Artvin’de, Cerattepe’ye yapılmak istenen maden ocakları için aylardır sürdürülen girişimlere karşı çıkış, Gezi dönemi başkaldırışını anımsattı.
O yüzden de, doğanın talan edilmesine karşı çıkan insanlarımızın bu çok meşru tavrı, terörle mücadele mantığıyla bastırılmak için her yola başvuruluyor.
İnsanların seyahat özgürlükleri engelleniyor,
Bir kente giriş çıkışlar yasaklanabiliyor
Ve, olağanüstü hal (OHAL) döneminde bile görülmemiş yasaklar koyuluyor.
Ama, ne yapsalar olmuyor,
Bugüne kadar yaptıklarıyla ol(a)madı,
Bu tavırla bundan sonra da ol(a)mayacak.
Çünkü, Cerattepe direnişi büyüdü…
Cerattepe için Artvinlilerin başlattığı direniş yurt geneline yayıldı. Kentlerde çeşitli destek eylemleri yapıldı.
Yeşil Artvin Derneği’nin çağrısıyla İstanbul, Ankara, Bursa, İzmit, Trabzon, Ordu, Giresun’un da aralarında olduğu çok sayıda ilden otobüslerle Artvin’e hareket eden yaşam savunucuları ve çevrecilerin yoları kesildi.
Valilik emriyle kente girişler yasaklanırken Hopa-Artvin yolu üzerindeki Cankurtaran mevkiinde polis ve jandarma yolu keserek, Artvinlilere desteğe gidenleri durdurdu.
Ankara bombacılarını kilometrelerce durduramayıp kimlik tespiti bile yapamayan güvenlik güçleri, Artvin yolundaki dayanışmacıları, doğa katliamına sessiz kalmayacağını ilan edenleri onlarca kez durdurarak kimlik kontrolü yapabiliyor.
Yetmiyor, diğer illerdeki dayanışma eylemlerine polis saldırıları oluyor. Tıpkı İzmit’te olduğu gibi.
Ama, dedim ya olmuyor, ol(a)madı, ol(a)mayacak…
Artvin’e gitmek istiyorsunuz, ama yolunuz Cankurtaran’da polis ve jandarma tarafından kesiliyor. Ne yaparsınız ?
Elbette ki seyahat etme özgürlüğünüzü kullanmak için direnirsiniz. Binlerce insan da iki gün boyunca aynı duruşu sergiledi. Gaz bombalarıyla yolu kesen polis ekipleri protesto edildi, gördük.
Bu arada, çok hoş görüntüler de oluştu.
Bazı yurttaşlar, polisin gaz bombası fişeklerini ele geçirerek uçurumdan aşağı attı.
‘Milletin A…….. koyacağız’ diyen bir iktidar yalakası işadamını korumak adına doğanın talan edilmesine çanak tutan sözde güvenlikçi politikaların sahibi siyasal anlayış, şimdi o gaz bombalarını bertaraf edenler hakkında ‘’milli servete zarar vermekten’’ dava da açabilir.
Ama, dedim ya, olmuyor, ol(a)madı, ol(a)mayacak…
Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan dediği gibi, “Artvin, Artvin halkına yasaklanıyor’’…
Bunu asla başaramayacaklar.
Artvin halkı, tüm engellemelere karşın alanlarda buluştu, buluşmayı sürdürüyor, buluşacak.
Meselenin sadece birkaç ağaç olmadığını Taksim’den sonra Artvin’de de yaşayarak öğrenecekler.
Olağanüstü hal, direnişe engel olamıyor. Dayanışma çağrısına yanıt verip yola çıkan yurttaşlar kente girmenin bir yolunu bulma uğraşı içindeyken, binlerce Artvinli de kent meydanına toplanıp idareye ve Cerattepe’de maden aramak isteyen Cengiz Holdinge mesaj vermeyi sürdürüyor.
Direniş büyüdü, büyüyor, büyüyecek.
Cengiz İnşaat ve AKP’nin doğayı talan edici politikaları olmuyor, ol(a)madı, ol(a)mayacak…
Cerattepe için yanan ateş, ülkeye dalga dalga yayılacak görünüyor. Elbette yeni bir Gezi olmayacak. Bu kez, Gezi’den daha fazlasına birikim yaratılacak.
bir arada, barış içinde, doğasına ve yaşamına sahip çıkan insanların kazanacağı bu mücadele, geleceğe olumlu miras bırakacak.
Sermayenin ve AKP’nin inadı sonuç alıcı mı ?
Söylemiştim, olmuyor, ol(a)madı, ol(a)mayacak…