2008 yılının Nisan ayı idi.
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze Şubesi’nin bu sefer Şahin Motor ile “başı belada.”
ÇOK ÖNEMLİ İKİ BAĞIŞ…
Fabrikada mart ayının ortalarında 59 işçi tazminatsız olarak işten atılmış, direniş sürecinde ise çok sempatik bir sosyal etkinlik gerçekleşmiş, direnişçiler direniş alanına kurulan Kızılay platformunda kan bağışında bulunmuştu.
Bu arada sözü gelmişken hatırlatmakta fayda var. Efsanevi Flormar direnişi esnasında da benzer güzellik yaşanmıştı. Lösemi hastalarının sembol ismi olan, Dünya Tiyatro Günü’ne de denk gelen 27 Mart’ta bu yıl 7’nci yaşını kutlayan Öykü Arin için düzenlenen kampanyaya Flormar direnişçileri de aranan iliğin bulunması için kan bağışıyla destek olmuştu.
Basit ama toplumun bazı kesimlerinin sendikalara yönelik negatif bakış açısını pozitife çeviren yerinde faaliyetlerdir diye düşünüyorum.
Yine Şahin Motor’daki direnişe döndüğümüzde sorun dönemin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun devreye girmesi sonrası çözüldü. İşveren ve sendika yetkililerini masada bir araya getiren Karaosmanoğlu işçilerin bir bölümünün yeniden işe alınmasında ve geri kalanların tazminatlarının ödenmesinde kilit rol üstlendi. BMİS’te Karaosmanoğlu’na teşekkürünü hiçbir zaman, hiçbir ortamda esirgemedi.
**
10 ay süren efsanevi Flormar direnişi esnasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na varana kadar, emek hareketine duyarlı bildiğiniz ne kadar parti, sivil toplum örgütü varsa direnişçileri ziyarete geldi.
EMEKÇİ DOSTU HALUK LEVENT
13 AĞUSTOS’TA KONSERE GELİYOR
Bu tür direnişlere desteğiyle bilinen emekçi dostu sanatçı Haluk Levent de bir tepsi baklavanın yanı sıra orkestrasından iki keman virtüözü ile birlikte gelip birkaç şarkısını direnişçiler ile birlikte seslendirdi.
Bölgemizde Baldur direnişi dâhil diğer grev ve direnişlere de desteğe gelen Haluk Levent, 13 Ağustos Pazar günü Gebze Belediyesi’nin yaz konseri için gelecek ve ne yazık ki ben o günün gecesi Didim’den Gebze’ye dönüş yolunda olacağım. Ancak başta Flormar ve Baldur direnişçileri olmak üzere emekçilerin o akşam konser alanında olarak Levent’in hak ettiği ilgiyi görmesine katkı sunmasını diliyorum.
**
Flormar’a iktidar partisi çevresinden bilinen ilk ziyaret 01 Haziran 2018’de AKP Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman tarafından gerçekleştirildi. Yaman’ın o ziyareti emek yanlısı ulusal basına da konu olurken Yaman’ın mikrofonsuz konuşması, başlığa kadar çekilen detaydı.
AKP İl Başkanı Avukat Abdullah Eryarsoy ve beraberindeki çok geniş heyetin ziyareti ise 13 Aralık 2018’de gerçekleşti.
Direniş, 297’nci gününde tarafların anlaşmasıyla sona erdi. Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne denk gelen 08 Mart 2019’da. Flormar’a sendika giremedi ancak işçilere kıdem ve ihbar tazminatlarının yanı sıra 16 maaş kötü niyet tazminatı ödendi. Ayrıca 25/2 olan işten atılma maddeleri, 18 olarak değiştirildi. Emek hareketini merkeze aldığımızda fabrikada sendika örgütlenemedi, direniş zaferle sonuçlanmadı ama –bence- yenilgi olduğu da söylenemez.
Şahin Motor örneğinde AKP’li KBB Başkanı Karaosmanoğlu, herhangi bir mecburiyeti olmamakla birlikte arabuluculuğu üstlendiydi. Yani Karaosmanoğlu’nu örnekle KBB’nin bugünkü başkanı Tahir Büyükakın’a atarlanmak yanlış olur çünkü ortada öyle bir görev tanımı, mecburiyet yok. Ancak, benzer tutumları sergilemesi beklenti olarak ifade edilebilir.
Flormar direnişinin, Eryarsoy ve ekibinin ziyaretinden üç ay sonra uzlaşıyla sona ermesinde ise, o ziyaretin etkili olduğu kanaatindeyim.
Şöyle ki…
Öncelikle, “Üç ay sonra…”ya takılıp kalmamalı. 100’ü aşkın işçiye ödenen tazminatlar ve 16’şar maaş, sermayenin cebinden çıkan bir bedel söz konusu. “Ha” deyince olmuyor.
Bir süre önce AKP Gebze İlçe Teşkilatı’nda düzenlenen basın toplantısında İl Başkanı Mehmet Ellibeş’in genelleme üzerinden sorum üzerine verdiği, yuvarlayıp geçiştirdiği yanıtı beğenmedim. Sayın Ellibeş’e AKP kurumsalında iktidar partisinin il başkanı olduğunu hatırlatmak zorunda kaldım.
Ülkemizde de, bölgemizde de sendikal örgütlenmeler sonrası yaşanan sorunlar dönem fark etmeksizin iktidar partilerinin ilgilenmesi, hele ki davaların yıllarca sürmesinden ötürü çözmesi gereken sorunlardır.
Flormar’ı ana muhalefetin lideri dâhil olmak üzere destek için ziyarete gelmeyen kalmadı. Tüm ziyaretleri önemsiyor, direnişçileri de destekçilerini de kutluyorum. Kemal Kılıçdaroğlu şahsında ana muhalefet liderini de küçümsemiyorum ama sermaye bu konuda o kadar aymaz ki, kaba tabirle tınlamıyor.
Ama ziyarete gelen, dönem fark etmeksizin iktidar partisiyse, işte o zaman işin rengi değişiyor. Ben Flormar direnişinde işvereni hiç olmazsa o tazminatları ödemeye iten süreçte tetikleyici unsurun AKP ziyareti olduğu kanaatindeyim.
AKP Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman geçtiğimiz aylarda yerel bir kanalda katıldığı, EYT’nin de konu edildiği programda soru üzerine, “Çözerse Erdoğan çözer…” demişti. Milletvekili adaylarının ön seçimle değil atamayla belirlendiği partilerde reel yanıt, Yaman’ı aşardı zaten. Doğru yanıt, “Çözerse iktidar çözer…” olmalıydı.
Halkın sorunlarını dönem fark etmeksizin, çözerse iktidar çözer.
Flormar örneğinde yaşandığı gibi. Bazen gölgesi bile yeter…