Türkiye’nin son yıllarda en çok tartışılan kurumları arasında yer edinen İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı – İLKSAN’da 19 Haziran’da gerçekleşecek delege seçimlerine Gebze ve Darıca’da birlikte giden Eğitim-Sen ve Eğitim-İş’in şube başkanları TMMOB Gebze Binası’ndaki basın toplantısında mesajı net verdi. Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Eylem Bahadır ve Eğitim-İş Sendikası Kocaeli 2 No’lu Şube Başkanı Bülent Metin şeffaf ve denetlenebilir bir İLKSAN için önümüzdeki delege seçimlerinin bir fırsat olduğunu kaydetti.
Toplantıya Gebze İlçesi adayları Cahit Canan (Eğitim-Sen) ve Hamide Yılmaz (Eğitim-İş) ile Darıca adayı Esra Türker (Eğitim-İş) de katıldı.
BAŞVURDULAR, DUYURMADILAR
İLKSAN’ın nisan ayındaki delege seçimleri pandemi kısıtlamaları gerekçeleriyle, İLKSAN yönetiminin Bakanlığa başvurusu sonrası ertelenmişti. Bakanlığa 19 Haziran için yapılan başvurunun ardından İLKSAN yönetiminde yer alan Türk Eğitim-Sen’in ve kurum yönetiminin, başvuru yapıldığına dair tüm eğitimcileri bilgilendirmediği de belirtilerek seçimin adil şartlarda gerçekleşmediğine dikkat çekildi.
MEMLEKETE SAHİP ÇIKMA OLACAK
Eğitim-Sen Gebze Şube Başkanı Eylem Bahadır, İLKSAN’ın kuruluşundaki çizgisinden tamamen çıktığını, arazi ve bina satışlarının büyük resmin bir parçası olarak karşılarında durduğunu belirtip, “İLKSAN’a sahip çıkmak, bu çökmüş düzene bir itiraz olmuş olacak. İkizdere’ye, Salda’ya, memlekete sahip çıkma olacak” dedi.
O GEDİĞİ AÇACAĞIZ
Ülkemizde insanların dışı tırnağıyla var edilen kurumların birilerine peşkeş çekildiğini kaydedip iddia boyutunda da olsa iktidar – mafya ilişkilerinin tartışıldığını kaydeden Bahadır, “Bir İLKSAN temsilcisi çok şey demektir. Geçmişte, bir arsa satışını il temsilcimiz duyurdu ve durdurdu. Yeter ki bir İLKSAN temsilcisi orada yer alsın ve bizlere ne olup bittiğini duyursun. Darıca ve Gebze’den o gediği açabileceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu.
ADAYLARIMIZ ÖĞRETMEN ODALARINDAN
Delege adaylarının hep öğretmenler odasından çıktığını kaydeden Eylem Bahadır bu anlamda da adil olmayan bir seçim gerçekleştiğini, okul ve kurum idarecisi olan adayların okulundan rahatlıkla çıkıp seçim çalışması yürüttüğünü ancak öğretmenlerin aynı fırsatı edinemediğini kaydetti. Bahadır, “Biz adaylarımızı öğretmen odalarında öğretmenlere emanet ettik” diye konuştu.
MART AYINDAKİ TÜRKİYE DEĞİL
Türkiye’nin mart ayındaki Türkiye olmadığını, ertelenen İLKSAN delege seçimlerinde haziran ayında bambaşka bir Türkiye atmosferinde seçime gidildiğini kaydeden Bahadır, “Kirli ilişkileri deşifre etme, açığa çıkartma anlamında büyük gelişmeler yaşandı. Ben bu noktada eğitim emekçisi arkadaşların bizim gibi düşündüğünü düşünüyorum” dedi.
ÜÇÜNCÜ YOL MÜMKÜN
İLKSAN delege seçimlerinde bir taraftan 20 senedir değişim yapmamasına karşın değiştireceğiz diyenlerin, diğer taraftan daha önce kapanmasını isteyip şimdi yönetime girmek isteyen iktidar güdümündeki kesimin yönetime girmeye çalıştığını kaydeden Bahadır, “Üçüncü yol mümkün. Her türlü ilişkileri açığa çıkartmak için bu delege seçimin bir fırsat. Şimdi ülkeye, demokrasiye, oya, İLKSAN’a sahip çıkma zamanı. Bunu birlikte başaracağız” diye konuştu.
