Eviniz, araniz ya da başka mülkiyetiniz için hiç tanımadığınız birileri tarafından tehdit edilseniz ve mal varlığınız elinizden alınmak istense ne dersiniz ?
Eminim ki, ölesiye tepki gösterirsiniz. Darıca’nın Abdi İpekçi Mahallesi sakinleri de öyle yaptı, yapıyor.
Meselenin özü, elbette ki rant.
Bildiğiniz üzere, Marmaray hattı boyunca uzanan araziler gittikçe değerlendi. Bu durum, yaşamını meşru olmayan yollardan kazanan kişi ve toplulukların iştahını kabarttı. İşte, böyle bir yaklaşım sonucunda, yörede neredeyse 70 yıldır oturan bazı aileler, tehdit edilmeye başlandı. Tehditt edilen ailelerden ev ve arazilerini terk etmeleri isteniyormuş.
Çok şaşırmadım doğrusu...
Ayakkabı kutularında milyon dolarlarla yakalananlar, cezaevinde bulunmak yerine el ve kollarını sallayarak dışarıda dolaşanlar olduğu sürece, bu durumdan güç alan mafya kılıklı tipler de mazlum insanların gırtlağına oturur, yılların emeğini gaspetmeye çalışır.
Ne de olsa, onları cezalandıracak savcı ve yargıçlara görevden el çektirildi, yetmedi bakan çocuklarının yeniden prestij kazanması için hırsızlığı adeta suç olmaktan çıkartan yasal düzenlemeler yapıldı.
Gelelim konumuzun özüne...
Abdi İpekçi Mahallesi'ndeki araziler ve evler 3-5 yıl öncesine kadar ne kadar kıymetliydi acaba ?
Marmaray, buradaki arsa fiyatlarını neden hızla yükseltti ?
Marmaray, daha proje aşamasındayken rant yaratacağı düşüncesiyle harekete geçirdi mafya tipi örgütlenmeleri. Güzergah üzerine çullandılar birden. Artık sihirli değnek görevi gören Marmaray, para etmeyen arsa ve evler için bu tip örgütlenmelerin iştahını kabarttı.
Hedef, ucuza ve hatta bedelsiz alıp, Marmaray projesiyle oluşan yeni rant alanlarından birine sahip olmak...
İşte, bu yüzden, mahalle sakinleri çok dertli. Dertli seslerden birisi olan Süleyman Yılmaz'ın söyledikleri, yenir yutulur cinsten değil. Diyor ki;
"Mahallede 70 yıla yakın süredir ikamet edenler var. Bu arsaları zamanında Ethem Paşa'nın torunu diye bildiğimiz birinden aldık. Daha sonra Milli Emlak Müdürlüğü'nün üzerinden yapılan satışın ardından tapularımız verildi. Buradan Marmaray'ın geçeceği belli olduktan sonra yerlerimizin değeri birden bire arttı.Bazı kişiler buralara göz dikti. Sahte evraklarla yerlerimizi kendi üzerlerine geçiriyorlar. Yerlerini, evlerini satmayanları ise tehdit ediyorlar. Vatandaşın evini, yerlerini silah zoruyla ele geçirmek istiyorlar, ama kimse buna dur demiyor."
Bu sözler, duyanı irkiltecek sözler...
Silah zoruyla sizin eviniz ya da arsanız elinizden alınmak istese sessiz mi kalırsınız ?
Bu kenti yönetenler durumdan haberdar değil mi yoksa ?
Eğer haberdarlarsa, bugüne kadar ne önlem aldılar ve bu suç duyurusu türünden açıklama hakkında nasıl bir işlem başlattılar ?
Yoksa, devlet adına yönetme erkini elinde bulunduranlar, GOSB'un kurulduğu dönemdeki arsa kapatmalarında olduğu gibi sessiz mi kalacak ?