OKUYALIM, YAZALIM!

Cengiz Akgün

Gazeteci olarak yazdığım ilk köşe yazımın üzerinden tam 28 yıl geçmiş.

O zamanlar yerel gazetelerde bilgisayar sadece gazete tasarımı için vardı. Muhabir olarak haberleri ve köşe yazımızı kâğıda yazardık.

Uzun ve meşakkatli bir işti.

Ne var ki bugün olduğu gibi o günde yazmayı ve gazeteciliği seviyordum.

Çeşitli gazetelerde binlerce köşe yazım var.

Her birini tarihe not olarak bıraktık.

Bizden sonra yazdıklarımızı okuyanlar geçmişe ait değerli bilgileri, yorumları bulacaklar.

Tabi köşe yazısı yazmak bilgi, birikim ve en önemlisi iyi bir soyut analiz yeteneği gerektiriyor.

Aksi halde gelişi güzel ve sadece ‘yazmak için yazılmış’ yazılardan ibaret olur.

Köşe yazısı kişinin dünyaya bakışı açısıyla eleştirisel olarak tüm olayları yorumlamasıdır.

Tabi ki öncesinde yazacağımız konuyla ilgili olarak bilgilenmek adına bolca okuyoruz.

Bilgi dağarcığınız ne kadar genişse o kadar çok faydalı şeyler yazar, yorumlarsınız.

Ve yazılarımızla herkesi okumaya teşvik ediyoruz.

Bir kişi dahi olsa yazdıklarınızı okuması çok önemlidir.

Çünkü önemli olan ‘kaç kişi okudu’ takıntısı ve ‘küçümsemesi’ olmadan okunmasıdır!

Elbette öncelikli olarak yazmayı gerçekten çok sevmek gerekiyor.

Sevilerek yapılmayan hiçbir şeyde başarı mümkün değil.

Bende hevesle yazılarımı sürdürüyorum.

Yazı tutkum nedeniyle ‘Gördüm Duydum Yazdım’ ve ‘Bir İstanbul Hikayesi/Tasula’ isimli 2 adet kitabım var ve üçüncü bir yeni kitap için yazım çalışmalarım devam ediyor.

Günümüzde internet ve sosyal medyanın kapsamlı etkisi özellikle ‘okuma’ konusunda negatif bir duruma yol açıyor.

Okumak yerine izlemek veya dinlemek insanlara çok daha cazip geliyor.

Aslında bu bir tembelliğin sonucudur!

Oysa okumak beynin fonksiyonlarını çalıştırır, hafızayı canlı tutar.

Bilinci ve algılamayı yükseltir.

Yapılan araştırmalara göre okumak beynin iki lobu arasında bağlantı kuruyormuş.

İnternet ve sosyal medya kapasite fazlası kullanıldığında ise tamamen beyni tembelleştirir ve giderek işlevsiz hale getirir.

Yine bir araştırmaya göre sosyal medya hayal kurmada, sosyalleşmede etkisi olan sağ lobu pasifleştiriyor.

Bir süre sonra asosyal olup çıkarsınız!

Teknoloji yaşam adına muazzam ufuklar açarken öte yanda ise insanın düşünme, okuma, algılama gibi olmazsa olmaz yetilerini yavaş, yavaş tüketiyor.

Okuyan, yazan ve düşünen hiçbir insandan zarar gelmez.

Kötülük eğitimsiz, okumayan, sorulamayanlara has bir özelliktir.

O yüzden okuyalım, okutalım ve düşündüklerimizi mutlaka yazalım.