Suriyeli (Afgan-Pakistan-Irak vb) sığınmacılara dönük son günlerde gelişen olaylar ülkemizde ileride yaşanması hiçte istenmeyen şeylerin ön habercisidir.
Bu gerçeği ülkeyi yönetenler asla göz ardı etmesin.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) 2023 yılında yaptığı açıklamaya göre, Türkiye dünya çapında en çok sığınmacı barındıran ülke sıralamasında birinciydi.
2024 yılında da Türkiye’nin dokuz yıldır en çok sığınmacı alan ülke sıralamasında başı çektiği bildiriliyor.
Öncelikle şunun bilinmesi gerekiyor, sığınmacılara dönük şiddet ve saldırılar asla kabul edilemez.
Hukukun, demokrasinin egemen olduğu bir ülkede hiçbir şekilde şiddet asla geçerli yol değildir.
Bu anlamda, protesto ve gösteriler hukuk ve demokrasi içinde kalmalı, kimse zarar görmemelidir.
Provokasyonlara ise kesinlikle geçit verilmemeli.
Nedeni şu ki ülkemizin karışmasını, çatışma ortamı oluşmasını ve zarar görmesini isteyenler karanlık melezlerinde bunun planlarını yapıyor.
Ancak birde madalyonun öteki yüzü var.
Kimilerinin görmek istemediği veya görmekten imtina ettiği gerçekler.
Türkiye’ye bir şeklide doldurulan milyonlarca sığınmacının varlığı bu toprakların asıl sahibi olan vatandaşı negatif anlamda etkiliyor.
Demografik yapının bozulması, Türk halkı ile uyuşmayan yaşam tarzı, davranışlar, kültürel yapı ister istemez gerilime neden oluyor.
Savaş var diyerek kapağı ülkemize atanların bir süre sonra plajlarda nargile ve Arapça müzik eşliğinde keyif çatmasına, toleranslı yaklaşılması asla mümkün değil.
20-40 arasındaki gayet sağlıklı sığınmacıların sahilde, şehir merkezinde müzik eşliğinde göbek atması, halay çekmesi şeklindeki lakayt tavırlarıyla toplumun sinir uçlarıyla oynuyorlar.
Vatanından ayrı kalan kimse bu şekilde davranmaz.
Birde işin ekonomik boyutu var.
Milyonlarca sığınmacının varlığıyla zaten kötü olan ekonomi dahada kötü hale geldi.
Geçim sıkıntısı çeken vatandaş, ekmeğine, suyuna, işine zoraki ortak edilen sığınmacılara karşı negatif duygular taşıyor.
Vatandaş, zaten zor geçiniyoruz birde bunların yüzünden dahada çok güçlük yaşıyoruz diyor.
Sokaktaki vatandaş ekseri çoğunlukla şunları söylüyor:
AKP iktidarı yanlış sığınmacı politikasından bir an önce terk etmesi gerekiyor.
Bu toprakların asli unsuru olan Türk halkını ikinci plana itmekten, sağlıkta, kamu hizmetlerinde sığınmacılardan daha az yararlanmasına yol açan uygulamalarınızdan vazgeçin.
Sayıları 10 milyonu bulduğu belirtilen sığınmacıların güvenli olarak ülkelerine geri gönderilmesi için acilen çalışmalar başlanmalıdır.
Ülkemizin demografik yapısı kesinlikle korunmalı.
Sokaktaki vatandaş bunları söylüyor.
Umarım, iktidar sahipleri duyar!