Dünyayı etkisine alan ve halen kasıp kavuran, ülkemizde de bir yılı geride bırakan pandemi süreci ve Covid-19 virüsü yakamızdan düşmüyor. Bunda önemli etkenlerden biri kural ihlalinde bulunanların dahi kural çiğnemeyi teşvik etmesi olsa gerek. Sürecin ekonomik anlamda en ağır bedelini ödeyen kesim esnaf kesimi olurken iş kolları arasında kuaförler süreci ite kaka atlattı, atlatmaya çalışıyor. Çayırova’nın Fatih Caddesi üzerinde 1993’te hizmete açan Derya Ünal pandemi sürecindeki yarı yarıya iş kaybı, giderlerin artması gibi olumsuz durumlara karşın bir yılı ama dana önceden kurduğu randevu sistemi ve eşinin kimi ödemeleri üstlenmesi atlattığını söyledi.
GELİR DÜŞTÜ GİDER ARTTI
- Pandemi süreci nasıl geçti, geçiyor? Gözlemleyebildiyseniz sektörünüzden işyeri kapatan oldu mu?
- Pandemi sürecinde en çok etkilenen sektörlerden biri de bizleriz. Bildiğiniz üzere ilk yasak ve kapatmalar bize yapıldı. Çalışmadığımız dönemde kapalı olduğumuz halde de kiramız, sigorta primlerimiz, çalışan maaşları hepsi devam etti. Oldukça sıkıntılı dönem geçirdik. Şuan çalışıyoruz ama işlerimiz yüzde 50 oranında düştü. Buna karşılık hijyen sağlayacak sarf giderlerimiz arttı. Tek kullanımlık malzemeler, sosyal mesafeyi sağlamak açısından metrekareye göre daha az müşteri alma zorunluluğu getirdi. Kullandığımız ürünlere yüksek oranda zamlar geldi.
PANDEMİ ÖNCESİ RANDEVU
SİSTEMİNİ OTURTMUŞTUM
- Bütün bunlar biz kuaförleri çok zora soktu. Bu konuda çok elemanlı çalışan kuaförler daha çok etkilendi. Birçoğu kar edemese de ayakta kalabilmek için indirimler ve kampanyalar düzenlendi. Kapatma noktasına gelen arkadaşlarımızda tabii ki oldu. Bu konuda ben şanslıydım. Pandemi öncesinden randevu sistemini oturtmuştum. Sosyal mesafe ve üst üste müşteri almama problemini önceden çözmüş oldum.
YARA BÜYÜK YAMA KÜÇÜK
- Pandemi sürecinde esnafa yönelik gerek hükümet gerek yerel yönetimler desteği yeterli oldu mu? Sizin başvurduğunuz her hangi bir destek paketi vesaire oldu mu?
- Pandeminin esnafa açtığı yara çok büyük, kiminle konuşsak sohbet buraya geliyor. Verilen destekte bu anlamda yeterli gelmiyor tabii ki. Yani yara büyük yama küçük misali. Ben bu konuda şanslıyım. Kapalı olduğum dönemde dükkân kirasıydı, sigorta primleriydi giderlerimi eşim finansa ederek destek oldu. Bu anlamda devlete yük olmadım. Her hangi bir destek talebinde bulunmadım.
BENİM İÇİN BİR TOTEM GİBİ
- Jasmin isminin gerekçesi, hikâyesi nedir?
- Bu isim benim için bir totem gibi. İstanbul’da hep önünden geçtiğim bir kuaför vardı. Hep kalabalık ve hareketliydi. Benim de bir kuaförüm olursa uğur getirmesi için adını Jasmin koyacağım demiştim.
“TAMAMIM” DEMEKLE OLMUYOR
- Meslekte kaçıncı yılınız, ne gibi eğitimlerden geçtiniz?
- 18 yıldır salon sahibiyim. Bu profesyonel olarak yaptığım tarihtir. Ama bizim mesleğin başlangıcı el becerisi, işe yatkınlık ve merak derken çocuk yaşlardan geliyor diyebilirim. Salon açma noktasına geldiğimde de kalfalık, ustalık, en sonunda usta öğreticilik belgesini de alıp gerektiğinde eğitim kurumlarımda öğretmenliğini yapabilecek konuma geldim. Tabii ki her meslekte olduğu gibi bizim meslekte de, ‘Diplomaları aldım ben tamamım’ demek olmuyor. Sürekli değişen trendleri saç modasını, ürünleri, eğitim videolarını ve seminerleri de takip etmeye devam ediyorum.
BAKIM İÇTEN DIŞA ZUHUR EDER
- Saç bakımı başta olmak üzere verdiğiniz her tür hizmete dair kadınlara öneriniz nelerdir?
