"Çayırova'da
KPSS'ye son !
Memur mu olmak istiyorsunuz ?
O hâlde, ne bekliyorsunuz ?
Çayırova Belediye Başkanı sizi özel kalem müdürü olarak atarsa, hiç zahmetsiz, sınavsız, stressiz memur oluverirsiniz.
Ee ne yapalım ,kanun bu hakkı ona tanımış!
O da Bülent YARGICI abimizi hemencecik memur yapıvermiş...
Ha bu arada işe hiç gelmenize gerek yok.
Hallederiz ne gerek var ?
Tâ Gölcük'ten kalkacaksın, Çayırova'ya, işe geleceksin, boş ver!
Nasılsa birkaç ay sonra başka kadroya atanırsın, millet unutur gider.
Bülent YARGICI abimiz kim mi ?
Aşk olsun nasıl tanımazsınız ?
Hani bir milletvekilimiz var ya Radiye Sezer KATIRCIOĞLU'nun eniştesi ,
Canım kız kardeşinin kocası endişelenmeyin, aileden biri.
Ha bir de bu işi seçimden önce yaparsan adaylık garanti.
Aday adayları, siz de birini memur yapacak güç yoksa boşuna para yatırmayın.
Ha diyorsanız ki ben partime yardım için yapıyorum, o başka...
Çünkü 'atı alan Üsküdar'ı geçmiş'."
Bunların hepsini, iyi Parti İlçe Başkanı İlhami Bayrak, bir televizyon programındaki canlı yayında söyledi.
Bunlar, yıllardır süregelen, bilinen durumlar...
Sadece Çayırova' da değil ki yurdun dört bir yanı bu şekilde.
Rektöründen, hademesine aynı soyadına sahip üniversiteler görmedik mi?
Karısını, baldızını almak için kapalı ilan açanı da vardı...
Belediyeler hanedanlık gibi değil mi?
Aynı soydan, aynı ilden, aynı köyden gelenler bütün çalışanları...
'
ATM memurları 'diye bir sektör bile var artık...
Sahte koltuklarda yaratılan makamlar, uydurulan diplomalar, on yerden alınan maaşlar, sözde kalınan mesailer ile maaşa dokunmadan alınan emlaklar...
Daha 1 ay önce, bildiğim bir yere 2 memur alınacaktı.
87 puan ile yıllardır atanamamış, üniversiteyi derece ile bitirmiş bir kızıma başvurmasını söyledim.
Kpss ile alınacaktı güya!
Büyük bir hevesle başvurdu kızcağız ki puanı o bölümün gerekliliğinin üstünde idi.
Ne oldu?
Sonuç fos!
'Benden yüksek alanlar başvurmuştur öğretmenim' deyip çaresiz kabullendi sonucu.
Ama sonra bir öğrendik, memur olarak alınanlar 50 puan ile atanmışlar!
Söylenecek kelime yok!
Vatandaşın biri "Bu kampanyaya nasıl katılabiliriz? Bizim çocukları da versek" diye sormuş!
Cevap şöyle;
Haksız çokluk olunca, haklı suçlu durumunda yıllardır.
Geç o tarafa kardeşim!
Depremden sonra çadırı parayla satan, yangından sonra yangın tüpünün fiyatını iki katı arttıran, zam geldi deyip deyip habire fiyat değiştiren ahlaksızlar , leş kargaları dolu her yer...
Ve bireysel çıkarcılık oldukça, böyle de gidiyor.
Düzelmez artık diyenlere sözüm:
Keser döner sap döner, elbet bir gün hesap döner...
Kimseye kalmadı bu dünya!
Sarı Çizmeli Mehmet Ağa, bir gün öder hesabı...
Hatta ödüyor-lar-dır da , merak etmeyin!
Yarınlar hep güzeldir.
U-mutlu yarınlara...