ROMA’YA KALMAYAN DÜNYA!

Cengiz Akgün

Tarih, ders çıkarılacak nice kayda değer ve yaşanmış ibretlik olaylarla doludur.

Zaman içinde devasa devletler, imparatorluklar kuruldu ve en nihayetinde kaçınılmaz olarak yıkılıp tarih oldular.

Yeryüzünde kendilerini Tanrının gölgesi, temsilcisi şeklinde gören krallar, padişahlar, halkına zulüm eden diktatörler bir gün tacı, tahtı bırakıp ölüp gittiler.

Geride sadece onlardan izler ve bir takım hikâyeler kaldı.

Roma bu anlamda üzerine çokça yazılan anlatılan büyük imparatorluktur.

Bir kere Roma Cumhuriyet kavramını benimseyen, uygulayan yönetsel anlayışa sahipti.

MÖ 27’de Augustus’un mutlak idareci olmasıyla kurulan Roma İmparatorluğu cumhuriyetti.

Avrupa kıtasından Afrika ve Anadolu’nun tamamı ve Mezopotamya’ya kadar 4 milyon 400 bin metrekare büyüklüğünde büyük bir coğrafyada hüküm sürmüştü.

Roma Cumhuriyeti'nin adını andığımızda kuşkusuz büyük bir demokrasi fikrine kapılırız.

Peki, Roma gerçekten bir Cumhuriyet miydi, yoksa sadece süslü bir isme sahip bir oligarşi miydi?

Roma'da oylama ayrıcalıklıydı.

Sadece Roma vatandaşları oy kullanabiliyordu, bu da nüfusun kayda değer bir kısmının oy kullanma hakkından mahrum kalması anlamına geliyordu.

Roma’nın savaş başarıları nedeniyle İmparatorluk topraklarına muazzam köle akını yaşandı. Bir tahmine göre Roma İtalya’sında halkın yüzde 40’ı köleydi ve sayıları 3 milyon civarındaydı.

Roma'da sonra ki süreçte yeni bir vatandaşlık türü ortaya çıktı: Civitas sine suffragio; Oy hakkı olmayan vatandaşlık.

Mecliste en zenginlerden oluşan birinci sınıfın, diğerlerinin toplamından daha fazla sayısı vardı.

Oylama sınıflara göre yapılıyordu, en zenginden en fakire doğru.

Yani zenginler birlikte oy kullansalar, alt sınıfların söz hakkı bile kalmadan sonucu onlar belirleyebilirdi.

Roma yönetiminin kalbi sayılan Senato, halk tarafından değil, iktidardakiler tarafından seçiliyordu.

Bu, statükoyu korumak amacı taşıyordu.

Seçimlerde yaygınlaşan yolsuzluk, sindirme ve rüşvet ise Roma’nın Cumhuriyet anlayışının sakatlığını sonucuydu.

Günümüzde siyasetin kirli olduğunu düşünüyorsanız, Roma Cumhuriyeti siyasi oyunların, entrikaların çamuru çukuruydu.

Roma gerçek bir cumhuriyet değildi asker kıyafeti giymiş bir oligarşiydi!

Roma İmparatorluğu'nun çöküş tarihi 4 Eylül 476'dır.

Neden çöktü?

Roma İmparatorluğu'nun son zamanlarında pahalılık kontrolden çıkmıştı.

Devasa devlet harcamaları, sonsuz para basımı gerektiriyordu; ta ki bir torba dolusu madeni para bir çuval buğdayı satın alamayana kadar.

Sonunda pahalılık, devleti yönetenlerin şatafatlı harcamaları (ve yüksek vergiler) imparatorluğa diz çöktürdü...!

Sultan Süleyman kalamayan dünya Roma İmparatorluğunda kalmamıştı!