Sanayici Köşker kemancıydı. Büyükgöz de doktormuş!

Aktan Uslu

Yine ve yeni “sakıncalı piyade” dönemi, bu sefer ki çok traji komik.

15 Temmuz 2016 sonrası..

Son çalıştığım Demokrat Gebze, FETÖ’den sebep kapanmış. Sahibi önce tutuklu yargılanmış, sonra 5 sene tutuklu kalmış..

Hele neydi o ilk günler..

FETÖ’den kapanan gazetenin çalışanıydık ya..

Halkımız sokakta görse selam vermez halde, “Bana selam verdi” diye içeri alınmasınlar diye.

Haklılar..

FETÖ’den kapanan GESİAD’ın ve vakti zamanda Hocaefendileri’nin icazetiyle AKP’den Gebze Belediye Başkan adayı gösterilip iki dönem seçilen görevde..

Pensilvanya’dan “Hamili kart sahibi yakinimdir” referansı ile Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na bile yürüyen görevde ve hala milletvekili..

Ev sahibine kirasını ev sahibinin talebi üzerine Bank Asya’dan havale eden..

Fethullah Gülen’i eleştirmek için önce kitabını okumak, bilgi edinmek gerekliliğini yerine getiren ateist akademisyen kütüphanesinde üstelik aleyhte notlar içeren bir kitaptan ötürü meslekten ihraç..

Neyse yahu..

Ha bu arada bir efsanevi bir şekilde yine dönüş yaptığım..

O kararı alanlarının kararını yok saydırdığım, imzaladıklarını yalattığım Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti’nden de savunmasız ihraç edilmişim. Meteliğe kurşun attığım süreçte, üç gün içinde de meslekten sebep toplu taşımadan “Ağaya beleş” sebeplendiğim kartım iptal edilip bu dönemde yönetimde yer alan bir zevat tarafından cep telefonuma gönderilen “üzüntülerini” ifade eden SMS ile bildirilmiş. Ne kurumsallıktı o öyle..

İhraç gerekçelerimden biri; o süreçte geçinmek için baharat pazarlama işine girip bir de sosyal medyadan duyurmuşum. Belge olarak değerlendirmişlerdi. Alayı araştırmacı gazeteci!

İşte o süreçte site değil ama şahsıma ait bir blog açmıştım.

Ön hikâyesini pas geçeceğim.

Adnan Köşker dönemi Gebze Belediyesi..

Zabıta ekipleri kent meydanında müzik neşredip harçlık edinmeye çalışan üç liselinin müzik enstrümanlarına el koydu. Pikaba yükleyip götürdü. Burası espri değil, gerçek: “Bir daha aynı suçu işlememeleri şartıyla…” geri iade etti.

Haberi, hikayesiyle bloğa yerleştirdim. Patladı..

Saatte bir göz atıyorum. Okur sayısı 1000’er, 10 biner artıyor.

Birkaç haber ajansının da marifetiyle çok sayıda ulusal ve ajansa abone sayısız yerel basın tarafından konu edilmişti.

Ve aynı Adnan Köşker’in geçtiğimiz yıllarda yanan ve yine açılmayan Darıca Park AVM’yi bir etkinlik için ziyaretinde keman çalarken fotoğrafı basına servis edilmişti.

Gebze Belediye Başkanlığı öncesi Dilovası OSB içinde kaçak olduğu konuşulan izbe bir yer yerde üretim yaparken belediye başkanlığı sonrası İMES OSB’ye adeta “kale” inşa eden..

Ona ne şüphe ki aktif siyasete halkımız için giren Köşker aynı zamanda bir sanatsever, müzik severdi.

Türkiye’nin en büyük yolsuzluk iddiasının bu sefer “FETÖ’cüler açıkladı” gerekçesiyle örtbas edildiği 17/25 Aralık süreci sonrası hidayete eren Köşker’e, “Aldatıldık” kotasından kılına bile dokunulmamış..

Ancak Köşker’in zabıtası üç liselinin harçlık için yaptığı sokak müziğinde enstrümanları, “Bir daha aynı suçu işlememe…” koşuluyla iade etmişti.

Günümüz Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz’e dönünce..

Üstelik ülke genelinde karizma sahibi şehir plancısı bilirdik kendisini. Doktormuş, üstelik psikologmuş öğrendiğimiz iyi oldu.

Ses kaydını yine dinlemedim ama depresyon hapını kimlerin niye kullandığına dair kamuoyunu engin bilgileriyle aydınlattı. Ayrıca o hapı kullanmak hayata karşı “pes” etmek falanmış…

Hani bildik bir söz var: “…… olmak ne iyi bi’şi. Her şeyi biliyorsun” tanımlamasına asla uymuyor. Öyle bir kastım da asla yok. Kaldı ki üniversite devirmiş. Meşhur traş bıçağı markasının bir zamanlar dillere dolanan reklam sloganı gibi: Okumuş çocuk..

Sağdan soldan, kulaktan dolma bilgiyle..

Google’dan kopyala yapıştır bilgiyle ahkâm kesmek de neyin nesi.

Bir de etkinlik Beyazay Kocaeli’nin malum program tanıtım etkinliği. Ne alaka.

Velhasıl kelam Zinnur Büyükgöz’ün aynı zamanda “doktor” olduğunu da öğrenmiş olduk.

Zaar çocukluğunda ideal ve hedef mesleği doktorluktu.

Tıp fakültesi tutturamayınca şehir plancılığı neyin okudu.

Doktorluk içinde ukde kaldı.

Mikrofona çıktı mı bazen, doktorculuk oynuyor.

Ne diyelim.

Ağam bizimle eğleniiiy”…