Kocaeli Barosu kongreye gidiyor. Malum, siyasilerin aleni müdahalesi var. Baro ile siyaset ilişkisi olmalı mı, olmalı ise nasıl olmalı?
-
- Bilindiği gibi çift yılların Ekim ayı içerisinde Barolar genel kurul toplantılarını yaparak iki yıl için kurullarını oluştururlar. Özellikle AKP döneminde tüm yapılara bir müdahale söz konusudur. Bir amatör spor kulübünün yönetiminden, bir hemşeri derneği yönetimine kadar her yere müdahil olarak toplumun tüm hücrelerini kontrol altında tutmaya çalışıyorlar. Barolar da bu müdahalenin dışında kalamamaktadır. Ancak savunma erki bu güne kadar bu müdahalelere mümkün olduğunca izin vermemiştir. Siyaseten AKP’ye yakın olan meslektaşlarımız dahi bu müdahaleden rahatsız olmakta ve savunmanın bağımsızlığı yönünde mücadeleye katılmaktadır.
-
- Barolara hiç bir siyasi yapının müdahalesi olmamalı. Barolar Avukatlardan oluşmaktadır ve hiç bir siyasi kişilik bir meslektaşıma yol öğretecek şekilde davranması gerektiğini bildirecek üstünlükte değildir. Avukatlar hiç kimseden emir almazlar. Avukatlar bağlı oldukları baro ile dahi sadece aralarında kurumsal bir bağ olup altlık üstlük ilişkisi dahi bulunmamaktadır. Yani avukatlar mesleklerini yürütürken tam bağımsız olmalıdır.
-
- Son dönemlerde yaygın medyada avukatların bazı siyasi parti binalarında cüppe giydiklerini, parti genel başkanlarından emir ve talimat aldıkları yönünde kendi beyanlarını sıklıkla okumaktayız. Bu durum bir avukat için utanç vesilesidir. Hukuk fakültesini bitirip stajınızı yaptığınızda size avukatlık yapabilme ruhsatı verilir. Ancak avukat olabilmek için gerçek anlamda bir hukukçu olmanız gerekmektedir. Bu durum hukuk fakültesini bitiren herkesin hukukçu olmadığını da ortaya koymaktadır. Bu nedenlerle Barolara yönelik her türlü siyasi müdahale demokratik toplum, hukuk devleti ilkelerine açıkça müdahale anlamına gelecektir. Zaten hiç bir hukukçunun da böyle bir müdahaleye izin vereceğini düşünmüyorum.
-
- Şüphesiz karşısınız. Çoklu baro neden sakıncalı. İleride üye sayısı azaltılarak diğer illere de yansımasını bekliyor musunuz?
-
- Aslında bir önceki sorunun cevabı bu sorunun da cevabını içermektedir. Barolar bağımsız avukat birlikleridir. Bağımsız olmaları nedeniyle içlerinde her türlü siyasi görüşe ve ideolojiye sahip avukatlar olmakla birlikte ortak noktaları avukatların sorunlarını çözmek, demokratik hukuk devletinin oluşumuna katkı sunmaktır. Barolar, bir meslek kuruluşu olarak yasaların kendilerine yüklediği görevlerin yanında yargı sisteminin bir parçasıdır. Ülkede hukukun gelişmesine katkıda bulunurlar.
-
- Çoklu baro sistemi adında yapılan düzenlemenin asıl amacı siyasi erk'in ele geçiremediği nadir kuruluşlardan birisi olan Baroların bölünerek kendilerine bağlı baroların oluşmasını sağlamaktır. Oysa yukarıda da belirttik. Avukatlar görevlerini yaparken kimseden emir ve talimat almazlar. Siyasi erk kendilerinden emir ve talimat alan baroların oluşmasını sağlamak amacıyla böyle bir düzenlemeyi yasalaştırmıştır. Şimdilik sadece İstanbul, Ankara ve İzmir’de uygulanabilecek olan bu düzenlemenin muhtemelen ilerde yeni ek düzenlemelerle baro kurabilme sayısının aşağı çekilerek birçok baronun bölünmesi sağlanmaya çalışılacaktır.
- Şu ana kadar sadece İstanbul da ikinci bir baro başvurusu yapıldığı belirtilmektedir. Fakat ikinci baro başvurusu için gereken avukat sayısının aşağı çekileceği kuşkusuzdur. Kamu kurumu niteliğindeki bu meslek kuruluşunun hukuk devletinin gelişmesine, demokratik toplum düzeninin oluşmasına, savunma hakkının korunmasına yönelik çabaları yerine ,bir siyasi partinin veya ideolojinin emrine girmesi hukuk devleti ilkesinin bir kez daha çiğnenmesi anlamına geleceği gibi avukatlık mesleğinin köküne de kibrit suyu dökmek, mesleğin itibarsızlaştırılması anlamlarına da gelecektir.