Bir Ramazanı daha geride bıraktık, bir bayrama daha kavuştuk. Ne yazık ki buruk bir kavuşma. Ne yazık ki bayram değil yas oldu hepimize. Gazze’deki Filistinli kardeşlerimiz İsrail ordusu tarafından alçakça öldürülüyor. Çocuklar mutluluktan değil acıdan çığlıklar atıyorlar, ölüyorlar... Bu insanlık dışı zulmü kınıyorum ve biran evvel son bulmasını diliyorum.
Öldürülen Filistinli kardeşlerimizin de, bacılarımızın da, çocuklarımızda hayalleri hedefleri vardı, belki bayramlıklarını hazırlamışlardı. Kim bilir büyüyünce ne olmak istiyorlardı...
Ve dünya buna sessiz kalıyor, tepkisiz kalıyor. İnsanlar öldürülüyor, insanlık ölüyor vicdanları zaten yok sadece çıkar peşindeler...
Nerede o eski vicdanlı insanlar? Nerede o eski samimi bayramlar?
**
Çocukluğumuzda bayramlıklarımız başucumuzda uyur hatta heyecandan uyku tutmaz sabahı zor ederdik. Sabah olunca erkenden kalkıp bayramlıklarımızı giyer süslenirdik. İlk önce evdekilerle bayramlaşıp el öper bayram harçlığımızı alır, sonra aile büyüklerine bayram ziyaretine giderdik. Yediğimiz su böreklerinin, baklavaların şekerlerin haddi hesabı yoktu, karnımız ağarana kadar yerdik.
Her ailede bir bonkör aile bireyi vardır bizdeki de dayımdı, en çok bayram harçlığını o verirdi, çok yoğun olduğu için bayramda ona rastlamakta şans işiydi:)
Kardeşler kuzenler bir köşede en çok bayram harçlığı kim toplamış diye hesaplardık. Daha sonra arkadaşlarla mahallede kapı kapı gezer bayramlaşıp şeker toplardık. Benim çocukluğum Almanya’da geçtiği için bütün Türk isimli zillere basar tanıdık tanımadık bayramlaşırdık. Düşünsenize bugün öyle bir şey yapıldığını? Bırakın tanımadığını maalesef tanıdığına bile güvenilmeyen bir devirdeyiz...
Belki hatırlarsınız 2009 yılında Kayseri’de, binalarında bayramlaşmaya çıkan üç çocuk bir buçuk yıl bulunamamıştı ve daha sonra komşuları tarafından öldürülüp gömüldüğü ortaya çıkmıştı... Bir şeker verecektin be adam ne istedin o masumlardan!
**
Biz çocukken bayramlar daha mı güzeldi yoksa biz çocuktuk diye mi daha güzeldi bilemiyorum....
Yeni bir şeyler almak mıydı bizi mutlu eden, yoksa yeninin kıymetini mi bilirdik biz eskiden...
Adı var tadı yok şimdiki bayramların. Zaten artık çocuklarımızda ne o bizim eskiden yaşadığımız bayram heyecanın yaşıyor ne de eş dost ziyaretine seviniyor.
Bayramlıklarımız yerini eşofmana bıraktı. Eş dost ziyaretini de sosyal medyadan hazır mesaja bıraktı....
Ne güzel özetlemiş Can Yücel bayramı: Nefes almak bayramdır mesela / Günün birinde soluksuz kalınca anlar insan / Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir / Sevmeninkini yalnızlık / Sızlanmayan her organ, hele de burun direği bayramdır / Bayramdır elden ayaktan düşmemek / Zihinden önce bedeni kaybetmemek, Kurda kuşa yem olmayıp ‘Çok şükür bugünü de gördük’ diyebilmek
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır...
Bizde çok şükür bugünlerimize dediğimiz bayram gibi bayramlarımız olduğu günlerimiz yakındır diye ümit ediyorum...