Günümüzün en popüler konusu, yerelde de genelde de koalisyon hükümetinin kurulması. AKP-CHP koalisyonunu olmazsa olmaz gibi gösterme konusunda herkes yarışıyor. Ama, kazın ayağı hiç de öyle değil.
Her iki partide de birbiri hakkında o kadar çok söz söyleyen politikacı var ki, bu yerelde de böyle, ülke genelinde de.
Dolayısıyla, akla gelen ilk soru ‘’Nasıl olacak ki ?’’ oluyor.
İşte, yerelde o sıkıştırmalardan birini buraya taşıyacağım…
CHP Milletvekili Haydar Akar, düzenlediği bir basın toplantısında yerel ve genel yatırımlar ilgili değerlendirmeler yaparken, hedefinde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık vardı.
Eleştirinin dozu oldukça sertti. Şu ifadelere bakar mısınız;
“14 Kent’te 15 hastane projesi şehir efsanesini oldu. Sağlık Bakanı sorularıma gerçeklerle ilgisi olmayan cevaplar verdi. İsterdim ki, Bakan yaptığı açıklamada Şehir Hastaneleriyle ilgili halka bilgi versin, hastaneyi yapacak iki ortak şirketle ilgili yapılan sözleşmeleri açıklasın. Sadece laf salatası yaparak kamuoyunu yanıltıyorlar. 2013 Eylül ayından bu yana 20 ay geçti, henüz çalışma başlamadı.”
Işık’ın hastanenin temel atmasının gecikmesi sırasındaki açıklamasını ‘’mayın aranıyor’’ bahanesinin arkasına saklanmak diye değerlendiren Akar, ‘’Bölgede madem mayın vardı, neden piknik alanları ve spor sahaları yapıldı ? İnsanların hayatları kıymetli değil miydi ? Mayın Bakanın elinde patladı. 350 bin Euro’ya yapılacak hastanenin temeli 5 metrekareden ibaret olmaz. Bizim baskılarımız sonucu tavizler vererek şirketin talep ettiklerini verip başlatabilirler’’ diye de ekliyordu.
Akar’ın bu söylediklerine, kamuoyunu doyurucu yanıtlar ne yazık ki halen verilmiş değil.
O basın toplantısında eleştirilerden nasibini alan sadece Işık değildi. AKP İl Başkanı Şemsettin Ceyhan’a da yanıtlar vardı.
Ceyhan’ın eleştirilerine verilen yanıtlar, içerik olarak şöyleydi:
“Kamu yatırımlardan bedava yararlanmaya alışmışlar. Köprüden bizi değil, vatandaşı bedava geçirsinler. Benim elimden tutmasın. Teleferikle İzmit’i kuşbakışı seyretmeyi, tramvayla İzmit turu atmayı, Cengiz Topel’den 10 ile uçurmasını, kongre merkezini görmeyi, Kocaelispor’u süper ligde seyretmeyi, bayanların voleybol, basketbol, yüzme müsabakalarını izlemeyi, Dilovası’nda piknik yapmayı, İzmit, Kartepe ’de yağan yağmurlarda oluşan göllerde yüzmemeyi, Banliyö trenleri ile İstanbul ve Sakarya’ya seyahat etmeyi isterdim.”
Ceyhan bunlara yanıt verir mi, vermez mi bilemem. Ama, Akar’ın söylediklerini bu kentte uzun yıllardır yaşayan biri olarak ben de isterim.
Halkımızın başka talepleri de var.
Ama, onları gerçekleştirecek sözde siyasi iradenin bugünlerde başka işleri var. Başları yoğun, bu kadar laf etmişken nasıl ortak bir hükümet kuracaklar, onun yolunu bulmaya çalışıyorlar.
Peki, diyelim ki kurdular, yerelde ve genelde bunca eleştirinin altı boş mu kalacak ?
Eleştiriyi yapanlar, ‘’biz sözlerimizi geri aldık’’ mı diyecek ?
Eleştirilenler, ‘’Acımasız sözleri unuttuk bile’’ mi diyecek ?
Ne olacak, bileniniz var mı ?
Nasıl bir ortaklık olacak ki ?
Ya da olacak mı ki ?
Ya da ‘’Ekim-Kasım’a kadar İsmet Abi’’ formülü mü uygulanacak ?
Sayın Akar, olası AKP, CHP koalisyonuyla ilgili değerlendirme yaparken dkkatli cümleler kuruyor. Diyor ki ; “AKP yerel ve genel projelerde iyi fizibilite ve altyapı hazırlamadan oy devşirmek, algı yaratmak için yatırımlar yapıyor. İyi hesaplamadan yapılmamalıdır. AKP ile yapılacak koalisyon için 14 madde hayata geçmeden koalisyon olmaz……………..’’
Yukarıdaki sorulara, bu değerlendirmeyi de dikkate alarak yanıt vermek pek kolay olmasa gerek.