TÜSAD Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi Doç. Dr. H.Volkan Kara, COVID-19’un sigara kullananlarda daha ağır seyredebildiğini belirtirken, “Pandemi nedeniyle her zamankinden daha çok ihtiyacımız olan sağlıklı nefesler için tütünü bırakmaya söz ver” çağrısı yaptı
4 BİNE YAKIN KİMYASAL MADDE
TÜSAD Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Üyesi Doç. Dr. H. Volkan Kara, sigara dumanında katran, siyanür, amonyak, karbon monoksit, naftalin, kadmiyum ve aseton başta olmak üzere, 4 bine yakın kimyasal madde olduğunu belirtirken, şu bilgileri verdi: “Sigara dumanındaki maddelerden 250’si zehirli ve zararlı, 50’ye yakını ise kanser yapıcıdır. Tütün vücudun savunma mekanizması ve koruyucusu olan bağışıklık sistemini baskılayarak, bakteri ve virüslere açık hale getirir ve hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Ayrıca, tütün dumanının vücudun DNA’sına kalıcı hasarlara neden olduğu ve başta kanser olmak üzere pek çok hastalığın ortaya çıkma olasılığını arttırdığı da biliniyor.”
BEBEKLER VE YAŞLILAR ETKİLENİYOR
Doç. Dr. H. Volkan Kara, tütün ve tütün ürünlerinin vücudun tüm sistemlerinde kalıcı fiziksel ve fonksiyonel sorunlara yol açtığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Tütün dumanı direkt temas ettiği solunum yollarının ve akciğerin, fonksiyonlarını bozup amfizem, KOAH, astım gibi akciğer hastalıklarının yanında, kalp, damar ve dolaşım sistemi hastalıkları, beyin damarı hastalıkları ve felç riskini de arttırıyor. Bacak kangreni ve üreme fonksiyonlarında bozulmaya neden oluyor. Tütünün zararlarına maruz kalmak için ille kullanıcı olmak da şart değil. Pasif dumana maruz kalmak da en az kullanmak kadar tehlikeli. Üstelik sigara dumanından pasif olarak en çok etkilenenler, bebekler, çocuklar, engelliler ve ileri yaş grubunda yer alan bireyler.”
COVID-19’UN SEYRİNİ AĞIRLAŞTIRIYOR
Tütün kullanıcılarında Covid-19’un daha sık izlendiği ve daha ağır seyrettiğine dair kuvvetli bilimsel araştırmalar olduğunu da belirten Dr.Kara, şu uyarıları yaptı: “Covid-19’un vücuda en önemli zararı akciğerde yarattığı zatürre ve benzeri tablodur. Nefes güçlüğü, solunum yetmezliği ile hayati tehlikeye maruz kalma ya da solunum cihazına bağlanma zorunluluğu ve vefatların çoğu daha çok tütün kullanan hastalarda görülüyor. Hastalığa yatkın kullanıcılar, sigara dumanının etkileriyle daha riskli durumda kalıyor.”
EN İYİSİ HİÇ BAŞLAMAMAK
Tütün kullanımında en başarılı tedavinin hiç başlanmaması için gereken önleyici tedbirlerin alınması olduğunu söyleyen Kara, şu bilgileri verdi: “Özellikle çocuk ve gençleri bilinçlendirmeye yönelik yaygın eğitim çalışmaları sosyal medya, web siteleri, planlı eğitimler gibi pek çok kanaldan yürütülüyor. ‘Dumansız Hava Sahası’ uygulamaları, sigara satışındaki kısıtlamalar ve ürüne erişimin zorlaştırılması, tüketimi azaltıyor. Sigara ve tütünü bağımlılık haline getiren dumanın içindeki nikotin maddesidir. Nikotin de vücuda zararlıdır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir hastalık olarak tanımlanan tütün ve nikotin bağımlılığı tedavi edilebilir. Doğru teşhis ve tedavi yöntemleriyle bu oran yüzde 84’lere ulaşmaktadır. Tütün bırakılabilir bir bağımlılıktır. Tütünün her iki kullanıcıdan birini zamana içinde ama kaçınılmaz şekilde ölüme götürdüğü düşünüldüğünde bu bağımlılıktan kurtulmamaları durumunda milyonlarca insanın hayatı tehlike altındadır. Dünyadaki 780 milyon aktif kullanıcı tütünden vazgeçmeye hazır ancak bunların sadece yüzde 30’u bu konuda onlara yardımcı olacak hizmet alt yapısı, iş gücü ve tedaviye ulaşabiliyor. Amaç dünya genelinde bu olanakların daha çok kullanıcıya ulaşmasıdır. Ülke genelinde devlet ve üniversite hastanelerinde bulunan Sigara Bırakma Poliklinikleri’ne başvuran tütün kullanıcıları, tıbbi durumlarına uygun teşhis ve tedaviye ücretsiz ulaşabilir. Tütün bağımlılığında elbette en iyi tedavi hiç başlamamaktır.”