İnsanlık tarihi çelişkilerle doludur.Nefreti,öfkeyi,sevgiyi,aşkı bir arada yaşamıştır...Duygularını tanımakta zorlanmış,içinde dizeler
bağıran şairi sırtından kurşunlamıştır...Ayıp,günah,zayıflık saymış
sevgisini dışa vurmayı...
Bütün bu duygulara rağmen sevmeyen,aşık olmayan insan bulmak zordur.Ama sevdalanmayan,sevdayı tanımayan,sevdayı yaşamayan bir çok insan vardır...
Sevgi,aşk bireysel;sevda evrenseldir.İnsanda evrensel boyut,kültür
ve bilinçle oluşan sonuçtur...Sanatta,kültürde,bilgide,yaşam tarzındaki evrensellik sevdaya açılan yoldaki evrensellikten geçer.
Yunus,Mevlana,Hacı Bektaş Veli,Pir Sultan Abdal,Aşık Veysel...
Bir çok sevda adamımızın evrensel boyuttaki sevdaları yolumuza ışık tutmuştur...
Yazımı okuyan dostlar,çevrenizdeki insanlara sorun.''Hiç şiir yazdınız mı?'' Alacağınız yanıtı biliyorum...''Boş ver...Eskiden...
Genç yaşlarda...'' Derin bir ah! Bütün sonuç''AH'' sesinde gizlidir.
Sevdayı tanımakta geç kaldığını anlatmaktadır.Çıkarsız sevmenin
yaşı,başı,kıçı yoktur.Seversin olur biter...Çünkü insan yüreğindeki
duygular asla yaşlanmaz...
Çevrenizde yaşayan insanlardan biri de ''Şair hoş adam ama boş adam.''diyerek dudak bükecektir...Halbuki o küçümsemenin altındaki duygu yoksulluğu,öğrencilik yıllarında saman yapraklı defterlere yazdığı dizelerde yüzüne patlayacaktır...
Ben bir dize için
Ömrümü verdim
Biliyorum bir şiire
Ömrüm yetmeyecek...