Her yağmur yağışında trafik çilesi hayatı çekilmez hale getiriyor.
Salı günü yağan yağmur Gebze ve Darıca’da bir çok noktada ulaşımı zorlaştırdı.
Sokak deyip geçmeyin.
Yaşamımızın önemli bir bölümü sokakta geçiyor.
Evden işe giderken ve gelirken sokağı kullanmak durumundayız.
Günlük ihtiyaçlarımızı sokağı kullanarak tamamlıyoruz.
Her koşulda sokak bizim için vazgeçilmezdir.
Bir de sokağın tehlikesine dikkat çekmek lazım.
Çin’den ithal edilen ve kanser içeren ayakkabı kolileri Kocaeli İzaydaş’a imha edilmek üzere gönderilirken yolda kayboldu.
Çin’den ithal edilen 25 bin 510 çift ayakkabıda kanser içeren madde tesbit edildi.
Bu yüzden imha edilmelerine karar verildi.
Ancak, imha edilemesine karar verilen ayakkabı kutularına yırtık ve eski ayakkabılar yerleştirilmiş.
Bu konu tam bir Aziz Nesin’lik vaka...!
Kayıp ayakkabılar bölgemizde olma ihtimali yüksek.
Başka illerede gönderilmiş olabilirler.
İnsan sağlığını yok sayan bu canilere ne demeli.
Yirmibeş bin beşyüz kişi bu ayakkabıları satın alacak, karşılığında kanser riski taşıyacak.
Bu nasıl bir ahlak, nasıl bir vicdan...
Bir toplum bu hale nasıl gelebilir.
İnsanların acı çekmesinden para kazanmak buna denir.
Peki, bilmediğimiz onca kanser riski taşıyan yiyecek, giyecek ürünler ortalıkta dolaşıyor.
Bunların denetimi yeterince yapılıyor mu...!
Devletin gümrüğünde veya onun kontrolünde imha edilmeye götürülen onca ayakkabı nasıl kaybolur.
Bu ülkenin kaderidir...
İnsan sağlığına zararlı olan pek çok konu umursanmaz veya dikkate alınmaz.
Çevre kirliliği, hava kirliliği bu ayakkabılardan az tehlikeli değil.
Havanın ve çevrenin kirli olduğunu ortaya çıkaran bilim insanı Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu olmadık hakaretlere maruz kaldı.
Hatta topluma doğruları söylediği için hakkında dava bile açıldı.
Bu gerçekler önümüzde dururken ayakkabı konusuna söylenecek çok fazla söz kalmıyor.
Çünkü her yapılan yanlışlığın üzeri kapatılıyor.
Buna da heralde birileri bir gerekçe bulur...!