Haberi gördüğümde ilk aklıma gelen konu koruma altında olan kadın sayısının fazla olmasıydı.
Bu rakam gelişmiş bir ülkenin tamamında olmaz.
Sadece Kocaeli’nde koruma altında bulunan kadın sayısı 7 bin 897. İl Genel Meclisinde sunum yapan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Bekir Yümnü İl Genel Meclisinin Şubat ayı toplantısında bu rakamları açıkladı.
Kocaeli’nin her yıl nüfusu 40 ila 60 bin civarında artıyor.
Bu açıklamayı okuyunca aklıma gelen soru “bize plan değil pilav lazım” diyen Merhum Turgut Özal oldu.
Nereye gittiğimiz konusu vahim sonuçları beraberinde getiriyor.
Sadece Kocaeli’nde 8 bin civarında kadın eşinden veya ailesinden şiddet görür durumda.
Bu kadınların büyük çoğunluğu çalışmayan, üretim dışında kalan aile bireylerinden oluşmakta.
Alt yapısını oluşturmadan köylerin boşaltılmasının maliyetini hep birlikte ödüyoruz.
Bu maliyetler bazen çok ağır bedeller oluyor.
Gün geliyor cinnet getiren insanlar toplu vahşetin sorumlusu olarak karşımıza çıkıyor.
Ekmek, iş, aş ve gelecek veremediğimiz insanlar gün geliyor en sevdikleri insanın düşmanı oluyor.
En çok dikkatimi çeken konu eşini öldüren adama soruyorlar:
“Neden öldürdün?”
“Onu çok seviyorum, bunun için öldürdüm.” Deme cesareti buluyor.
Bir insan en çok sevdiği insana nasıl kıyabilir?
Hızlı göçün sonucu sadece kadın mağdurlar olmuyor.
Bu ailelerin çocukları da geleceğin sorunlu potansiyeli oluyor.
Sokaklarda mendil satan, madde bağımlısı çocuklar parçalanmış ailelerin sonucudur.
Şiddet toplumsal bir hastalıktır.
Nesilden nesile bulaşır.
Gücü yeten bir diğerine şiddet uygular.
Her gün televizyon ekranlarında devletin şiddet görüntülerini hep birlikte izliyoruz.
Gerisini siz düşünün.
Hastalıklı bir toplumdan sağlıklı kararlar çıkmaz.
Bir insanı çöplükten çıkartabilirsiniz.
İçinde bulunduğu şiddet sarmalından çıkartmak hayli zordur.
Aile ve sosyal Politikalar İl Müdürü Bekir Yümnü sınırlı sayıda personelle 8 bin civarında şiddet gören kadınları korumaya çalışıyor.
Az imkânla çok iş yapmak önemli bir başarıdır.
Hiç kimsenin hesap edemeyeceği bu rakam doğrusu beni şaşırttı.