Bu kent, bir anlamda üniversite kenti sayılır. Bu yıl da, üniversitemiz bünyesindeki fakülte ve meslek yüksek okullarına binlerce yeni öğrenci kayıt yaptıracak.
Peki, sonra ne olacak ?
Bu öğrencilerin barınma sorunu nasıl çözülecek ?
Ulaşım sorununun çözümünden söz bile etmiyorum. Çünkü nitelikli bir ulaşım hizmeti alma olasılıkları yok. Bir de, pahalıya alıyorlar bu hizmeti.
Ama, en önemlisi barınma hizmetini nitelikli ve ucuz alabilmeleri. Her iki biçimde de barınma hizmeti alma şansı olan çok az sayıda öğrenci var. Kalan büyük kısım, barınma sorununu bir şekilde çözmeye çalışıyor. Çözemeyip çaresiz kalan binlerce öğrencinin cemaat yurtları ve evlerini tercih etmeye zorlandıkları da bilinen bir gerçek.
Hepimizin çocukları var ve onların da okul sorunları. Başka bir ilde üniversiteye giden çocuğunuz varsa, derdiniz hiç bitmeyecek demektir.
Evladınızın okumak için başka bir kente gitmesi kesinleştiyse, hemen o kentte öğrenci yurdu var mı, yok mu ona bakarsınız. Varsa, çocuğunuzu öncelikli olarak yurdu tercih etmeye yönlendirirsiniz. Yurt çıkmazsa bir tanıdık aramaya başlar ve onun aracılığıyla barınma sorununu çözmeye çalışırsınız. Bu yer pansiyon ya da kiralık ev olur.
İlimiz, öğrenci yurtları açısından fakir. Kentin yönetimini 15 yıl elinde tutan sosyal demokratlar nedense öğrenci yurdu için hiç yatırım yapmadı. 2004’ten beri yerel yönetimi elinde bulunduran AKP’de aynı çizgide yürüdü. Kredi Yurtlar Kurumu’na bağlı kız ve erkek öğrenci yurtlarının yetersizliği ise ortada. Cemaat ya da benzeri yapıların yurt kapasiteleri ise sınırlı. Dolayısıyla, binlerce öğrenci, evlerde çoklu yaşama geçmek zorunda.
Yurt ya da benzeri barınma yerlerinde gürültüden çalışamayan, yeterince iyi beslenemeyen, ısınma sorunu yaşayan çocuklarının daha rahat ortamda olmasını istemek her ailenin hakkı. Üstelik 3-4 öğrenci bir araya geldiğinde masraflar da bölündüğü için, kimi zaman bu durum yani ev tutma yurttan ucuz bile oluyor.
Bu talebi karşılaması gerekenler, çoklu yaşamı oluşturmak zorunda kalan öğrencileri, ne yazık ki ya ‘’öğrenciye ev vermiyoruz’’ karşılaması ya da ‘’fahiş kira bedeli’’ ile karşılaşılıyor.
İşte, bu durum, bu kente ve kültürüne yakışmıyor…
Sanayinin merkezi sayılan ilimizdeki yurtlar hem sayı hem de içerik olarak yeterli değil. Büyük illerden örnek alınarak tam donanımlı yurtlar yapılması halinde boş kalmayacaktır. Ama, devlet bu sorunu çözmeye kafa yormayınca, yatırımcı özel sektörün iştahı kabarıyor.
Büyük illerde otelden farkı olmayan tam donanımlı yurtlar var. 1 ya da 2 kişilik yatacak odalar, bilgisayar ve etüt odaları, 24 saat özel güvenlik, kartlı giriş sistemleri, günlük oda ve banyo temizlik hizmetleri, ücretsiz çamaşırhane, internet, asansör ve çok sayıda ekstra donanımla yapılmış özel yurtlar tercih edilir hale geliyor.
Ama, tabi bir bedeli var hem de yüksekçe bir bedel…
Öğrencinin kira, yemek, yol, mutfak ve ekstralar için dışarıda geçirdiği zamanda harcadığı paralarla aylık masrafının 1.500-2.000 TL’yi bulduğu, devletin de daha ucuz ve nitelikli olanaklar sağlayacak yatırımdan neredeyse vazgeçtiği düşünülürse,
yemeği, interneti, çalışma ortamı, ücretsiz temizliği, çamaşırhanesi, güvenliği, hatta servisi olacak bir yurtta 1000 TL aylık ödemeyi pek çok aile tercih ediyor.
Neden etmesin ki ?
Ama, bu tercihi bile sağlayacak yatırım bugüne kadar yeterince olmadı, yooooookkkk denecek kadar az.
Üniversitedeki öğrenci sayımızın 60 binin üzerine çıktığını düşündüğümüzde, sıkıntının boyutu daha net olarak algılanabilir.
Soruna uzun zamandır kulağını tıkayanlara bir kez daha anımsatmak istedim…