Önceki gün gazetemizi yıllardır takip eden okurumuz aradı.
Önce hal hatır sordu ardından eleştirilerini sıraladı.
Tabi ki, bir gazeteci için okurun eleştirisi de övgüsü de çok değerlidir.
Her eleştiri bizim için dikkate alınmaya değer.
Ben de bu eleştiriyi önemsediğim için bugün ki yazım da kaleme almaya değer buldum.
Geçtiğimiz dönem Çayırova Belediye Başkanlığı yapan Ziyaettin Akbaş, Şekerpınar’da köy tüzel kişiliği döneminde vatandaşın satın almış olduğu arsalar için kamulaştırma girişimleri olmuştu.
Tabiki bu durumdan Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun bilgisi vardı.
İnsanlar elinde avucunda biriktirdikleri paralarla gelecekte bir güvence olsun diye arsa satın almıştı.
Devletin vermiş olduğu tapuları bir anda yok sayıldı.
Bu duruma nasıl gelindi derseniz, yıllar önce alınan arsalar zaman içerisinde değer kazandı.
Bunu fark eden yerel yöneticiler hiç bir gerekçe göstermeden arazileri kamulaştırma yoluna gitti.
Konu Ankara’ya taşındı.
Dönemin Başbakan’ı bugün ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yaşanan sıkıntı ayrıntılı bir şekilde anlatıldı.
Başbakan’da bu işi düzeltmeleri için önce Büyükşehir Belediye Başkanına daha sonra da Çayırova’nın o dönemki belediye başkanı Ziyaettin Akbaş’a “yanlışı düzeltin” talimatı verdi.
Eğer yukarıdan bu işi düzeltin söylenmeseydi yüzlerce insanın arsaları yok pahasına ellerinden alınacaktı.
Gelelim olayın bugün ki durumuna;
Kamulaştırma sorunu yaşayan arsalar, yeniden imar planı tadilatına gidildi.
Aradan geçen süre içerisinde itirazlar oldu, planlar yeniden hazırlandı şimdi askıya çıkartıldı.
Askının 1 aylık itiraz süresi olduğu için zamanında yapılmayan itirazlar yeni maduriyetler ortaya çıkartmasın.
Sağolsun CHP Çayırova İlçe Başkanı Selahattin Kaya yeni planların askıya çıkartıldığı konusu üzerinde durdu.
Bize bilgi veren okurumuz da özellikle belediyelerin yapmış olduğu keyfi kamulaştırmalardan şikayetçi olmuş.
Vatandaş yıllar önce almış olduğu arsa zaman içerisinde değer kazanmış.
Keyfi bir uygulama sonucunda arsa veya arazi kamulaştırma ile karşı karşıya kalmış.
Bu tür keyfi uygulamalar bir çok yerde oluyor.
Tabi ki kamunun ihtiyacı olan kamulaştırmalar olacaktır elbet.
Hiç kimsenin buna itirazı olmaz.
Ancak vatandaşın elinde avucunda bulunan birikimine el konulmamak koşuluyla olmalı.
Okurumuz bu konuda belediyelerin daha hassas ve duyarlı olması konusunda bizim aracılığımızla uyarılarda bulundu.
Biz de elçiye zeval olmaz anlayışıyla yapılan bu tür keyfi uygulamaları okurumuz aracılığıyla kamuoyuna duyurmuş olalım...