Toplama çiçek tohumlarını artık sevdiğim,
Mezar yerlerinden başka ekecek toprak bırakmadılar.
Duymaya da bilirsin çocuk seslerini sokakta,
Basıp feryadı doğuran analar,
Bindirip yüreklerinin sandalına,
Masallar ülkesine kaçırdılar.
Şimdi çocuk parklarında,
Kör-ebe oynuyor bütün cellatlar.
***
Bayramlarda artık şeker alma sevdiğim,
Ne geleni var, ne çalanı; gönül kapımızı…
Şimdi gözlerimiz yaşamlara saplanan kurşun izlerinde,
Ölüm suskunluğu sarmış dört yanımızı…
***
Güzel sevimli sabahlara türküler yazma sevdiğim,
Ne söyleyeni var artık ne can telinden çalanı…
Sende bana öyle artık bakma sevdiğim
Ne yaşamaya yüzüm var,
Ne yazacak gücüm kaldı…
Dizeleri tarafından terk edilmiş şair misali,
Öksüzüm şimdi…
***
Son sözlerini hayata çivi gibi sapla sevdiğim,
Sarıl geceye sıkı sıkıya sabaha çıkmaya biliriz.
Ölüm ki pusuda, yaşam ki sessiz,
Cellat ki gece operasyonunda; karanlık hükmündeyiz.
Uzat elini, vedalaşalım hayatın tüm güzellikleriyle,
Şafak sökerken belki bizde infaz edile biliriz.
Ve son dakika geçen kanalların alt manşetlerine,
‘’Çıkan çatışmada öldürüldü’’ diye yazılır haberimiz.