Toplumu Osmanlı merakı üzerinden kuşatan bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Öyle bir iktidar ki, cumhuriyetin yarattığı tüm değerlerle aba altından sopa gösteren bir tavır ekseninde kavgayı körüklüyor.
Uzun yıllar Türk-İslam Sentezi’ne tutunarak sömürü düzenini sürdüren sermaye, yeni dönemde Osmanlı kültürüne dayalı bir model üzerinden yürümekte sakınca görmüyor. Ülkenin her yanında Osmanlı Ocakları ya da Büyük Osmanlı Eğitim Ocakları Derneği eliyle toplumu kuşatma operasyonu hız kazanıyor.
Hal böyleyken, cumhurun tavrı ne oluyor ?
Aslında önemli olan da bu…
Birileri ‘yeni osmanlıcılık’ ile yola çıktı ve bunun için gereken konjöktürel altyapı oluşturma eğilimi içindeyken evdeki hesap çarşıya uymadı, bu yüzden de hemen çark edildi.
Ardından, ‘tek vatan, tek bayrak, tek millet’’ söylemi üzerinden yıllarca karşı çıktıklarını söyledikleri milliyetçi-ırkçı söylemlere sarıldılar.
Hal böyleyken, cumhurun tavrı ne oluyor ?
Osmanlı merakının altında yatan gerçek, sermayenin yeni dönem tercihlerinden azami ölçüde yararlanmak ve cumhuriyetin oluşturduğu sermayenin karşısına yeni bir grubu dikmektir.
Bunun için her şey mübah sayılmaktadır.
Bombalı saldırılar bu yüzden yapılmıştır,
Kiralık işçilik (Kölelik) Yasası bu yüzden çıkartılmıştır,
Denizlerimiz, derelerimiz ve tüm doğamız bu yüzden talan edilmektedir,
Kilis, günlerdir bu yüzden bombalanmaktadır ve insanlarımız hayatını yitirmektedir,
Ve daha niceleri…
Hal böyleyken, cumhurun tavrı ne oluyor ?
Cumhurun tavrı, her zaman olduğu gibi sessizlik denizinde boğuluyor.
Cumhurun tavrı, kabus olup karanlığı yırtacağız diyenlerin üzerine çöküyor.
Cumhurun tavrı, gemiyi yüzdüremiyorsak boğulmamak için sandala bile razıyız biçimine dönüşüyor.
Cumhurun tavrı, özcesi ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ felsefesine dayalı biçimde şekil değiştiriyor.
Cumhur böyle olur da, cumhurun başı yani Cumhurbaşkanı neden başkanlık sevdasını gerçekleştirmekten vazgeçsin ki ?
Kocaeli, Cumhur-Başkanı’nı ağırlayacak birkaç gün sonra. Sanal açılışlar yapacak olan Cumhur-Başkanı halka da hitap edecek. Muhtemelen, ‘Başkanlık sistemi’ için muhalefet partilerinin tavrını sert bir dille eleştirecek ve 400 milletvekilini AKP’ye aldıracak yeni bir düzenleme ile Yeni Türkiye Anayasası için destek isteyecek.
Bunlar öncesinde, yoğun bir propaganda atağı gerçekleştiren AKP, piar şirketinin enerjisiyle halka ‘başkan’ dayatmasını yapmakta sakınca görmemektedir. Cumhur-Başkanı gelişini duyuran afişlerde bir fotoğrafın yanında CUMHUR üste, BAŞKAN ise alta gelecek şekilde görsel düzenleme yapılarak, halkı alıştırmaya, yani algı yaratmaya çalışmışlar.
Hedefe varmak için önemli bir adım ancak mevcut anayasal ve yasal düzenlemeler açısından bakıldığında suç sayılabilecek bir propaganda biçimiyle karşı karşıyayız. CUMHURBAŞKANI yerine altlı üstlü CUMHUR-BAŞKANI yazılı afişler bastırıp her yere asılmış olmasının bir gerçekliği ve yasal açıdan da sorumluluğu olmalıdır.
O soru, şimdi buraya tam oturuyor, hal böyleyken, cumhurun tavrı ne oluyor ?
Birlikte göreceğiz…