ÜYE DENETİMİNE İHTİYAÇ VAR
Eğitim-İş Sendikası Kocaeli 2 No’lu Şube Başkanı Bülent Metin, İLKSAN’ın doğru yönetilmediğini düşündüklerini, ülkenin bir modelinin ortada olduğunu kaydedip, “Yedi kişilik yönetimine dört kişinin devlet tarafından atanması sürdükçe değişim olmayacak. Ancak o yönetime Eğitim-İş’ten üç kişi girerse, o toz ortadan kalkacak. İLKSAN’ın bugün ihtiyacı olan şey de üye denetiminin sağlanmasıdır. Bu seçimde, bunun için bir fırsat” dedi.
SENDİKAL MÜCADELE
İÇİNE SOKULMAMALI
19 Haziran’daki delege seçimlerinde gedik açmaya çalıştıklarını belirtip okullardaki havanın lehlerine olduğunu belirten Bülent Metin delege seçiminin sendikal mücadele içine sokulmaması gerektiğini, İLKSAN üyelerinin sendikasına göre tercihte bulunmaması gerektiğini söyledi. Bülent Metin, “İLKSAN bizim. İLKSAN tüm eğitim emekçilerinin” diye konuştu. Metin şöyle devam etti:
YANITINI SAHA ÇALIŞMASI ESNASINDA ALDIK
“İLKSAN’ın şeffaf bir yönetimi yok. Bunu seçim sürecinde çok daha iyi anladık. Okullarda yaptığımız çalışmalarda sorularımızın yanıtlarını İLKSAN’dan, daha saha çalışması esnasında aldık. Biz İLKSAN denetimi yaparak da seçim çalışması yaptık. Doğru yönetilmediğine dair verilerimiz vardı. Öğretmenler ile paylaştık. Yanıtını İLKSAN yönetimi, SMS ile verdi. Gizli kapaklı ya da özensiz yapılan pek çok işin ortaya çıkmasını sağladık. Denetim için sadece seçim dönemleri yetmez. Delege seçebileceğimiz arkadaşlar, denetim pozisyonunda olacak. Bir kişi, bir kişidir. Onların edindiği bilgi, Gebze ve Darıca’dan Türkiye’ye yayılacak.”
DEĞİŞTİRMEK İÇİN BİR KİŞİ BİLE YETER
Günümüzdeki İLKSAN’ı 1990’lardaki İLKSAN ile kıyaslayarak kar eden bir kurum haline geldiğini söyleyenlerin ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalıştığını kaydeden Bülent Metin, “Bu da yetmez. İLKSAN, 280 bin insanın her ay tıkır tıkır aidat ödediği yapı. Yapacağınız işler, bu kaynağı doğru kullanmak olmalı. Kayak halen dört kişi marifetiyle Hükümet tarafından kullanılıyor. Aslına, amacına uygun şekilde olmalı. Dayanışma, imece kuruluşu yağma kuruluşuna dönüşmemeli. Bir kişi bile şeffaf olmayan yapıyı değiştirmeye yeter” dedi.
SENDİKAL TERCİHİN ÖNEMİ YOK
İLKSAN’ın aksayan yönlerini düzeltip kendilerinden sonrakilere bırakma gibi bir sorumlulukları olduğuna dikkat çeken Metin, “Şayet yetkili sendikaya teslim edeceksen verileri belli, toplu sözleşmelerde imzaladıkları oranlar. Aynı yapının devam etmesi ise yine Hükümet’in yönetimde dört kişiyi görevlendirmesi ve şeffaf olmaması demek. Bu delege seçiminde, sendikal tercihin önemi yok. İLKSAN sendikaların anlayışına teslim edilemeyecek kadar önemli. Üye irade koymalı: Şeffaf olmalı” diye konuştu.