Saat sabahın yedisi… Bilinçli bir şekilde haberleri izlemeden geçen günlerin ardından hafta sonuna mutlu başlamak istiyorum. Erken kalkıyor, fincana kahve koyuyorum. Pencereyi açıyorum gökyüzü dolsun diye odaya. Şarkılar dinliyor, ıslık çalıyorum. Derken yapmaman gereken şeyi yapıyor, hesabıma gelen postalara bakıyor, gereksiz onlarca mail ’in arasından onu görüyorum. ‘’Benim adım YAĞMUR ÖNÜT, Haliç Üniversitesi 2. sınıf öğrencisiyim. Mezuniyetime bir ay kala henüz 20 yaşındayken, 19 Nisan 2016 tarihinde erkek arkadaşım tarafından tüfekle vurularak ÖLDÜRÜLDÜM! ’yazıyor. İçim parçalanıyor. Gözüm kararıyor. Kahve soğuyor. Şarkı susuyor. Islığım kuruyor. İnsanlığım utanıyor. Berbat geçen günlere bir yenisi daha ekleniyor.
22 yaşında ki Egemen Vardar, babasına ait av tüfeğiyle kız arkadaşı Yağmur Önüt’u vurdu. Boğazından yaralanan Önüt hayata veda ederken, Egemen Vardar polise teslim olarak ‘’Şaka yapıyordum’’ diyerek cinayeti hafifletmeye çalışan ifadelerde bulundu. Gazeteler böyle yazdı. Haberlere böyle düştü. Aile olayın bir ‘’şakalaşma’’ değil cinayet olduğunu bildirerek suçun hafifletilmemesi için change.org üzerinden bir imza çalışması başlattı.
*
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Temmuz ayı raporunu kamuoyu ile paylaştı. Rapora göre, Temmuz ayı boyunca 17 kadın katledilirken, 3 kadın da cinsel saldırıya maruz kaldı. Ayrıca kadınların yüzde 41’inin ateşli silahla öldürüldüğü belirtildi.
Katledilen bütün kadınların tespit edilemediği aktarılan raporda, öldürülen kadınların yüzde 52’sinin evli olduğu belirtildi. Bazı kadınların çocuklarının gözü önünde katledildiğine dikkat çekilirken Temmuz ayı boyunca 25 çocuğun annesiz kaldığı ifade edildi.
Kadın cinayetlerinin temel sebeplerinden birinin de ekonomik kriz olduğu belirtilen raporda, boşanmak, ilişkisini sonlandırmak, kendi hayatlarına dair karar almak isteyen kadınların en yakınları tarafından öldürüldüğü kaydedildi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun daha önce açıkladığı verilerine göre ise, 2016 yılının ilk 7 ayında 168 kadın katledildi.
*
Yağmur Önüt için hazırlanan imza metninde iki önemli konu cinayetlerin neden artarak devam ettiğini gayet iyi anlatıyor. ‘’Ülkemizde son 14 senede %1400 artan kadın cinayetlerinin 1000’lerce kurbanından birisiyim. Maalesef kadın cinayetleri, ülkemizde çoğu zaman basit bir suç muamelesi görüyor. Cinayetleri meşrulaştıran ve katili neredeyse haklı çıkaracak birçok "sözde" hafifletici sebeple suçu işleyen ödül gibi bir cezayla kısa sürede suçlarına yenisini ekleyebilmesi için toplum içine salıveriliyor. Suçluya uygulanan, daha doğrusu uygulanamayan ve caydırıcılığı olmayan ceza sistemi, suça bir nevi tekrar teşvik ediyor. Caydırıcı olmayan bu cezalar sebebiyle kadına uygulanan şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün artarak devam ediyor.’’ Ve Yağmur Önüt davasında ‘’adalet’’ demek, yaşanacak başka cinayetlerinde önüne de geçmek anlamına geliyor.