Demedim mi Didim Diye
Aktan USLU
25 – hepsididimdenoktacom
Ülkemizde çalışan kesimin emekliliğe dair genel beklenti ve hayallerinden biri mümkünse bir tatil beldesine göç edip hayatını sessiz sakin bir şekilde sürdürmektir.
Mehmet Uyanmaz da onlardan biri. Türk Metal Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’nin örgütlü olduğu Pimsa Otomotiv’de baştemsilicilik yapan Uyanmaz, üçüncü Didim deneyimini yine Türk Metal’in ev sahipliğinde bu sefer ailesiyle yaşadı. Didim’e yatırımlık yer gözüyle de bakan Uyanmaz, “Yatırımda bulunursam ilk tercihim Didim, diğer alternatifim Bodrum” dedi.
BİZDE BALAYIDIR TATİLDİR OLMAZ
42 yaşındaki Mehmet Uyanmaz, 2010 yılında Pimsa Otomotiv’e girerken 2010 aynı zamanda Türk Metal kurumsalında ilk sendikalı işçiliğinin de başladığı yıl oldu. 25 yaşında dünya evine giren Uyanmaz, 30 yaşına kadar bu özelliğini sürdürdü: “Bizde öyle balayı tatilidir, olmaz. Ben Tokat, Merkez’in Ormanbeyli Köyü’ndenim. Bizim oralarda balayı tatilidir, odur, şudur, budur yok. O dönemden bu döneme kıyasladığımızda, yıl olmuş tabi ki 2022. Şimdiki dönemlerde yavaş yavaş var.
2-3 GÜN FIRSAT BULDUK BULDUK!
-Soru üzerine- Evet. Dinlenmeye, tatile her insanın ihtiyacı var. Biz ne yapıyorduk? Yaz tatillerinde yüzde 90, yine memlekete gidiyorduk. Adı ‘tatil’ ama maalesef memleketimizde ya orak yaparız, ya anne babanın yanında ne derlerse onu yaparız. Bizim köyümüzde deniz yok ama çok güzel yerlerimiz var. Güzel göllerimiz, barajlarımız, büyük Almus Barajımız var. Oralara giderdik. 10-15 günlük tatilin 3-5 gününü evin işlerini, orak işlerini halledip geri kalan süreçte de kışlık yiyeceklerimizi hazırlardık. Arada 2-3 gün boşluk bulup tatil yaptıysak yaptık. Bizim ‘tatil’lerimiz bu zamana kadar hep böyle geçti.”
EŞİ DE TÜRK METALLİ
Mehmet Uyanmaz’ın eşi Gülsüm Uyanmaz, yine Türk Metal Sendikası’nın İstanbul Anadolu Yakası Şubesi ile örgütlü olduğu Mahle Filtre Sistemleri’nde çalışıyor.
Aile üç çocuklu. Çift; 11 yaşındaki Alperen, 13 yaşındaki Elif Eylül ve 17 yaşındaki İbrahim Uyanmaz’ın anne babası.
“Eşimle aynı köylüyüz. Evlendikten sonra da kendisiyle tatile çıkmadık.
DİDİM’İ GEZME FIRSATIM OLDU
Didim’e görevim dolayısıyla, eşli eğitim hariç iki defa daha gittim. Toplamda üç defa Didim tecrübem oldu.
Eşli gittiğimiz tatilde değil ama görev gereği iki kere gidişimde, boş zamanlarımda Didim’i gezme fırsatım oldu.
Yat ile koy gezilerine katıldım. Koyları güzel, beğendim. Plaj kısmı zaten gerçekten güzel. Bir önceki gitmemizde Büyük Anadolu Otel’de konaklamıştık, otelin sahil kısmı ve çevresi çok güzel.
Çarşıdan alışveriş yapma kültürü bizde daha yerleşmedi. Dükkânların camekanlarına bakmakla yetindik. Restaurant, kafeye oturmadım.
Alışveriş yapmadım ama etiketlere şöyle bir göz attım. Rayiç bedeller fark ediyordu. Örneğin Gebze’de 50 TL’ye aldığımız bir ayakkabı orada 150-200 TL gibi. Ama bugünkü şartlarda bakacak olursak burada bir ayakkabı 800 – 1000 TL. Didim’de kaç liradır, şu anda bilemiyorum.
