ÖLDÜREN BİLGİSİZLİK

Tuncer Altunbulak

Hayalimizde çok önemli bir yeri olan şu günlerde öğrendiğim çok önemli bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum: İnsan öleceği güne kadar öğreniyor. Ben 60 yaşından sonra ancak öğreniyorum. Nedeni okul hayatımda öğretilmediği için ailem bilmediği için ailemde öğretmedi işte cahillik dediğimiz şey bu. İçinde doğduğumuz toplum neyi ne kadar biliyorsa bize de onu öğretiyorlar ne yazık ki. İnsanlarımızın büyük bir çoğunluğu sonra insanlığa ve evrene dair hiçbir şey öğrenemeden ölüp gidiyorlar. Okulda öğrenemedim, okul hayatım çok kötü geçti. Ben kimi  öğretmenlerimi sevmedim onlar da beni sevmediler. Yıl boyunca birbirimizden kurtulacağımız zamanı bekledik. Bu sorunu kolay kolay kimse anlatmaz ama ne yazık ki çoğu okullarda böyledir öğrenci ve öğretmen ilişkileri, çok sağlıklı değil. Bu bilgi nedir diye şimdi merak ediyorsunuz edin tabi hayatı güzel hale getiren en güzel duygu duyarlılık ve meraktır. Yürümeye, konuşmaya ve  işitmeye başlamadan yani annelerimizin ninnilerini dinlerken, tatlı sütlerini emerken, boş beşiklerimiz  tıngır mıngır annelerimiz tarafından sallanırken ve altımıza yaparken yaşama dair çok önemli temel bilgileri öğreniyormuşuz. Söyledim işte dahası da var 10 yaşına gelmeden dünya görüşümüz de oluşuyormuş. Elbette ki dünya görüşümüzün oluşması ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye değişir. Sonuçta dünya görüşümüz de içinde doğduğumuz toplumun sosyal, kültürel ve tarihsel kültürüne göre oluşturuyoruz. İzmir'in Buca semtinde doğan bir çocuğun yine İzmir'in Alsancak semtinde Doğan birisi ile hayata bakış açıları bir olmadığı gibi Türkiye'de Doğan birisi ile İsviçre'de Doğan birisinin ve aynı değil. Orada insanlar daha ilkokul çağında cinsellik dâhil insanın varoluşuna, yaşamın temel kurallarına dâhil çoğu bilgiyi  öğreniyorlar. Ülkemizde ne yazık ki bu bilgileri çoğumuz öğrenemeden ölüp gidiyoruz. Diğer ülkelerden geri kalmışlığımızın en önemli nedeni bu. İmtihanlarda üniversite öğrencilerimizin fizikte, kimyada ve felsefede ne kadar bilgisiz oldukları biliniyor. Genel kültür düzeyi gelişmiş olan insanlar hem ekonomik hem sosyal hem politik olarak bağımsız oluyorlar, kendi temel ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Hayata büyük anlam kattıkları gibi hayattan da anlamlar çıkarıyorlar. Ne yazık ki kanserden, veremden ve daha başka başka hastalıklardan ölen insanların çoğu sağlık konusunda bilgileri olmayan eğitimsiz insanlardır. Bir başka da  konuda muhalif olma konusu. Neden muhalifiz niye muhalifiz?  Bunu çok iyi bilmeliyiz. Halka muhalif olunur mu? Biz de ne yazık ki halka muhalif olanlar var. Halka muhalif olunmaz bir sanatçı mısınız, bir piyano mu  çalıyorsunuz, tiyatrocu musunuz ya da bir ozan ya da bir şair misiniz?  Bu sanatlarınızı halkınız için kullanmalısınız. Bilgilerinizi halkınızla paylaşmalısınız eğer halkınızla değil parası bulunan ayrıcalıklı insanlarla paylaşıyorsanız siz sanatçı falan değilsiniz çünkü halkımıza kötülük yapıyorsunuz. Halkçılık boş sözlerle olmaz. Benim halkıma bilinçsiz diyenlere deli oluyorum. Yahu sen halkının bilinçlenmesi ve örgütlenmesi için ne yaptın diyorum yere bakıyor. Bir de umutlarımızı, hayallerimizi zehirleyen kötü insanlar var psikolojimizi bozuyor, özlemlerimizi yıkıyorlar. En çok zaman geçirdiğiniz 5 kişiyi şöyle bir analiz edin gözden geçirin. Sizin hayatımıza ne gibi güzellikler kattılar, işlerinizin kolaylaşmasını size bir faydaları oldu mu, yapmanızı istedikleri şeylerin size bir faydası oldu mu, zor zamanlarınızda yanınızda durdular mı, ekonomik olarak zor zamanlarınızda size bir katkıları oldu mu, bilgi sahibi olmanız için size bir faydaları oldu mu? Gibi gibi soruları şöyle bir gözden geçirin.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.