Semizotu pürüzsüz yapıda, kırmızımsı, tüysüz ve yere paralel bir gövde ile yeşil-sarı renkli yapraklardan oluşur. Hafif ekşi, tuzlu ve tamamen yenilebilir bir bitkidir. Sağlam yapısı sayesinde kuru ve sıcak bölgelerde, çok suya ihtiyaç duymadan yetişebilen bir ottur. Kolayca ekilebilir ve besin kaynağı sıkıntısı olan bölgeler için ideal besinlerden birisidir. Yeşil yapraklı sebzeler içerisinde en yüksek vitamin içeriğine sahip bitkidir ve son derece besleyicidir. Ayrıca semizotu ekstrelerinin mikroorganizmalara karşı az da olsa antibakteriyel ve antifungal özelliklere sahip olduğu görülür.
SEMİZOTU NE İÇERİR?
Semizotu bitkisi tıbbi olarak önem taşıyan birçok bileşene sahiptir. Semizotu yaprakları, sapları ve çiçekleri flavonoidler, alkaloidler, polisakkarit ve steroller, vitamin ve mineraller gibi birçok kimyasal bileşik içerir. Ayrıca semizotu yüksek oranlarda doymamış yağ asitlerinden olan omega-3 bileşeni barındırır.
Semizotu iyi bir alfa-linolenik asit kaynağıdır. Alfa-linolenik asit büyüme ve gelişmede ve hastalıkların önlenmesinde rol oynayan bir omega-3 yağ asididir. İnsan vücudu omega-3 sentezleyemediğinden dolayı diyetle alınması gerekir. Semizotunda önemli miktarlarda bulunan mineraller:
- Potasyum
- Magnezyum
- Kalsiyum
- Fosfor
- Demir
- Sodyum
- Bakır
- Manganez
Yüksek oranda minerallerin yanı sıra semizotu yeşil yapraklı sebzeler arasında en yüksek A vitamini içeriğine sahiptir. Doğal bir antioksidan olan A vitamininin yanı sıra tiamin (B1 vitamini), riboflavin (B2 vitamini), niasin (B3 vitamini) ve pridoksin (B6 vitamini) gibi B kompleks vitaminleri; glutatyon, glutamik asit, aspartik asit, E ve C vitamininden zengin bir kaynaktır. Dolayısıyla semizotu antioksidan içeriği ile beslenmede önemli bir yere sahiptir.
SEMİZOTUNUN İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ NELERDİR?
Semizotu bağışıklık sistemi, kalp ve damar hastalıkları, kanser ve inflamasyon sorunlarına iyi gelebilen önemli besinlerden biridir. Semizotunun İnsan sağlığı üzerindeki etkileri şu şekilde detaylandırılabilir:
- Kalp-damar sağlığı: İçerdiği omega-3 bileşeni sayesinde kan kolesterol ve trigliserit düzeyini düşürmeye ve yararlı yüksek yoğunluklu lipoproteini yükseltmeye yardımcıdır. Yüksek kalori ve kolesterole sahip balık yağları yerine kolesterol içermeyen semizotu faydalı bir omega-3 kaynağıdır. Omega-3, kan yoğunluğunu azaltma özelliğinden dolayı pıhtılaşmaya karşı damar hastalıkları tedavisinde etkili olabilir.
- Kanser: Vücuttaki serbest radikallerin sayısını azaltarak hücresel hasarı önlemeye yardımcı olan bileşiklere antioksidan denir. Antioksidanlar vücutta kanser riskini azaltmada katkı sağlar. Semizotunda bulunan antioksidanlar beta-karoten, askorbik asit (C vitamini) ve melatonin bileşikleridir. Bu bileşikler serbest radikalleri nötralize ederek kanserin yanı sıra kardiyovasküler hastalıkları önlemeye yardımcı bir potansiyele sahiptir.
- Kemik ve kas sistemi: Semizotu yapısındaki önemli oranlarda bulunan kalsiyum ve magnezyum nedeniyle kemik ve kas sağlığı için iyi bir seçenektir. Kalsiyum kemik ve kaslarda bulunan en yaygın minerallerdendir ve eksikliğinde iskelet sistemi zayıflayabilir. Kalsiyumun yanı sıra magnezyum da kemik sağlığını etkileyen bir mineraldir. Yeteri kadar kalsiyum ve magnezyum minerali almak yaşlanmanın neden olduğu kemik hastalıkları riskini azaltmaya yardımcıdır. Ayrıca bazı çalışmalarda kronik kas ve iskelet ağrılarına sahip yaşlı hastalara semizotu merheminin ağrının şiddetini azaltmaya yardımcı olduğu bildirilir.
