Afet “Geldim” der
Aktan USLU
13 – Pratik önemli
**
Ülkemizde toplum geneline yansıyan bilinci bilgiyi edinme ama uygulamama halini geçtiğimiz hafta içi Düzce, Gölyaka depreminde yaşadık. Gerek Düzce gerekse depremin etkili olduğu şehirlerde yaralanmaların neredeyse tamamı yapısal olmayan risklerden kaynaklı. Sıfır yaralı ile atlatılması mümkün bir depremi, kayda girmeyen hafif yaralanmalar da göz önüne alındığında 100-150 civarı yaralıyla geride bıraktık. Öte yandan bilinci, bilgiyi edinip uygulamama hali toplumun sanayici veya yönetici konumundaki kesimleri dahil, tüm kesimler için geçerli şüphesiz…
TÜRKONFED ve DOĞUMARSİFED işbirliğinde Gebze Güzeller OSB’de gerçekleşen, “Yapısal olmayan risklerin yönetimi” ana konulu eğitim toplantısında, “İşletmelerde yapısal olmayan risklerin azaltılması” konulu panele geçildiğinde panelde moderatorlüğü üstlenen Profesör Doktor Şerif Barış, uzman eğitmen Ahmet Sertkan’a sözü; “Yapılanlar ne kadar yeterli? Görülen eksiklikler neler? Düzeltilmesi ve bundan sonra yapılması gereken çalışmalar sizce nasıl olmalı?” diye sorarak bıraktı:
BİZE BİRŞEY OLMAZ!
“Sanayiden gelen bir insan olarak konuşmak istiyorum. Sanayiyi oldukça iyi tanıyorum. Çerkezköy OSB’de 400 fabrika, bu bölgede de GEBKİM OSB’de yangın ve acil durum danışmanı olarak, binlerce tesis geçmiş bir insan olarak şunu söyleyebilirim: Fabrikalarda bilinç var ama uygulama maalesef yok. Uygulamama sebeplerinden biri bu işi önemsememek, ‘Bize bir şey olmaz’ düşüncesi, bu işe para yatırmamak ve en önemlisi zaman ayırmamak.”
Zamanın çok önemli olduğu bilinciyle işletmelerde acil durum ekiplerinin eğitimlerini ve tatbikatlarını en kısa sürede bitirmeye çalıştıklarını kaydeden Sertkan sözlerine konuya ilgili ve istekli üç beş fabrikada yaşadıklarını aktararak devam etti:
TAŞERONA DEVREDİLEN İŞLERDE
KADRO SİRKÜLASYONU KARGAŞASI
“Konuyu çok önemsediklerini söyledikleri bir fabrikada biz de düşüncenin en tepeden başlaması gerektiğini söyledik. Yöneticilerinden fabrika müdürlerine, en önemlisi mühendislerimizle ve grup lideri olarak çalışan ustabaşılarımızın eğitimleriyle bu işi götürebiliriz ki bu kişiler bilinçli olduğu taktirde yanlarında çalışan diğer arkadaşları ve taşeronları da yönlendirebilirler.
Elbette bir fabrikada sadece fabrikanın işçileri değil misafirler, taşeronlar, çok değişik insanlar yer alıyor, çalışıyor. Son zamanlarda ise güvenlik ve temizlik işlerinin tamamen taşerona devredilmesi içeride kargaşaya neden oluyor. Bu gibi gruplardaki kişiler çok kısa sürede değişebiliyorlar.
HABERLİ TATBİKAT YAPMAK
ZORUNDA KALIYORUZ
Siz bir eğitimi çok hızlı, istediğiniz kadar yapabiliyorsunuz. Kanuna göre yılda en az bir tatbikat yapılmalı. Biz bunu üç vardiyaya, üç kez yaptırıyoruz. Bir de gece tatbikatları diyerek altıya çıkartmaya çalışıyoruz. Tatbikat sayılarını arttırmak çok önemli. Onları da yaparken bize 15 dakikalık süreç veriyorlar. Her birinde haberli tatbikat yapmak zorunda kalıyoruz. Bütün riskleri olay yerinde, olay anında görmemiz gerekli.”
