Cuma günü bizim mahallenin en sıkıntılı günüdür.
Sabah erkenden pazarcılar boş buldukları her kapı önüne gelişi güzel kamyonetlerini veya kamyonlarını bırakıp giderler.
Akşam eve dönüşte, nerede aracını park edeceğini kara kara düşünürsünüz.
Herkes kendince çözüm arar, siz de boş bulduğunuz bir sokağa veya köşe başına aracınızı çekebilirseniz o günün en şanslısı siz olursunuz.
Bu durum düzenli olarak her hafta, her cuma yaşanır.
Artık herkes bu durumu kanıksamış!
Mevcut durumda her iki taraf kendince haklıdır.
Birbirlerine söyleyecekleri çok fazla sözleri yok.
Diyeceksiniz öyle ise niye yakınıyorsunuz.
Aslına bakarsanız yakındığım falan yok.
Bir gerçekliği sizlerle paylaşıyorum.
Bunu da yapmazsam bu köşeyi meşgul etmemin hiç bir anlamı kalmaz.
Bayramın son gününde ne yazacağımı kara kara düşünüyordum.
İmdadıma pazarcılar yetişti.
İyi güzel de bu durumun hiç mi sorumlusu yok.
Elbette pazara ihtiyaç var.
Dar ve sabit gelirli insanlar ucuz semt pazarları ile yaşamlarını kolaylaştırıyor.
Peki bu iş olurken binlerce insanı mağdur etmemek en doğru olanıdır.
Bu soruna acil çözüm bulmak gerekir.
Gebze Belediyesi cuma pazarını yeni adliyenin yakınına taşıma projesinden şimdilik ses seda yok.
Bizden hatırlatması...!
Ne demişler söz uçar yazı kalır misali...
Elbette verilen bu sözlerin takipçisi olmak bizim görevimiz.
Bir tarafta geç kalınmış Anibal Kavşağı inşaatı, diğer tarafta cuma pazarı...
Anlaşılan Gebze’de yaşayanlar için bu kış zor geçecek.
Modern kentlerin en önemli görevi sorunları çözmektir.
Çözülemeyen her sorun daha büyük sıkıntılar yaratır.
Bu gidişle nefes alamayacak duruma doğru savruluyoruz.
Eskiden insanlar köylerden kentlere kaçmak için fırsat kolluyordu, şimdi ise kentlerden köylere kaçacak imkan arıyor.
Gel de bu tablodan çıkış yolu bul.