Başbakan haftasonu mesaisini Kocaelili işadamlarına ve sivil toplum temsilcilerine ayırdı.
Tabiki bu arada AKP İzmit İlçe Kongresini ihmal etmedi.
Başbakan’ın her iki toplantısını televizyon ekranlarından dikkatle izledim.
Miting meydanlarında yaptığı konuşmalardaki heyecan yoktu.
Türkiye’nin durumunu tek tek anlaşılır bir şekilde izleyenlere anlattı.
Ortaya konan tabloya bakılırsa ekonomi de güller açmış, neredeyse uçmak üzereyiz...!
Yüzde 5 büyüdüğümüzü ifade etti, son çeyrekte yüzde 7’yi göreceğimizi iddia etti.
Vatandaşa bu büyümeden ne kadar yansıdığını söylemedi.
“Avrupa’nın iki katı büyüyoruz” vurgusunu yaptı...!
Satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük on üç ekonomisi olduğumuzu üzerine basa basa durdu.
Avrupa’da altıncı sırada olduğumuzu, beşinciliğe yükselmeye az kalmış hatta İspanya’yı geçmişiz...
Alt yapı ve yol klasmanında 12. sıraya yükselmişiz.
Havacılıkta Dünya’nın en büyük 11 ülkesi olmuşuz.
Sorulması gereken soru şu olmalı;
“Bu kadar iyi konumda olan bir ülke 5 yıl sonra 2023’de Dünya’nın en iyi 10 ekonomisi sıralamasına girmeyi hedefleyen bir iktidar beş yıl sonra kişi başına milli geliri 25 bin doları bulacağını iddia eden iktidar, vergiyi yüzde 40 arttırmayı amaçlar mı?(!)
Gelişmiş ülkelerde böyle örnekler görmek mümkün mü?
Madem herşey iyi yolunda gidiyor vatandaş dar günü için bir kenara koymuş olduğu altınları için maliye bakanlığı devlet bankalarına altınlarını verenlere faiz vereceği çağrısında bulundu.
Hazinenin paraya ihtiyacı varsa önce kamu da tasarruf yaparak daha sonra da vatandaştan fedakarlık isteyecek.
Vatandaşın gündemi ile siyasetçinin gündemi uzun zamandan beri aynı değil.
Yurttaşın derdi günü kurtarmanın peşinde, siyasetçi ise kamu imkanları ile siyaset meydanlarında nutuk çekmekle meşgul...!
Anlayacağınız sokağın sıkıntısı ile siyasetçinin beklentisi aynı değil.
Anlatılanlar pek çok insanın kafasını karıştırmış durumda.