Hiçbir gerçekliği içinde barındırmayan soruşturmalar yetmedi. Telefon dinlemeleri, gizli takipler, ev ve iş yerlerine yerleştirilen gizli kameralar yetmedi. Yetmedi sabah gerçekleşen ev baskınları, gözaltılar yetmedi. Binlerce mahkûm, binlerce tutuklu, binlerce suçsuz yere içerde yatan insan yetmedi. Halkın fişlenmesi, facebook hesaplarının takip edilip, twitter hesaplarının kapatılması yetmedi. Şimdi de mahallelere koyulacak ‘’ihbar kutuları’’na sıra geldi.
Son Gezi eylemleri sonrası sokakları kan gölüne çevirmeye çalışan eli satırlı, sopalı, palalı ‘’insanlar’’ yetmedi. Başbakan her şeyi de bizden beklemeyin ‘’tencere tava çalanı yargıya şikâyet edin ’’ der demez emniyet devreye girdi. Teşkilat "gönüllü muhbirliğin" önünü açan “Sırdaş Polis İhbar Noktası Projesi” kapsamında mahallelere ihbar kutuları koyacağını ve İsteyen herkesin kimliğini bildirmeden istediği kişi hakkında ihbarda bulunacağını bildirdi.
Mesela komşunu sevmiyor musun? Senin istediğin gibi yaşamıyor mu? Farklı bir ırktan, farklı bir mezhepten mi? Makarna ve hazır çorba karşılığında oyunu satmayı kabul etmedi mi? Dağıtılan kömüre karşılık partinin üyesi olmadı mı? Anarşik de, ‘’Gomünist’’ de, feminist de, çok aşırı bölücü eylemlere katıldığından şüpheleniyorum de… Ya da Ergenekoncu de… Popüler ya… Yâda dur. Gezi eylemlerine katılıyor de, tencere tava çalıyor de, ne biliyim uydur bir şey işte… Zaten kim olduğunu da bildirmek zorun da değilmişsin, her şey artık çok basit. Yap şikâyetini sevmediğin kişiyi attır içeriye…
***
Madem projenin temel sebebi Gezi eylemleri birileri de Gezinin gücünü görebilmeliydi. ‘’Hamile kadınlar sokakta gezmesin’’ diyen yobaz bir yana AKP bile Gezi eylemlerinden payına düşeni aldı, Fakat CHP kendine ders çıkaramadı.
Gezi eylemleri birlikti. Ülkenin bir şehrinde meydana gelen isyan büyüklü, irili, ufaklı 81 ile sıçradı. Hiçbir zaman yan yana gelmeyeceği düşünülen gruplar yan yanaydı. Gezi eylemleri beraberlikti. Fenerbahçeli formasıyla Galatasaray tişörtü giyeni birlikte yürüdü. Beşiktaş atkısıyla Adana Demirspor bayrağı birlikte dalgalandı. İlk kez farklı ırktan, farklı inanıştan, farklı düşünceden insanların ayrılıkları, gayrılıkları ortadan kalktı.
Gezi eylemleri dayanışmaydı. Doktor, Öğretmen, genç, işçi, işsiz, kadın, çocuk herkes oradaydı. Toplumsal çürümenin, halka güvenmemenin, ‘’bana dokunmayan yılan bin yaşasın’’ anlayışının, ‘’her koyun kendi bacağından asılır’’ mantığının ayyuka çıktığı günümüzde tüm aldanışları ve aldatılışları alt üst ederek büyük bir dayanışma örneği gösterdi. Ve insanlar kent meydanlarında ve parklarda formlar düzenleyerek şehrinde meydana gelen haksızlıklara birlikte dur demek, yaşama ve geleceğe dair birçok konuda ortak kararlar alabilmek için yan yana geldi.
Peki tüm bu olanlardan sonra CHP ne yaptı? Her seçim öncesi yaptığı gibi benmerkezci siyasi yaklaşımıyla davranarak, gezi ruhunu yaratanlara sormadan, onların fikirlerini almadan, önümüzde ki belediye seçimlerinde Gezi direnişinin ortak adaylarını çıkartma girişiminde bile bulunmadan örgütlerinden belediye başkanı aday adaylıklarını almaya başladı. Şimdi her seçimde dedikleri gibi diyecekler ki ‘’Oyları bölmeyin’’ eee ‘’ bu yüzden bizim seçtiğimiz adaylara oy verin’’ yapma ya !!!