- Büyüme-gelişme: Semizotu güvenli hücre bölünmesinde ve DNA çoğalmasında yardımcı rol alan folat açısından zengin bir kaynaktır. Folat özellikle hamilelik döneminden önce ve hamilelik sırasında alınması önerilen bir besin bileşenidir. Çünkü folat eksikliği yaşayan bebeklerde çeşitli doğum kusurları meydana gelebilir.
- Sinir sistemi bozuklukları: Son yıllarda yapılan çalışmalara göre antioksidan, antiinflamatuvar, anti-apoptotik etkiler gibi çoklu mekanizmalar yoluyla alzheimer, parkinson, depresyon, epilepsi ve hipoksi gibi bazı sinir sistemi bozuklukları için umut verici bir tedavi seçeneği olabilir. Ancak nörolojik etkilerinin uzun vadeli mekanizmalarını ve sonuçlarını tespit etmek için ek araştırmalara ihtiyaç vardır.
Semizotu yaygın olarak birçok ülkede çeşitli alanlarda kullanılır. Halk arasında ateş, ishal, dizanteri, egzama, sedef ve hematokezya (kanlı dışkılama) tedavisinin yanı sıra kas gevşetici, idrar söktürücü, iltihap önleyici olarak kullanılır. Tüm bu tedaviler kapsamında antibakteriyel, antiinflamatuvar (iltihabı ve ödemi azaltan madde veya tedavi) ve antioksidan olarak işlev görür.
SEMİZOTUNUN YAN ETKİLERİ NEDİR?
Semizotu yapraklarının oksalat içeriği yüksektir. Yüksek miktarda oksalat böbrek taşı oluşumu ile bağlantılıdır. Semizotu tohumları diğer kısımlara oranla daha yüksek oksalat değerlerine sahiptir. Böbrek taşına sahip veya yatkın bireylerin özellikle semizotu tohumları yerken dikkatli olması gerekir. Fazla miktarda tüketilen bir besin ise mutlaka doktorunuza danışınız. Ayrıca semizotu tohumları sulu yapısı nedeniyle daha fazla tuz tutma eğilimindedir. Tuzsuz veya az tuzlu beslenme düzenine sahip bireylerin fazla tuz tüketmemeleri adına semizotu tüketimine dikkat edilmelidir.
Bazı bireylerde semizotuna karşı alerjik reaksiyonlar gelişebileceğinden dolayı alerji durumu kontrol edilmelidir.
Özellikle bitkisel ilaçların güvenliği ve etkinliği ile ilgili dikkatli olmak gerekir. Çok bileşenli semizotu karışımlarının olası etkileri, farmakolojik ve fizyolojik olarak daha iyi araştırılmalıdır. Geleneksel semizotu formülasyonları toksisite etkisi gösterebilecek yüksek dozlarda ve uzun süre boyunca kullanılmamalıdır.
SEMİZOTU NASIL TÜKETİLİR?
Semizotu çeşitli iklim ve bölgelerde yaygın olarak yetiştirilir. Ekşi, tuzlu ve sulu olduğundan dolayı salata ve yemeklere lezzet verir. Yaprak ve sapları çiğ, tek başına veya diğer sebzelerle birlikte salatalar için ideal bir seçenektir. Ayrıca semizotunun pişirilmesi ile yemek ya da çorba şeklinde tüketilebilir. Turşu olarak da tüketilebilen semizotunun yaprak, çiçek ve sapları tamamen yenilebilir özelliğe sahiptir.
Semizotunun toprak ve böcek ilaçlarından tamamen arındırılması için dikkatlice yıkanması gerekir. Genellikle ilkbahar ve yaz mevsimlerinde kolayca bulunabilir. Garnitür olarak, sotelenerek, ızgara sebzelere karıştırılarak tüketilebilir. Çeşitli sos ve baharatlarla farklı besin gruplarından gıdalarla kolaylıkla kullanılabilir.
Ciddi bir sağlık problemi bulunan bireylerin yüksek miktarlarda semizotu tüketmeden veya semizotu bileşenlerini içeren takviyelerini kullanmadan önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir. Semizotu tükettikten sonra olası bir alerjik reaksiyon görülmesi durumunda en kısa zamanda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmaları önemlidir.