Cumartesi günü saat 17:00’de Eskiçarşı Çeşme önünde ADD, TGB ve İşçi Partisi, Silivri konusunda ortak basın açıklaması yapmak için bir araya geldi.
Basın açıklaması başladığı dakikalarda kendilerini Gebzespor taraftarı olarak tanıtan bir gurup genç, TGB ve ADD’nin düzenlemiş olduğu basın açıklamasını aynı saate nasıl denk getirdi?
Diyeceksiniz bunda ne var?
O gençleri oraya aynı saatte kimin topladığını merak etmekteyim.
O saatte ADD ve TGB’nin basın açıklaması yapacağını gençler biliyorduysa 10 dakika gecikmeyle pekala oraya gelebilirlerdi.
Özellikle bu tehlikeli oyunları organize edenler akıllarını başlarına almalı.
Basın açıklaması yapmak, anayasal bir haktır.
Bunun güvenliğini sağlamak, güvenlik görevlilerinin sorumluluğudur.
İki konuya dikkat çekmek istiyorum:
Bir tanesi, 2 Temmuz 2012 yılında Sivas Madımak Otel’de yakılarak hayatlarını kaybeden aydın, yurtsever insanların öldürülmesinin yıldönümünde Gebze’de Demokratik kitle örgütleri, sendikalar, siyasi partiler anma etkinliği düzenlenmişti.
Eski Öğretmenevi önünde başlayan yürüyüş, Atatürk Caddesi üzerine gelindiğinde 10 kişilik küçük yaştaki gençlerin, yürüyüş kortejinin yanına yaklaşarak slogan atması üzerine polis, CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş’in olduğu kalabalığa gaz sıkmıştı.
O gençleri oraya getirenler güvenli bir şekilde oradan kaçmasına yardımcı olan bazı güvenlik görevlilerinin olduğunu hatırlıyoruz.
Eski Emniyet Müdürü Abdülkadir Demir, olayda ihmali olan bazı polislerin Gebze’den tayin edilmesini sağladı.
Yakın zamanda Gezi eylemleri sırasında sendikalar, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri Türkiye’nin değişik yerlerinde yapılan barışçıl gösterilere karşı kullanılan şiddeti protesto etmek amacıyla AKP Gebze İlçe Başkanlığı önünde basın açıklaması yapılmıştı.
Bu arada basın açıklaması yapan gurubun yanından küfür ederek geçen, genç yaşta bir çocuk güvenlik görevlilerinin yanına giderek sohbet etmesi dikkatimi çekmişti.
Gazetecilikte en önemli konu, sıkı takiptir.
Biz kimseyi zan altında bırakmak istemiyoruz.
Ancak bazı gerçekleri de hatırlatmakta yarar var.
Silivri’de yapılacak gösteriyi reddedebilirsiniz.
O gösteriye katılmayı bir tür “Ergenekon’a destek” olarak görebilirsiniz. Hatta gösteriye katılanlardan uzak durmaya çalışabilirsiniz. Ama eğer ortada barışçıl bir gösteri söz konusuysa o gösterinin yapılma hakkını savunmak zorundasınız.
Aksi takdirde çifte standart denilen bataklığa saplanmış olursunuz.
Ki, bu durum asla saygıyı hak etmez!...