Dünden devam
Dünkü yorumumun girizgahında Murat Efe Semerci, Kocaeli 41, Soner ve Başpehlivan Sezgin Yüksel adlı/rumuzlu yurttaşların Gebze’deki “engelli kadına tecavüz iddiası” konulu haberlere yorumlarına alıcı gözle bakıldığında;
İddiada zanlı konumundaki kişilere yönelik hakaretlerin haddi hesabı yok, onlara yer vermedim.
Söz konusu dört yorum yurttaşın konuya, basına ve adalete bakışının sembolik bir yansımasıdır. Bir kamuoyu araştırma şirketi araştırması niteliği taşımamakla birlikte bence çok önemlidir.
**
İlimizde yakın tarihte bir haber sitesinde Kartepe’de yaşandığı öne sürülen farklı bir tecavüz iddiasını konu edinen bir haber sitesinin sahiplerinden ikisi tutuklu yargılanma süreci geçirmiştir.
İlgimi çekti.
Tutuklu yargılananlardan biri zaman zaman ama nokta atışı tarifle ama adı sanıyla ahlaki yönden sorguladığım ve hiç birine yanıt dahi veremeyen bir zevattı. Beni gerek haber konusu gerekse aynı haber gerekçesiyle tutuklu yargılanma kararı ilgilendirdi.
Şu sonuca vardım: Haybeye tutuklanmadılar. Sadece, ‘Tutuksuz yargılanmaları mümkün mü idi?’ detayı üzerinden sorgulanabilirdi.
Bir de yine iki zevatın şahsında şu sonuç bir kez daha açığa çıktı: Kocaeli’de çok acil bir meslek içi eğitim semineri şarttır, kaçınılmaz hale gelmiştir.
Yurdum esnafı, yurttaş Murat Efe Semerci’nin şu tespitine dikkat: Bu ülkede medya böyle bir şey işte. Bakmaz, okumaz, araştırmaz. Zahmet edip tarafları dinlemez…
Halkımızın, basına ne gözle baktığının dikkate alınması gereken bir yansımasıdır.
**
Gebze’de beş polisle bir avukatın halen tutuklu yargılandığı rüşvet operasyonu davasını gerek bölgemiz ve ilimizde, ulusala da sıçradığından ülkemizde gündeme getiren, naçizane ilk gazeteciyim.
Konunun ulusala yansıması ise Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı açıklaması ile olmuştur. O açıklamada haberimdeki bir detaydan ötürü gerek bu gazeteyi gerekse şahsımı bağlayan, takipsizlik kararı çıkan soruşturma süreci de yaşanmıştı.
Ancak haber ulusala da öyle bir yansıdı ki..
Ulusal basında dahi üstelik bu ülkenin hakimlerine ve o davayı yürütecek hakime rağmen..
Henüz nihai karar verilmemiş olmasına karşın
Rüşvet almakla suçlananlar direk “rüşvetçi” diye yansıtıldı.
Bu sefer şu sonuç açığa çıktı: Türkiye genelinde ulusalı/yereliyle çok acil bir meslek içi eğitim semineri şarttır, kaçınılmaz hale gelmiştir.
**
Güncel vakaya döndüğümüzde yine benzer yansımaları görmek mümkün.
Tecavüzle suçlananların birçok haber başlığında hükmü biçilmiş: Tecavüzcü..
Zanlılar başlıkta idam edilmiş ama spota veya haberin içine girdiğinizde bir zahmet, vakanın iddia olduğuna dair ayrıntı bir zahmet var.
Ama başlık ve halktaki algısı önemli: Halkımızın önemli kısmı zanlı konumundaki kişileri hakaret yağmuruna tutmuştur.
2007 yılında..
Kapatılan İzmit Bekirpaşa Belediyesi ile Bağımsız İletişim Ağı – BİANET işbirliğinde
Abdullah Köktürk’ün belediye başkanlığı döneminde gerçekleşen ve bizzat katıldığım, “Çocuk odaklı habercilik eğitim programı”nda..
Gazetelerin ekseri üçüncü sayfasında yer alan, yüz kızartıcı mahiyetli kimi haberlerde zanlının yüzünün “flu” şekilde verilmesinin hiçbir şey ifade etmediği..
Yaşadığı kentte simasından ötürü kim olduğunun açığa çıktığı belirtilmişti.
Gebze’deki son tecavüz iddiasında da zanlılardan bir tanesi, nokta atışıyla tarif edildi: Eski muhtar…
Ve baş harfleri verildi.
O mahallede aynı baş harfleri ile örtüşen kaç eski muhtar var, sizce?
Endişem o ki..
Sırf bu detaydan ötürü çok sayıda meslektaşın başı ağrıyabilir. Dilerim ağrımaz.
**
Nihayete bağlarken..
Gebze’deki rüşvet operasyonunun ardından tutuklu yargılanan avukat bir haber sitesinde adı sanı fotoğrafı ile teşhir edildi.
Hâlbuki henüz haklarında verilmiş kesin bir hüküm yok.
Öte yandan gel gör ki..
Aynı haber sitesinin sahibi şimdilerde, tutuklu yargılanıyor.
Suçlama: Rüşvet, şantaj..
Gerçekten şantajda bulunup bulunmadıklarına dair hiçbir şey demem. Henüz yargının verilmiş, açıklanmış kesin bir kararı yok.
Masumluk kaidesine göre, henüz tutuklu yargılanıyorlar.
Ancak..
Şimdi mi aklarına geldi hak, hukuk, adalet de..
Hak, hukuk, adaletten sitem ediyorlar.
Toplum olarak; herkes için hak hukuk adalet demeyi başardığımızda kavram olarak karşılığını bulacaktır hak hukuk adalet..
Diyorum.
Şimdilik olmak kaydıyla,
başka da bi’şi demiyorum.
**
EGEMENLİK ULUSUN, GÜN ÇOCUĞUN
Bugün Ulusal Egenenliğin ilanının..
Her ne kadar 101 yıl öncesinden geriye düşürülse dahi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 101'nci yıldönümü..
Bugün
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı..
Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ile anıyor..
Egemenliğin ulusa, günün çocuğu adanmışlığında
Kutluyorum.