GEBZE İLE DİDİM
KIYASLANAMAZ
Bence; Gebze ile Didim kıyaslaması hem yerleşim hem tüketim açısından, esnaflık açısından kıyaslanamaz. Malum Gebze’de Türkiye’nin her yerinden insanlar var. Didim’de var ama nüfus daha düşük olduğu için kalabalık, yoğunluk yok. Bir de Didim’deki yerleşik olanlar, tatile gidecek olanlar. Adam, ‘Ben tatile gidiyorum’ oraya diyor. Gebze’ye gelenler, ‘Ben yeni bir iş hayatı kurayım’ diyor. O bakımdan iki ilçe değişkenlik gösteriyor. Göçü Didim turizmden sebep, Gebze fabrikalar, sanayiden sebep alıyor.
Didim’e, ‘Yatırımlık yer edinir miyim?’ gözü ile de baktım. O günler gelir mi gelmez mi, maddi durum elverir mi elvermez mi, bilemem. Şayet o günler gelir ve o günler geldiğinde bütçem olursa, yatırım için ilk tercih edeceğim yerlerden biri Didim olur. Bir diğer alternatifim Bodrum’dur.
HEM ORMAN İÇİNDE
HEM SAHİLDE OLMALI
Kalabalıktan hoşlanırım ama kalabalıkta fazla kalmamaya çalışırım. Didim’de yer edinirsem sote diye tabir edilen, yeşilliğin, orman havasının olduğu ancak aynı zamanda sahile yakın yer tercih ederim. Sadece orman içi sadece sahil de değil. Her ikisi de olmalı. Fazla da kalabalık olmayan muhitte, yazlık olarak konaklayıp kafamı dinleyeceğim yerde olsa tabi ki düşünürüm.”
**
En büyük kazanımımız
insan tanımak oldu
Tatil sadece tatilden ibaret değil. Türk Metal’in üyelerine yönelik yatırımları ve faaliyetleri beraberinde dostluğu ve muhabbeti oluşturmuş, eğitimli ve bilinçli ebeveynler elinde sağlıklı yetişen/yetişecek nesillere zemin oluşturmuş. Uyanmaz’ın konunun sosyal yönüne dair değerlendirmeleri şöyle.
TANIMIYORDUM. TANIŞTIK
“Arkadaşlarımın çok büyük bölümünün, neredeyse yüzde 90’ının eşlerini tanımıyordum temsilci olarak. Hepsinin eşiyle Didim’de tanıştım. Geri dönüşte hepsi tekrar tekrar teşekkür etti. Sendikamıza, başkanımıza teşekkür ettiler ve, ‘Bir daha böyle bir şey olursa biz gelelim mi? Ne yapabiliriz? Nasıl geliriz?’ diye sordular. Tesis memnuniyetinin yanı sıra aldıkları eğitimden çok memnun kaldılar. Binnur Hoca’nın (İletişim uzmanı Binnur Edisan) eğitim saatinin bitip plaj saati geldiğinde bile yanından ayrılmayıp sorularını yönelttiler.
Aile ve çocuk gelişimi hakkında eğitim verildi. Derslere ayrıca Kaan hocamız da girdi.
Ders sonrası bile hocalarımıza çocukları ile yaşadıkları sıkıntıları anlatıp nasıl çözüm bulabileceklerine dair bilgi edinmeye çalıştılar. Psikolojik destek anlamında, çözüm önerisi almaya çalıştılar.
Ben bu tatili tatil olaraktan görmüyorum.
Başta Genel Başkanımız Pevrül Kavlak olmak üzere Şube Başkanımız Mustafa Teke’ye teşekkür ederim.
Bu tatilde bir; ailelerimiz, eşlerimiz birbirlerini tanıdı. En büyük kazanım, insan tanımak oldu.
EVDE UYGULAYANLAR VAR
Bir eğitim sayesinde kimisi kocalarından psikolojik destek aldı. Orada alınan eğitimi evinde uygulayıp da hala geri dönüş yapan ailelerimiz var. ‘Böyle bir eğitim olursa yine bizi yazıp gönderir misiniz?’ diyenler var. Veya, ‘O hocayla tekrar irtibata geçebilir miyiz?’ diye istekte bulunanlar var.
