ŞEHİRLER VE ÇÖZÜM BEKLEYEN SORUNLAR...!

İsmail Kadı

 

Gelişmiş ülkelerde kentleri yönetenlerin öncelikleri ulaşım, konut inşası, suçla mücadele gibi konular önceliklidir.

Oysa insan trafiksiz bir şehirde mutsuzluktan çıldırabilir.

Sosyal kalkınmayı sağlayamadıktan sonra istediğiniz kadar yol, köprü, metro, park alanları yapın nafile.

Sosyal ve kültürel gerilimin yaşandığı bir kentte “büyümeden, gelişmeden” söz edilebilir mi?

Şehirlerde sorunları sadece parayla, rant ile çözemeyiz.

Kentlerin yaşanabilir olmasını sağlamak için kültürel politikalara ihtiyaç vardır.

Kültür denildiği zaman akla sadece sanat ve edebiyat gelmesin.

Aynı zamanda yaşam biçimleri insan hak ve temel özgürlükleri doğuran yargıları, gelenekleri ve görenekleri, inançları da kapsar.

Son yıllarda yaşadığımız kentlerde sanki iki ayrı kültür varmış gibi davranılıyor.

Oysa “sizin kültürünüz veya bizim kültürümüz” diye bir kavram yok.

Yaşadığımız coğrafyada tüm kültürler iç içe girmiş durumda.

Onları birbirinden kopartmak neredeyse imkansız gibi birşey.

Düşünün komşunuzun düğününe gidiyorsunuz biranda horon oynayan insan halay çekebiliyor.

Tüm kültürler iç içe girmiş durumda.

Yerel yönetimler bu konuda yetersiz kaldığını söylemek yanlış olmaz.

Yıllardır yapılan tek yönlü etkinlikler toplumun katılımını önemli ölçüde sınırlıyor.

Bu yüzden yaşadığımız kentler siyasi partilerin dayatmalarıyla doludur.

Bir bakıyorsunuz şehri yöneten Belediye Başkanı kendisi gibi düşünmeyen gazeteye cephe alıyor.

“Gazeteyi belediyeye sokmayın”derecesine kadar işi azıtıyor.

Yerel yönetimler tüm toplum kesimlerine eşit mesafede olmalı.

Güncel, sanatsal üretimin çeşitliliğini kapsayacak bir planlama yapmalı.

İster AKP’li olsun, ister CHP’li olsun, İster HDP’li olsun çoğu belediye bu konuda yetersiz.

Bazı AKP’li belediyeler geleneksel ve islam sanatlarını ön plana çıkartıyor.

Tabiki bunun yanı sıra CHP’li belediyelerde hala bir kuşağın sanat anlayışı ile hareket ediyor.

Toplumda ortak paydalar geliştirilemediği sürece kentler ve kentlilik bilinci bir türlü oluşmuyor.

Bunun da nedeni herkes bir diğerine baskı kurarak “ya benim gibi olacaksın, yada seni herşeyden mahrum ederim” anlayışı hakim.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.