- Ben her zaman bakımın içten dışa zuhur ettiğini düşünüyorum. Sağlıklı bir cilt, sağlıklı bir saç için de bunları bol su içmek, vitamin, mineral, protein ve kol eğenlerle de desteklemeliyiz. Tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim. Örnek verecek olursak saç dökülmesi problemi ile gelen müşterime ilk sorum kansızlık problemi yaşayıp yaşamadığıdır. Kansızlık problemini çözdüğünde yüksek oranda saç dökülmesinin önüne geçilir.
SONRASI DANIŞANIMIZA KALMIŞ
- Bu problemi çözdükten sonra da dıştan yapılacak her bakım saçı düzeltecek yöndedir. Günümüzde kozmetik sektörü önümüze kocaman bir yelpaze açıyor. Salonumuza gelen danışanımızın en sağlıksız saçını bile keratin botoksu, saç maskeleri ve farklı ürünlerle kaybettiği nemi, proteini yükleyerek mutlu bir şekilde salonumuzdan uğurluyoruz. Saçı sağlığa kavuşturduğumuzda üzerine yapılan her işlem çok daha iyi sonuç veriyor. Bundan sonrası da cildinin ve saçının temizliğine dikkat ederek danışanımıza kalıyor.
1969 yılında Üsküdar’da dünyaya geldi. 1974’ten beri Çayırova’da ikamet ediyor. Çayırova’nın en eski Arçelikli ailelerinden. 1994’te işe Yücel Gümüş ile birlikte Derya Gümüş Parfümeri’yi açarak esnaflık hayatına başladı.
**
Jasmin’den 18 yıldır
mutsuz ayrılan olmadı
- Halkımız kuaför ararken niye Jasmin’i seçsin?
- Danışanlarımız kuaförümüze geldiğinde ihtiyaçları olan bakımın yanı sıra güler yüz, hoş sohbet, samimi bir ortamda hizmet alacaklarından eminler. 18 yıldır Jasmin Kuaför’den mutsuz ayrılan danışanımız olmadı. Salonumuza gelen her danışan önce misafirimizdir. Gelirler özel Jasmin Kuaför spesiyali kahvelerini içerler ( ki çok meşhurdur) Bu arada karşılarında onların gerçekten ne istediklerini dinleyen, karşılıklı fikir alışverişi, en doğru renk model seçimi ile bol sohbet muhabbet eşliğinde işimizi tamamlarız.
ÇALIŞANLAR İÇİN ESNEK ÇALIŞMA SAATİ
- Yaptığım iş önce benim içime sinmeli. Kullandığım ürün seçimine de çok dikkat ederim ve müşterimin de içinin rahat olması için hazırlık aşaması müşterimin gözü önünde olur. Danışan portföyüm genelde çalışan bayanlar olduğu için onlara esnek çalışma saati programı uyguluyorum. Yeri geldiğinde gece 23.00, 24.00 a kadar çalışırız. Tesettürlü bayanlar içinde salonumuz çok müsaittir. Her danışanım ödediği ücretin karşılığını aldığından emin olarak ayrılır. Bütün bunlarında Jasmin Kuaför’ü tercih etmek için çok iyi nedenler olduğunu söyleyebilirim.
- Belediyelerin meslek edinme kurslarında kuaförlüğe dair eğitimlerini gözlemlediniz mi, gözlemlediyseniz görüşünüz nedir?
- İlçemizde bu eğitim sadece KOMEK tarafından fakat sadece ilk yıllar verildi, sonrasında bu bölüm açılmadı diye biliyorum. Profesyonel anlamda tabii ki yeterli gelmeyecektir. Bizim mesleğimiz teorik bilgilerden çok pratikle gelişir. Ama en azından kendi ufak tefek ihtiyaçlarını karşılayabilme açısından faydalı buluyorum.
HİÇ ÇIRAK OLMADIM AMA
USTAM EMİNE DAŞDEMİR’DİR
- Sizi kim yetiştirdi? Siz sektöre kimleri yetiştirdiniz?
- Çok ilginçtir ki ben mesleğimin çıraklığını hiç yapmadım. Bir kuaför yanında çalışmadım. Zaten çocukluktan gelen müthiş bir yeteneğim vardı. İşimi profesyonel anlamda salon açma noktasına getirirken de salon sahibi olan arkadaşım Emine Daşdemir’den en büyük desteği aldım. Ustam Emine Daşdemir diyebilirim. Şuan bu mesleği yapıyorsam onun sayesindedir.
İLK ELEMANIMI SALON
SAHİBİ YAPABİLDİM
- Ben de ilk çalıştırdığım elemanı yetiştirip salon sahibi yapabildim. Bununla çok gurur duyuyorum. Derler ya ustanın zekâtı usta yetiştirmektir. İnanırım ki bir insana ekonomik destek yapmak her zaman mümkün olmaz. Ama koluna altın bileziğini, mesleğini verdiğinde ömür boyu desteğini hissettirir. Allah’a bunu kısmet ettiği için şükrediyorum.
