmek ne insanın, ne amirin yapacağı iştir. Biz de amirler, yöneticiler olarak 1500’e yakın eleman çalıştırıyoruz. Doğaya, kanuna aykırı ticaretimiz olmadı ve olmayacak.”
(1) Muallimköy sakinlerinden Mehmet Okan toplantıya Ferit Taşdemir ile geldi ancak basın toplantısının yapıldığı salona, toplantının basına yönelik olduğu gerekçesiyle alınmadı.
35 MİLYONLUK PROJEDE
45 KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK
Alışan İcra Kurulu Üyesi ve Projeler Direktörü Cenk Kovar: Proje Muallimköy’de sanayi imarlı bir arsa üzerine, Dilovası OSB içindeki bir alanda. Toplam 12 bin metrekare civarında. Tesis bünyesinde faaliyet olarak depolama, elleçleme ve katma değerli hizmetler faaliyetleri yapılacak.
ULUSAL VE ULUSLARARASI
TÜM STANDARTLARA UYGUN
Trafiğe açık alanlarda araçlar üstünde beklediğini gördüğünüz ISO konteynerlerin (2) hali hazırda ulusal ve uluslararası standartlara aykırı alanda depolandığını gördük. Bu konteynerlerin standartlara uygun, takip edilebilir bir alanda depolanması ve elleçlenmesi amacıyla, asla açık hava depolanması yapılmayacak bir tesis yapmayı uygun gördük. Tesisle birlikte yapılacak yatırım yaklaşık 35 milyon TL tutarında. 45 personele istihdam sağlanacak. Tesis belgelendirilmiş standartlara sahip ve ulusal, uluslararası tüm standartlara uygun olacak. Bütün güvenlik önlemleri alınmış durumda, kapalı sahada depolama yapılacak.
Bölgede sıklıkla benzinlik veya açık alanlarda gördüğünüz araç üstü konteynerler, depomuz ile birlikte kontrollü alanda faaliyet gösterecek. Bu tesisimizde herhangi bir yıkama faaliyeti bulunmayacak. Tesisin ana gayesi müşterilere hizmettir. Fabrika değiliz. Üretim yapmıyoruz. Yeni tesisimiz de tamamen depolamaya yönelik olacak.
(2) ISO konteyner: Uluslararası ISO standartlarına uygun üretilmiş ve genellikle deniz aşırı nakliyatlarda kullanılan konteyner ünitesi.
UYGUN TEMİZLİK BELGESİ
VEREN TEK FİRMAYIZ
İcra Kurulu Üyesi ve Likid Operasyonlar Direktörü Kimya Y.Mühendisi Banu Arslan: “Şirketimiz kimya sektöründe uzmanlaşmış bir firmadır. Bu deneyimi geçmiş yıllarda Den Hartogh firması ile birleştirerek Dilovası OSB’de bir yıkama tesisi açtık. Tamamen Avrupa standartlarına uygun faaliyet gösteren, standartlara uygun temizlik belgesi veren ilk firmadır. Türkiye’de istisna şekilde bu hizmeti ve belgeyi vermeye yetkili olan tesislerden bir tanesiyiz.
Tesis kadromuzda işinde deneyimli kimya ve çevre mühendisleri, uzmanlar yer almaktadır.
HERHANGİ BİR TEHLİKELİ ATIĞIMIZ YOK
Tank yıkama işlemi yaptığımız kimyasalların yüzde 90’ı su ile çözülebildiği için, çoğunluklu olarak sıcak ve soğuk su prosesleri uygulanmaktadır. Tesiste çıkan sıcak suyun buharlaşması dışında herhangi bir tehlikeli buhar veya atık bulunmamaktadır.
Yıkamanın yanı sıra boş tank depolama ve elleçleme hizmetlerimiz sürüyor.
İş güvenliği ve kalite politikamız ve hassasiyetimiz nedeniyle yıkama tesisimizde gece çalışması yoktur. Gündüz vardiyası 18.00’de sona erer. Zaman zaman iki saat mesai olabilir.
YIKANMASI İSTENEN ÜRÜNÜ ÖNCE
İNCELER SONRA ONAY VERİRİZ
Yeni tesisimizde dolu tank depolama, elleçleme, antrepo hizmetleri ve ihtiyaç halinde aktarma hizmetleri sunacağız.
Temizlik tesisimizde ürün güvenlik sertifikamız var. Yıkanması üstenen ürünü önce ister, inceleriz. Herhangi zehirleyici etkisi yoksa, tesiste yıkanmaya uygunsa onay veririz.
İKİLİ KONTROL SİSTEMİ
Yıkama prosesinde; yüzde 90 sıcak su ve soğuk suyla çözülen kimyasallardan söz ediyoruz. Bunlar hepimizin bildiği deterjan, şampuan hammadde sanayine hizmet veren hammaddeler. Bu proses belirlenmesi sonrası kalite ekibimize de göndeririz. Tekrar kontrol ederiz. Çevre riski var mı, işçi sağlığı sorunu var mı diye inceleriz. –Özetle- İkili kontrol ederiz. İnsan sağlığını tehdit edecek yıkama yapmıyoruz, yapmayız.”
ÇEVRE GÖNÜLLÜLERİNCE
HER AY DENETLENİYORUZ
Sağlık Emniyet Çevre Kalite Direktörü Çevre Y.Mühendisi Gizem Keskin: “Tanker temizleme tesislerine uygun belgemiz bulunmaktadır. Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş, tanımlı, çevre gönüllüleri tarafından her ay denetlenmekteyiz.
16 yıldır Avrupa standartlarında denetimle belge vermeye, çevre yönetim belgesine sahibiz.
Yaptığımız proses kaynaklı su kullanımı ve atık çıktımız var.
BİRİ TAM BAĞIMSIZ ÜÇ
LABORATUVARDA ANALİZ
Dilovası OSB ile bağlantı halindeyiz. Bazı değerleri düşürmemizi istiyorlar. Biyolojik arıtmadan geçirerek sınır değerlere düşürüyoruz. Hem bizim numune analizlerimiz hem de OSB’nin arıtma suyundan her ay alınan numuneler, bağımsız –üçüncü- bir laboratuvar tarafından da analiz edilmektedir.”