SEVGİLİLER GÜNÜ

Tuncer Altunbulak

 

Kavgayı içki içip içmeme meselesi yüzünden çıkardılar.

Kadının derdi başkaydı, içkiyi bahane etti. Oturdukları masadan beş dakika sonra kıyameti koparttılar. Kadın, her kadın gibi kavgaya sigara, içki ve kahveden başladı.

Sinirli sinirli “Senin şu sigaran, içkin ve kahve hastalığın yüzünden yakında hayatımız çökecek, iki yıldır çocukları dershaneye gönderemedik umurunda değil”.

Kadın kavganın provasını sanki üç beş yıl öncesinden yapmış gibiydi. 10 Yıllık yaşadıklarının tümünün muhasebesini döktü masaya. İki yıl önce bankadan yüklü bir kredi almışlar, ödeyememişler. Evlerine doğalgaz çektirememişler, kızları eşinden ayrılmış baba evine dönmüş ve daha bir çok ağrılı acılı sorunlar.

Ülkemizde insanları delirtebilecek öyle çok hadiseler yaşanıyor ki işsizlik, hayat pahalılığı, ücretlerdeki azlık, adaletsizlik, kanser ve verem gibi hastalıkların ölümcül hale gelmesi. Alevi, Sünni, Kürt, Türk gibi önemli sorunların ayrımcılık gibi anlaşılması ve daha bir sürü şey.

Adam hiç sesini çıkartmadı sadece bir iki defa hanım etme, bunların tartışma yeri burası değil dedi ama kadının hiç dinleyecek hali yoktu. Yaşadığı yokluk, yoksulluk, aşağılanmışlık onu boğuyor gibiydi.

Sevgililer günüydü o gün. Onlarda o günü kutlamak için gelmişlerdi pastaneye. Tatlılar yiyip şerbetler içip sevgililer gününü kutlayacaklardı. Ama her şey insanın dediği gibi olmuyor, evdeki hesap çarşıya uymuyor, talihsizlikler sevgililer gününü birbirine zehir ettiler. İşte insanlara hayatı böyle zehir eden bir yönetim sistemimiz var.

Bilenler biliyorlar. Türkiye kapitalist bir sistemle yönetiliyor. Bu sistemde sevginin yeri kesinlikle yoktur. Bu sistemde hak, hukuk demokrasi ve insan hakları yoktur.

Halk ne paysın böyle bir sistemi, halkın yaralarını sarabilir mi, sorunlarını halledebilir mi böyle zam, zulüm yapan kardeşi kardeşe düşman eden ve darbelere üreten bir sistem. Bu güne keder zenginlerin dışında halka hiçbir faydası olmamıştır.

Verdiği büyük zararların dışında bunu sosyal bilimciler söylüyor.

Halkımızın %80’ni psikolojik rahatsızlıklar çekiyormuş. Doğrudur.

Ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri, ceza evleri ve bütün hastaneler hasta insanlarla dolup taşmaktadır.

Kapitalist sistemin alt yapısını oluşturan hastalıklar bunlar da velhasıl insanlığa uymayan, iyilikleri dışlayan, toplumun anlayamadığı bir sistemle yönetiliyoruz. Bundan dolayı her yıl binlerce insanımız çıldırıyor ve intihar ediyor. Bu sistemin yüzünden insanlar birbirlerini boğazlayıp cinayetler işliyorlar. Bu ülkedeki açlık, yoksulluk, cahillik bu sistemin insanlık dışılığından.

İşte bu senede sevgililer gününü, bu sistemin bağnazlığı içinde geçirdik.

Aslında sevgililer günü değil birbirinden nefret eden insanlar günüydü.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.