Ölüm, hep bize mi düşer ?

 

 

 

 

‘’Her gün 4 işçi, iş cinayetine kurban gidiyor.’’

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG-M)’nin yayınladığı raporda yer alan bu değerlendirmeyi görünce, Refik Durbaş’ın dizeleri aklıma geldi birden.

Dizelerinde diyor ki;

 

Elim sanata düşer usta 
Yürek acıya 
Ölüm hep bana 
Bana mı düşer usta? 

Sevda ne yana düşer usta 
Hicran ne yana 
Yalnızlık hep bana 
Bana mı düşer usta? 

Gurbet ne yana düşer usta 
Sıla ne yana 
Hasret hep bana 
Bana mı düşer usta?

 

Bu şiirin sadece ilk kıtasındaki dizeler, işçi sınıfının on yıllardır yaşadığı iş cinayetlerine haykırışı içeriyor gibi.

Şiirin ilk kıtasına denk düşen ifadeleri, biz o kadar çok yaşıyoruz ki, neredeyse toplumun bütünü kanıksadı. İş cinayetleri dolayısıyla ‘’ölüm, hep onlara düşüyor’’.

Sözünü ettiğim emekçiler, işçiler…

İSİG-M’nin raporuna göre, 2015’in ilk 6 aylık döneminde en az 794 işçi hayatını yitirdi. Bu arada, en çok iş cinayeti de Mayıs ayında kaydedildi. Bu cinayetlerde ortaya çıkan ölümlerin inşaat, tarım, taşımacılık sektörlerinde görüldüğünü de söylemek gerek. Rapor, bu sektörleri, işçiler için adeta bir kara delik görevi gören sektörler olarak tanımlıyor.

Haksız da sayılmazlar…

Çünkü, bu üç sektörün ortak özelliği güvencesiz, örgütsüz çalışma biçimlerine sahip olmasıdır.

İnşaat sektörü AKP’nin “çılgın projeleri” ile semirdi ve sömürü oranlarını katladı. Ama, ölümlerde de baş rolü oynadı.  

Tarım sektöründe de benzer bir tablo hakim. Mevsimlik çalışma yaygınlaştı, sektörde yaşanan “yıkım” büyük bir kesimi güvencesiz işlere mahkum etti.

Kayıt dışı, güvencesiz çalışmanın yaygın olduğu taşımacılık sektörünün de diğer iki sektörden pek farklı olduğu söylenemez. Uzun yol şoförleri her geçen gün ağırlaşan çalışma koşullarının baskısı altında yaşamını yitiriyor.

O yüzden, daha güvenli, kurallı çalışmanın yaygın olduğu ve sendikalaşma oranlarının göreceli yüksek olduğu metal, tekstil, gıda, kimya gibi sektörlerde ise ölümlü olaylarına sıklıkla rastlanılmıyor.

İş cinayetlerinin önlenmesi için, özellikle güvencesiz çalışmanın kaldırılması ve işçi denetiminin devreye girmesi gerekmektedir. Bu da, siyasetin vereceği karar sonrası yapılacak yeni yasal düzenlemeler ve sıklaştırılmış denetimlerle sağlanır.