Gazetecilerin yıl içerisinde üç özel günü var.
Bunlardan birincisi “3 Mayıs Dünya Basın Özgürlük Günü”, ikincisi “24 Temmuz Sansürün Kaldırılması ve Basın Bayramı”, üçüncüsü ise “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü”dür.
Buna bir de 16 Ocak Basın Onur Gününü eklemek lazım.
Çünkü 16 Ocak sadece Kocaeli’ye özgü bir gün olarak kutlanmakta.
Bu günlerin ilk ikisi; 3 Mayıs ve 24 Temmuz gazetecilik mesleğinin olmazsa olmaz özgürlüğüdür.
10 Ocak ise çalışan gazetecilerin özlük haklarını elde ettiği gündür.
Gazeteciler, yaşadıkları toplumu çok iyi gözlemleyen, yanlışlıkları ortaya çıkartan, mesleğini tarafsız, objektif, samimi, ilişkiler konusunda düzeyli, siyasi, toplumsal olaylara yapıcı ve gerçekçi bakış açısıyla yaklaşan, ilkeli ve demokratik laik sistemin gözü, kulağı ve güvencesidir.
Özellikle günümüz Türkiye’sinde basının önemi daha da anlaşılmakta.
Basın, görevini doğru bir şekilde yerine getirmiş olsa, birçok sorunun üzerine gidilir.
Toplumsal barış, huzur, güven gibi önemli konularda ciddi yol alınmış olurdu.
10 Ocak 1961 yılında gazetecilerin çalışma koşullarında önemli iyileştirmeler yapıldı.
212 sayılı basın yasasının yürürlüğe girmesiyle birlikte 1971 yılına kadar “çalışan gazetecilerin bayramı” olarak kutlandı.
1971 sonrası çalışanların haklarına ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar yüzünden 10 Ocak günü sadece çalışan gazeteciler günü olarak anılmaya başlandı.
Gazetecilik fedakarlık isteyen, zor şartlar altında yapılan bir meslektir.
Tüm ülkelerde demokrasinin gelişmesi ve yerleşmesi için basın özgürlüğünün geliştirilmesiyle mümkündür.
10 Ocak, kaybedilen hakların bile konuşulamadığı gün haline geldi.