Tiyatro oyucusu, yazarı ve yönetmeni Mehmet Esatoğlu, Gebzeli tiyatroseverlerin ve sanatseverlerin yakından tanıdığı bir isim. Gebze’de İnönü Çamlık Parkı’nda “Sözcükler Can Yücel’i Özler”;
Adalet Yürüşü esnasında “Nerede bu adaleti” Tiyatro Simurg ekibiyle sahnelemişti. Oyun, Adalet Yürüyüşü esnasında sadece Gebze’de, yürüyüşün konakladığı eski askeri kışlada sahnelenmişti.
Esatoğlu’nu televizyon dizileri müdavimleri de “İstanbul’da Aşık Oldum” adlı dizide, evin babası karakteriyle tanıyor. Beşiktaş’ta yaptığımız ve bir dönem Tiyatro Simurg’da da yer alan Bilgesu Ataman’ın da kendisine eşlik ettiği röportaj halen yayındaki dizimiz, “Hava Kurşun Gibi Ağır” için sorularımızı yanıtlayan Esatoğlu, Şair Ruhan Mavruk’un da en son konuştuğu isim oldu. Mavruk, Esatoğlu’na “Şiir tüm baskılara karşı direniştir. Direnmeye de devam edeceğim” dedi.
BASKIDAN YAZARLAR DA NASİBİNİ ALIYOR
“Ülkedeki baskılardan yazarların da nasibini aldığını belirten şair Ruhan Mavruk, "Her sanatçı ve yazar savunduğu düşüncelerin bedelini öder. Tüm baskı ve engellemeleri daha çok yazarak kırabiliriz. Bu direniş de sanattır. Şiir tüm baskılara karşı bir direniştir" dedi.
ŞİİRİ BEN SEÇMEDİM ŞİİR BENİ SEÇTİ
OHAL koşullarının sanat yaşamını ve sanatçıyı ciddi anlamda etkilediğini belirten Mavruk, yazar ve şairlerin birçok engelleme ve baskıya maruz kaldığını, kendisinin de bu uygulamalardan nasibini aldığını ifade etti. "Şiiri ben seçmedim, şiir beni seçti" diyen Mavruk, "Benim tabiatımda asilik var, şiir de asi olduğu için şiir ile birbirimizle güzel örtüştük. Şiirle bu örtüşme sayesinde birbirimizi geliştirmeye çalıştık. Şiir, insanı en güzel ifade etme biçimidir. İnsanın yalnızlığını, yoksulluğunu, acılarını ve hüzünlerini en güzel yansıtma biçimdir" dedi.
ŞİİR KALIBA SIĞMAYACAK KADAR ÖZGÜRDÜR
Yazarların kendilerini en iyi demokratik kitle örgütlerinde ifade ettiğini ve bu tür yerlerde şiirlerin özgür bir şekilde geliştiğini kaydeden Mavruk, sistem için yazmasını istediklerini ancak bunu kabul etmediğini aktardı. Mavruk, "Çünkü onlar seni istedikleri bir kalıbın içine sokuyorlar. Şiir ise bir kalıba sığmayacak kadar özgürdür" şeklinde konuştu. Düşünce özgürlüğünden söz edilmeyen bir ülkede sanatçının özgürlüğünden söz etmenin mümkün olmayacağını dile getiren Mavruk, şu anda Türkiye'nin içinde bulunduğu ortamda sanatın özgürlüğünden bahsetmenin mümkün olamayacağını vurguladı.
HER BASKIYA DİRENMEK
SORUMLULUĞUMUZDUR
Sanatçının sorumluluğunun ekonomik sömürüye, gericiliğe ve etnik gruplar üzerindeki her tür baskıya karşı direnmek olduğunu kaydeden Mavruk, her sanatçı ve yazarın savunduğu düşüncelerin bedelini ödediğini söyledi.