**
DERYA ÜNAL’DAN 8 MART TADINDA..
İlk araba süren kadın
olurken servisçiliğe başladım
“Röportaja ilk başlayınca ne söylerim ne anlatabilirim ki diye düşündüm. Düşündükçe geride kalan 51 yıllık ömrümde baya güzel şeyler yaşadığımı gördüm. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü söz konusuysa söyleyecek, naçizane örnek olacak başarılarımın da olduğunu gördüm ve paylaşmak istedim.
Bir kadının isterse yapamayacağı hiçbir şey olmadığını, kendi ayakları üzerinde durması için ekonomik gücünün olması gerektiğini söylerken kendimden de örnek vermek istedim. Bunu ilk idrak ettiğimde hemen harekete geçip ilk işyerimizi küçük bir sermaye ile Derya Parfümeri’yi açtık.
11 YIL OKUL SERVİSİ ÇEKTİ
Başta eşim Yücel Bey’in desteği, annemin çocuklarıma büyük özveri iler bakmasıyla altından başarı ile kalktım. Bu arada Çayırova’da ilk araba kullanan kadın olarakta iyi bir örnek olduğumu düşünüyorum. Araba kullanıyor olmakta bana bir kazanç kapısı oldu. Hiç aklımda yokken kendi çocuklarımı okula götürürken başka çocukları da götürerek birden kendimi okul servisçisi olarak buldum. 11 yıl boyunca bu işi devam ettirdim.
KUAFÖRLÜĞE GİDEN KAPI AÇILDI
Bu arada yaş 32 olmuştu. Yine bir rutine düşme durumu olunca bu seferde çocukluk hayalim olan kuaförlüğü gerçekleştirmeliydim. Ustam Emine Hanımla bir sohbetimiz sırasında kuaförlüğe giden bir kapı açıldı. Kalfalık, ustalık ve usta öğreticilik belgelerimi alarak bu da halloldu. Salonumu açtım. Her şey yoluna gidiyor. Ama yine rutin bir dönem geldi.
47’SİNDE ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ OLDUM
Yücel Beyl ile 34 senelik mutlu evliliğim yolunda giderken yarım bıraktığım okul hayatım kafamı kurcalamaya başladı. Ve açıktan liseyi bitirdim. Bu arada yaş 47 olmuştu. Bir de üniversite sınavına girip açık liseden alınmış diplomamın hakkını vermek lazımdı. Ve yine bir sürpriz, 236 üniversite puanıyla emlak ve emlak yönetimi AÖF’yi kazandım. Bu yaştan sonra üniversite öğrencisi oldum.
TİYATRO: YENİ HEYECAN YENİ ENERJİ
Ve şimdi de tiyatro çalışmaları hayatıma yeni bir heyecan yeni bir enerji kattı. Sabırsızlıkla gösterime girmesini bekliyorum. Pandemi dönemi yasakları bitseydi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde sahneleyecektik.
HİÇBİR ŞEY İÇİN GEÇ DEĞİL
Bilmiyorum bu yazdıklarım birçoğuna normal gelmişte olabilir. Arada birkaç kadına da ilham olursa ne mutlu bana. Kadın istersen yapamayacağı hiçbir şey yok. Hiçbir şey için geç değil. Hiçbir şey imkansız değil yeter ki isteyelim. Bu röportaj imkânını sağlayan Yeni Haber Gazetesi’ne teşekkür ederken tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum.
**
Çayırova’dan niye bir
Yıldız Kenter çıkmasın
- Aynı zamanda kent konseyi kadın meclisi ve tiyatro oyunculuğu bir arada uyumlu tempoda gidebiliyor mu?
- Tiyatroya gelince hayatın bir sürprizi gibi. Her zaman Allah’a şükrederim. Ne zaman rutine düştüğümü hissetsem bunun gibi sürprizler çıkartıyor. Yaşam enerjimi yükselterek pozitifliğimi hep diri tutar. Kent konseyi kadın meclisi yönetimine davet edildiğimde tiyatro etkinliğinden haberim yoktu. İlk başta yapamam gibi gelse de hiç öyle olmadı. Hedefimiz aslında Çayırovalı kadınlarımıza örnek olup bu platformda önlerini açmak. Sosyalleşme anlamında sanatsal etkinliklerde de kendilerini gösterebileceklerini sağlamak. Kendi adıma bu durumu ilerletip meşhur olmak falan değil amacım. Grubumuzda gençlerimiz var neden onlardan biri Çayırova’dan çıkan bir Yıldız Kenter bir Ayten Gökçer olmasın. Zamanı da güzel programladığınızda her şeyi aynı anda yapabilme şansını yakalayabiliyorsunuz. Bu gibi sosyal ve sanatsal faaliyetler de yaşamı daha eğlenceli hale getiriyor.