Pazar günü evde otururken bir arkadaşım arayarak Beşiktaş ve Fraport TAV Antalyaspor maçını izlemeye davet etti.
Telefonun ucundaki arkadaşımın davetini geri çevirmek için, “Kusura bakma Gebzespor ile Kocaelispor’un oynayacağı ve tüm gelirinin depremzedelere gönderileceği maça gideceğim. Beşiktaş’ın maçına başka zaman gideriz.”
Telefonun ucundaki arkadaşım Gebzespor maçını duyunca, “Tamam o zaman bakalım sizin Çarşı yapacak maçta? Ama Gebzespor maçından sonra Beşiktaş maçına bakmayı unutma. Çarşı olarak maçta öyle bir şey yapacağız ki tüm Türkiye bizi konuşacak.”
Gebzespor ile Kocaelispor’un oynayacağı maç için hazırlık yapıp evden çıkmaya karar verirken bir arkadaşım daha aradı.
Arayan arkadaşım Gebzespor ile Kocaelispor’un oynayacağı maç için Gebze Alaettin Kurt Stadyumu’nda asılan bir pankartın fotoğrafını bana atınca maça gitmekten vazgeçtim.
Aşağıda görülen pankartı görünce depremden dolayı zaten cehennemi yaşıyoruz bide bu pankarta ne gerek vardı diyerek kızdım.
Gebzespor ile Kocaelispor’un maço berabere bitti.
Ancak maçtan sonra haberlere baktım depremzedeler için futbolcuların pankartla sahaya çıkması dışında bide Kocaelispor yönetimi protesto etmek amacıyla stadı terk eden taraftarların dışında bir şey olmamış.
Gece geç saatte Beşiktaş ve Fraport TAV Antalyaspor maçına davet eden arkadaşım yeniden aradı.
Telefondaki arkadaşım hem mutlu hem de son derece coşkulu bir şekilde, “Gördün mü Çarşı ne yaptı? İlk depremin yaşandığı saat olan 4.17'ye ithafen maçın 4'üncü dakika 17'nci saniyesinde maç durdu.
Görsen tüm taraftarlar deprem bölgesindeki çocuklara gönderilmek üzere yanlarımızda getirdiğimiz peluşları sahaya attık.
Keşke gelseydin.
Sahi sizin Çarşı ne yaptı?”
O an cevap veremedim telefonun ucundaki arkadaşıma.
Arkadaşım da durumu anlayarak, “Sıkma canını. Bir dahakine beni dinle ve Beşiktaş’ın maçına gel.”
Tamam kabul ediyorum.
Gebzespor olarak bir Beşiktaş veya Fenerbahçe taraftarları gibi olamayız.
Ancak bari ‘Burası Gebze Burası Gebze Cehennem’ pankartı asmayalım.