Arkadaşlarımızın çocukları bizim çocukları, bizimkiler de onların çocuklarını tanıdı. Tatilden ziyade iletişim, kaynaşma oldu. Yoksa herkes denize gidebilir. Ama bu imkanları ve bu toplu yapılan aktiviteleri herkes sunamaz. Bu konuda da Türk Metal’i tek geçerim. Sendikamızdan Allah razı olsun. Bizleri ailecek toplayıp bu yükün, taşın altına elini sokması, ihtiyaç duyduğumuz her imkanı sunması bence çok büyük olay. Yoksa amaç orada havuza, denize gidip yüzmek değil.
Tatil deniz ve havuzdan ibaret değil. Dostluklar ediniyorsun.”
**
O eğitimi parayla edinemezdik
“Sendikamızın bize sağladığı eğitimleri parayla alsak edinemeyiz. Türk Metal Sendikası bize gerçekten imkân, fırsat, nimet sundu. Ben eğitim veren hocalara gitseydim çocuğumla ilgili, maddi sıkıntı yaşayabilirdim. Çocuğumun geleceği için o maddi külfete elbette katlanırım ama Türk Metal Sendikası bana bu imkanı sunmuş. Bütün emeği geçenlerden Allah bin kere razı olsun. Hazır fırsat elimize geçmişken eğitim aldık, tatil yaptık hem de sorunlarımızı çözdük. Hem kafamız rahatladı, hem tatilimizi yaptık. Emeği geçenlere çok teşekkür ederim.
Bizi buradan alıp Didim’e götürüp hiç masraf almadan, para talep etmeden, gidiş dönüşte yemeğinizi vererek orada bize eğitimimizi, tatilimizi yaptıran Türk Metal Sendikası yönetimine, ekibine, kurucularına, ailesine, temsilcisinden başkanına kadar herkese çok çok teşekkür ediyorum kendi adıma ve fabrikam adına. Türk Metalli olmak ayrıcalıktır.”
**
RAMAZAN DAĞCI
Tatilden ziyade çocuğumu kurtardım
Onlardan biri benim. Çocuğum için psikolojik destek aldım. Muhtemelen ergenlik dönemiyle ilişkili, dönemsel bir sorun yaşadı, yaşadık. Eğitimden sonra rica ettik. Hocam bizi kırmadı. Böyle böyle sıkıntımız var dedik. Bir saati aşkın süre yemeğe de gitmeden konuşup sohbet ettik. Bize çözüm önerilerinde bulundu. Ne yapmamız gerektiğini söyledi. Ben dedim ya tatilden ziyade gerçekten çocuğumu kurtarmış oldum. Rümeysa Dağcı, çocuğumu gerçekten psikolojik bunalımdan kurtardım. Gitmek isteyenlere de tavsiye ederim. Binnur Hoca ile de tanışsınlar. İmkanları varsa da kendisini ekledim, takip ediyorum. Hocalarımız gerçekten mükemmel eğitim verdiler ve mükemmel faydasını gördüm. Arkadaşlarımın hepsi de buna hem fikir.”
-**
Oteli gezmekle bitiremedik
“Konakladığımız otele dair arkadaşlar bilgi vermeye çalıştı. Şunu es geçtim: 120 dönümlük bir alandan bahsediyoruz. Otelimizi gezmekle bitiremedik. Dışarı çıkacağız da, dışarı çıkmaya fırsat bulamadık.
Biz ilk defa Didim’e gitmiş aileler olarak, ilk defa gittik. Hele ki kendine ait bir villa, bahçeli ev. Bir anda bir rahata eriştik. Havuza, denize gidiyoruz. Denize giderken bütün villaların içerisinden geçiyoruz. Yürüyüş yolları, etraf bir anda ormanlık alan ve yeşillik. Aynı zamanda doğa yeşilliği aynı zamanda denizin güzelliğinden dışarıya ihtiyaç kalmıyor. Dışarıya ondan sebep fazla ihtiyaç duyulmadı.