Ülkem insanı, sağlam iradeli kişileri takdir eder ve onunla yol yürümekte sakınca görmez. Bunu iyi bilen reklamcılar da, imajı gittikçe bozulan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ''SAĞLAM İRADE'' yazan afişlerle donatıyorlar ülkenin her yanını.
Reklamcılar, bu afişleri, Sivil Dayanışma Platformu'nun (SDP) ısmarlamasıyla yapıyor. Yani, işveren SDP.Ama, fikir reklamcıların ya da metin yazarlarının. Kirlenen ve gittikçe azalan pozitif imajın yeniden parlatılması için en uygun terimlerdeni biri olan ''sağlam irade'', Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerine sökülmez bir etiket gibi yapıştırılmak istenmiş.
Ama olmuyor, olamıyor...
Platform, SDP kısaltmasıyla donattığı afişlerde, farklı bir algıyı da yaratmaya çalışıyor. Kısaltılmış biçimi tescilli SDP olan Sosyalist Demokrasi Partisi'ni derinden rahatsız eden bu davranış, radikal islamcıların, gericilerin takiyelerini anımsatıyor.
SDP, "AdıSivil Dayanışma Platformuolan ve partimizin kısaltması SDP imzasıyla SAĞLAM İRADE afişleri asanlara karşı hukuken gereğini yapacağız" açıklamasıyla, afişlerle yaratılmak istenen algıya tepki göstermişti.Ama, demek ki SDP'nin tepkisi yetmiyor, platform, hukuku çiğnemekte sakınca görmüyor.
Neden görsün ki, desteklediği sağlam irade hukukla ve devlet yapısıyla oyuncakla oynar gibi oynarken onlar neden çekinsinler ki ?
Hal böyle olunca, İstanbul'da metroda ve Marmaray'dayolculuk ederken, ayrıca Kocaeli ve belki de yakın diğer illerdeki otobüs durakları, bilboardlar ve paletlerde toplumu ayrıştırmak ve bir kısmını ötekileştirmek için yıllardır bağırarak ve kolluk kuvvetleri yoluyla baskı oluşturarak siyaset yapmaya çalışan bir profili görmek zorundasınız.
Sağlam İrade, o görüntüye ve topluma dayatmalarına rağmen BOYUN EĞMEDEN yaşamayı becerebilmektir aslında.
Bu afişler, elbette ki tepki çekiyor.
Öğrenci Kolektifleri ve Genç-Der, afişlere ek yapıp ''sağlam hırsız'', ''sağlam faşist'', ''sağlam halk düşmanı'' ve ''sağlam gerici'' ifadelerinin yer aldığı etiketlemeyi gerçekleştirmiş.
Bunca zamandır hükümet eliyle gerginlik yaratılan bir ülkenin topraklarında, elbette sermyenin çıkarları yerine halkın çıkarlarını korumaya çalışan bazı siyasal anlayışların radikal çıkışları olacaktır.
Bu, kaçınılmazdır...
Yurtseverler, devrimciler halk düşmanlarına fırsat vermemek için ucunda ölüm de olsa mücadeleyi sürdürecektir. Hükümetin temsil ettiği faşist düşünceye teslim olmak isteyenlere sözüm yok. Ama, kazanımlarını faşist ve gerici bir zihniyete teslim etmeyen iradenin direnmesinin meşruluğunu da kimse tartışamaz.
SAĞLAM İRADE, işbirlikçilere değil yurtseverlere aittir...
SAĞLAM İRADE, gericiliğe, piayasacılığa ve Amerikancılığa teslim olanlara değil değer yaratan ve o değerlerikorumak uğruna yaşamını bile hiçe sayabilecek cesaret sahiplerine aittir...
SAĞLAM İRADE, ülkeye yurtsever çocuklar yetiştiren analara aittir...
Afişlere etiketlenmekle SAĞLAM İRADE sahibi olunmuyor, olunamıyor. Tarih, benzer sağlam irade sahiplerinin ülkeyi ne hale getirdiğinin özgün örnekleriyle dolup taşıyor.
İrade ve bellek sorunu olmayanlara anımsatılır...
NOT: Bugünkü yazım teknik bir hata sonucu yanlış çıkmıştır. O nedenle okurlarımdan özür dilerim.