YARIN
Ahmet Sertkan ile
Yapısal olmayan deprem hasarları
(Çalışma raporundan)
Ahmet Türkkan etkinliğin bitiminde TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi Fahri Örengül ve DOĞUMARSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Kaya ile.
**
ERKEN UYARI SİSTEMLERİ ÖNEMLİ…
Önlemde birinci öncelik
sensörün korunması olmalı
Ahmet Sertkan günümüz risklerine değinirken ortamdaki olayları ve değişiklileri tespit ederek bilgileri diğer elektronik cihazlara, genellikle bir bilgisayar işlemcisine gönderme işlevi gören sensöre ayrı bir yer verdi. Deprem ve afetlerde neler olup yaşandığına dair kayıt tutulmamasının önemli bir eksiklik olduğuna dikkat çeken Sertkan, “Fabrikalarımızda ‘Bu olay oldu ve o esnada şunlar yaşandı’ diyemiyoruz. Birçok fabrikada bize her zaman sordukları soru, ‘Hocam biz hangi depremde tahliye anonsunu çalacağız?’ şeklinde oluyor” deyip özetle şöyle devam setti:
MASADAKİ PARÇA, TAVANDAKİ KABLO
“Böylesi bir kayıt için öncelikle kalitesi sürekli test edilen sensör cihazı / cihazları lazım. Uluslararası çalışmalara baktığınızda; 5.5 şiddetinde bir depremde, masa üzerindeki parçaların devrilmesi, tavandaki kablolarının düşmesi en büyük sorun olarak karşımıza çıkar: ‘Bu gibi durumda tahliyeyi yapalım mı? Tahliye için 6 şiddetinde, gücünde mi olsun?’ diye sorup şiddetle gücü karıştıran, depremin olasılıklarını bilmeyenler var. Bulunduğunuz yerle ilgili toprağın yapısını bilmeyenler var.
Hangi şiddette gerçekleşen depremden ne derece etkilenileceğini bilmek önemli. Depremin gerçekleştiği yerin bulunduğunuz bölgeyi mesafesi, çok önemli. Bazı firmaların insan kaynakları birimine göre alarm, ‘yüksek şiddetli’ bir depremde çalmalı, ancak o şekilde üretim durdurulsun.
Bazı çok değerli firmalar ise, ‘Hocam. 5’te bunu yapabilir miyiz?’ diye soruyor. Sizin bileceğiniz iş, siz işi durdurabilirsiniz. Çalışanlar, ‘Bir bardak bile düşmedi. Benim şirketim beni tahliye etti’ der.
Ülkemizde her şeyin parayla ölçülmesi gibi olumsuz bir bakış açısı olduğuna da dikkat çeken, bu bakış açısından ötürü alınması gereken önlemlerin alınmadığını ima eden Sertkan, “Önlemde birinci öncelik, sensörlerin korunmasıdır. Depreml veya afet anında uyarının erken gelmesi önemli. Yine bu sisteme bağlı olarak gazın, elektriğin kesilmesi işlemlerini bilinç ve bilimle uygulamak gerekir. Bu anlamda üniversitelerde hocalardan inceleme yaptırılmalı.
Yüzlerce fabrika gezdim, sanayi tanık oldum: Kimisi masasında çalışıyor kimisi araba üretiyor. İki üç ton ağırlığındaki araba yukarıdan, askılıklar halinde geliyor. Altında işçiler çalışmak durumunda kalıyor. Şimdi bu askılıklardaki tahribatın erken kontrol edilip edilmediğinin bilincinde olmalıyız. Kaç ton kaldıracağını bilmeliyiz. Ve kaç tonluk deprem şiddetine dayanıklı olduğu, gücünün olduğunu bilmeliyiz ki buna göre karar vermeliyiz” diye konuştu.
Ahmet Sertkan’ın kurucusu olduğu YKS Teknik üzerinden Çayırova, Emek Mahallesi’ndeki Deka Elektronik A.Ş’deki 18 Kasım 2022’de gerçekleşen acil durum ve eğitim tatbikatından.
