İnsanlar kurdukları hayallerin esiri olmamalı.
Bir zamanlar geleceğin öncüleri olarak nitelenen öğretmenler malesef bugün hedef tahtasının baş köşesinden bir türlü kurtulamamakta.
Toplumdaki kabulleri ve saygınlıkları adeta yok denilecek kadar köşeye sıkıştırılmış durumda.
Öyleki öğretmenlik toplumda herkesin yapabileceği bir meslekmiş gibi algılanır hale getirildi.
Toplumdaki bu algılama genel bir kabule dönüştürülmek istenmekte.
Saygın meslekler sıralamasında söze geldiğinde öğretmenlik değerliymiş gibi ifade edilse de yapılan kamuoyu araştırmalarında durum hiç de öyle değil.
Toplumun genel bakış açısı şöyle;
“Hiç bir şey olamazsan öğretmen olursun” temennisi sıklıkla dillendirilmekte.
Oysa öğretmenlik hiç bir şey olunamayacaksa yapılacak bir meslek değildir.
Öğretmenlik herkesin yapabileceği bir meslek hiç değildir.
Bir ülkenin toplumsal dokusunu bozmak isterseniz ilk önce eğitim sistemini yaz boz tahtasına dönüştürmek yeterlidir.
Bugün sanırım yapılmak istenen budur.
Bu konuda Eğitim bakanlığı oldukça marifetli olduğu söylenebilir.
Önceki gün Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Güngör İrdem ile biraz sohbet ettik.
Eğitim öğretim konusunda çok ciddi sıkıntılar olduğunu ifade etti.
Cumartesi günü (bugün) İLKSAN Yardımlaşma Sandığı seçimleri yapılacak.
Sendika olarak okullara ziyarete gittiklerini belirten Güngör İrdem Gaziler İlkokulu Müdürünün kendilerine yaklaşımından rahatsızlık duyduklarını söyledi.
Nedenine gelince diğer sendikalar okula gittiğinde göstermiş oldukları tavrı kendilerine göstermediklerini ifade etti.
Hoş doğrusu kimseden özel ilgi de beklemediklerini söyledi.
Okullar Müdürlerin mülkü değil.
Sendikalar anayasal kuruluşlardır.
Hiç kimse keyfi tutum sergileyemez.
Kendi mesleğine ve meslektaşına ne kadar değer verirsen o kadar mesleğin yücelir.
Hiç kimse eğitimdeki kaliteye bakmıyor.
Parmak hesabı ile başarıya ulaşmak mümkün değil.