Adı: Ali İsmail Korkmaz,
Suçu: Gezi olaylarında protesto hakkını kullanmak
Cezası: Öldürülmek…
Eskişehir’de okuyordu, 19 yaşındaydı ve memleketinin gericileştirilmesine karşı duranlar safında yer alıp, ülkeyi babasının çiftliğiymiş gibi yönetenlere başkaldıran milyonların arasında yerini alırken, tek düşü ‘’daha güzel bir ülkede yaşamak’’tı.
Olmadı, olamadı, oldurmadılar…
Takvimlerin 2 Haziran 2013’ü gösterdiği gün, gezi olaylarının Eskişehir’deki yansıması ‘’kızgın bir kumsalda yalınayak yürüme’’ hissine kapılan kararlı yurtseverleri yan yana getirmişti. Ali İsmail Korkmaz da, yaşının dinamikliği ve olanca direncinin kararlılığıyla o topluluk arasındaki yerini almıştı.
Ama, katiller işbaşındaydı. Gaz kapsülleriyle, hakiki mermileriyle olmazsa da tekmeleriyle. Birinden kurtulan diğerine denk gelebiliyordu. Ali İsmail kaçsa da, kurtulamadı bu iğrenç rastlantıdan.
Ve onu, bir sokakta kıstıran katiller, tekmelerle öldüresiye döverken, belli ki birikmiş hınçlarını çıkartıyorlardı o taptaze bilinçten, yürekten ve bedenden. Ali İsmail, bu olay sonrası 38 gün komada kaldı ve hepimize gülen yüzüyle ‘’hoşçakalın’’ dedi. Ama, yaktığı meşaleyi ellerimize bıraktı, ‘’sorumluluğunuz çok, unutmayın’’ diyerek.
Evet, unutmadık …
Suçu gizlemeye yönelik “arkadaşları yapmıştır” beyanlarına,
Kamu görevlilerinin olayın üzerini kapatma çabalarına,
Suç delillerin eksik toplanmasına,
Kamera kayıtlarının silinmesine,
Silinen kayıtların bilirkişi tarafından yeniden formatlanmasına rağmen,
Evet, unutturmayacağız…
Eskişehir’den Kayseri’ye kaçırılan yargılama hıncımızı azaltmadı. Tıpkı Ethem’in, Mehmet’in, Medeni’nin, Abdullah’ın, Ahmet’in yanında olduğumuz gibi binlerce kişiyle de bu davanın takipçisi olmaya and içtik, söz verdik…
Katillerin elini kolunu sallama ve resmen kollanılmasını engelleyen karar çıkmalıdır o mahkemeden.
Korkmaz ailesinin avukatları;
‘’Sanıkların kasten insan öldürmenin nitelikli halinden cezalandırılacağına inanıyoruz’’ diyor. Ardından, suçun faillerinin yalnızca dosyada yargılanan şahıslar olmadığını ifade edip, ‘’emri verenler’’ ve ‘’polisimiz destan yazdı diyenler’’ sözcükleriyle Başbakan’ın, emir doğrultusunda davranan dönemin İçişleri bakanının, ‘’arkadaşları öldürmüştür’’ açıklamasıyla şaşkınlık yaratan Eskişehir Valisinin, ‘’suçu gizleme çabasına ihmalen ya da icra yoluyla katıldığı’’ iddia edilen Emniyet Müdür ve yetkililerinin de azmettirici olarak bir gün sanık sandalyesinde oturması gerektiğini savunuyor.
Ali İsmail Korkmaz’ın katledilmesinden sorumlu kim varsa, hepsi yargılanmalı ve toplumsal barış adına cezalandırılmalıdır.
Sürecin takipçisi olacağımızı bir kez daha anımsatırım…