**
Sensör sistemi ulusal
ağlardan bağımsız olmalı
Profesör Doktor Şerif Barış, Ahmet Sertkan’ın sensörleri konu edindiği esnada söz arasına girerek, “Bizim de bazı işletmelerde gördüğümüz büyük sıkıntılar var. Maliyeti kısmak için ucuz sensörler kullanan, tek sensör ile bu tür uyarı sistemi kurmak isteyen fabrikalar çok dikkatli olmalı. En ufak bir darbede darbeyi sistem, otomatik sistemi kapatır. Bunu yapmanın iki yolu sanayicilerin bizim gibi deprem ağı olan, ivme değerleri üreten kurumlardan destek alıp kendi kurdukları en az üç sensörü ona entegre etmeleri” dedi.
KANDİLLİ’DE SÜREÇ GEÇ İŞLER
Sistemin ulusal ağlardan bağımsız olması gerektiğine değinen Barış, “Kandilli Rasathanesi bir depremi en az üç kere süzer. Depremin yerini ve büyüklüğünü bularak Türkiye’nin ilgili tüm kurumlarına aynı anda bilgi sağlar. Bu zaten süreç çok geç olur. O nedenle işletmelerin böyle bir uyarı sistemi alacakları ve kuracakları zaman seçtiklei cihazın entegre olacağı sistem de ulusal ağlardan bağımsız olmalı. Aksi halde o aldıkları sistem çok işe yaramaz” diye konuştu. Barış şöyle devam etti:
“İkincisi; işletmenin çalışma prensibi, iş yükü ve fabrikanın durumu asıl belirleyicidir. İşte tehlike avı burada devreye girecek. Kuracağınız sistemi de mevcut üretim tesislerine bakarak dizayn etmelisiniz. O fabrikanın zemin ve çalışma koşullarına göre ayarlamazsanız yanlış alarmda gerekli gereksiz sistemi durdurursunuz.”
**
AHMET SERTKAN KİMDİR
Deniz Kuvvetleri ve özel
sektörde öğreten insan
1960 yılında Balıkesir’in Gömeç İlçesi’nde dünyaya geldi.
Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler Fakültesi (1999) ve İşletme Fakültesi (2007) mezunu.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Makine Sınıf Okulları Yangın Y/S NBC (Branş Ast. Sb. 1979) Yangın Öğretmeni
Nükleer Biyolojik Kimyasal Maddeler Savaş Uzmanı ve Öğretmeni
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Üstün Hizmet Belgesi sahibi.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda 22 yıl yangın / yara savunma N.B.C Astsubay olarak görev ve 11 yıl yara savunma ve N.B.C öğretmenliği ve sınıf öğretmenliği yaptı. Müfredat programlarının hazırlanması ve yazılımı gerçekleştirdi.
Çerkezköy OSB İtfaiye Amirliği’nde görev yaptığı süreçte Türkiye’nin ilk ISO 9001 kalite belgeli (2003) itfaiye unvanını edindirdi.
Türkiye’de diplomalı yangın yeri araştırmacı bilirkişisi ( Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Bilimler Enstitüsü )
Yangın proje danışmanı
Afet yöneticisi eğitmeni ve afet durum yönetimi eğitimcisi.
ISO 9001 İç Denetçisi
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği – TEMAD üyesi, Türkiye Yangından Koruma Vakfı – TÜYAK Bilim Kurulu üyesi, Türk Standartları Enstitüsü – TSE Ayna Komite üyesi.
İngilizce bilen Ahmet Sertkan; evli ve üç çocuk babası.
GETİR İLE AVRUPA’YA SİSTEM İHRACATI: Ahmet Sertkan; Yangın korunum sistemleri alanında 01 Ocak 2021’den itibaren mühendislik, eğitim ve danışmanlık hizmetleri veren Gölcük merkezli YKS Teknik’in kurucusu. (www.yksteknik.com). Getir ile 25 Kasım 2022’de yaptığı anlaşma sonrası sistemini ihraç da etmiş olacak: “İyi işler yapacağımızı öncesinden muştulamıştık. İngiltere, Hollanda, Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya operasyonlarını başlatan Getir, Yangın Güvenliği konusunda da iş ortaklarına rehberlik etmek için YKS Teknik ile el sıkıştı. Tehlikelerin en aza inmesi için Prosedürlerin tamamen Türk öngörüsü ile ihraç edilmesi sağlanmış olacak. Tüm Avrupa’ya hayırlı uğurlu olsun. Biz işimizi severek, inanarak yapıyoruz.”