2024 -2025 Eğitim ve Öğretim yılı 9 Eylül 2024 tarihinde başlayacak. Okullara yeni kayıtlar da başladı.
Toplumsal ve Tüketici Sorunlarıyla Mücadele Derneği Başkanı Rasim Kırveli velilere şu çağrıda bulundu; ‘’Eğitim hakkının temel bir insan hakkı olmasının yanı sıra diğer insan haklarının gerçekleşmesi için bir ön koşuldur. Eğitim hakkının sağlanması, bireylerin diğer insan haklarından yararlanmalarını ve haklarını korumalarını mümkün kılmaktadır. Bu hak aynı zamanda devlet tarafından bireye verilir çünkü eğitim bir iş sahibi olmak için de gerekli bir araç olup devletin kanun ve sözleşmeler tarafından kendisine verilen bir yükümlülüktür. Son zamanlarda devlet okullarında “eğitim hakkı kayıt parası” adı altında alınan bağışların engellenip engellenmediği tartışılmakta.
EĞİTİM HAKKININ ÜCRETSİZ OLMASI GEREKTİĞİ MEVZUATLARLA DÜZENLENMİŞTİR
Toplumsal ve Tüketici Sorunlarıyla Mücadele Derneği Başkanı Rasim Kırveli yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
‘’Eğitim hakkı, Birleşmiş Milletler Örgütü, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü, Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı gibi örgütlerce kabul edilen belgelerde tanımlanmış, bildirge, sözleşme, tavsiye, karar, ilke ve benzeri nitelikte çok sayıda uluslararası ve bölgesel insan hakları belgesinde güvenceye alınmıştır. Eğitim hakkının düzenlendiği başlıca sözleşmeler arasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Türkiye’nin onaylamadığı Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi, bazı maddelerine çekince koyarak onayladığı Çocuk Hakları Sözleşmesini saymak mümkündür.
Eğitim hakkının devlet okullarında ücretsiz olması dünyada ve ülkemizde birçok düzenlemelerle sağlanmıştır. Ancak son dönemde devlet okullarında kayıt yaptırırken “bağış” adı altında velilerden parası alındığı bilinmektedir.
Türk hukukunda eğitimin ücretsiz olmasına yani kayıt parası alınmamasına ilişkin uygulamalar bazı düzenlemelerle kabul edilmiştir.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 28. maddesinde, taraf devletlerin ilköğretimi herkes için zorunlu ve parasız hale getirme yükümlülüğünden bahsedilmiştir ki Türk Anayasası’nın 42. maddesinde de aynı yükümlülükten bahsedilir.
İlgili hükme göre ilköğretim, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunlu olup devlet okullarında eğitim parasızdır. Devlet bu olanağı sağladıktan sonra denetimini, çıkarmış olduğu kanun ve yönetmeliklerle sağlar. Örneğin; İlköğretim ve Eğitim Kanunu 2. maddesine göre ilköğretim, ilköğretim kurumlarında verilir ve bu, eğitim-öğrenim çağında bulunan kız ve erkek çocuklar için mecburidir. Devlet okullarında eğitim için para da ödenmemektedir. Okul yöneticilerinin bağış adı altında istedikleri kayıt paraları kanuna aykırıdır ve haklarında yasal işlem başlatılmalıdır.
YARGI YOLU AÇIK
Anayasanın 125'inci maddesinin birinci fıkrası gereğince “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.”
Sosyal devlet ilkesinin gereği olarak devlet öğrencilere eğitimde fırsat eşitliğini ve çağdaş standartlarda eğitim alma hakkını sunmak zorundadır. Bu hakkın kanunda ücretsiz olarak sağlanacağı belirtilmişse ücretsiz olarak sağlanmalı, bağış adı altında kayıt parası alınmamalıdır. Devlete verilen bu yükümlülük, okul aile birliği gibi okulun ufak kurumları tarafından yerine getirilemeyeceğinden birliğin veya diğer kurumların bu hususlarda velilere yaptırım uygulaması da mümkün değildir. Bağışlar kermes gibi etkinliklerde yapılmalı, kayıt yapılırken hiçbir şekilde idare velilerden para almamalı, veliler bu duruma mecbur da tutulmamalıdır. Aksi taktirde sosyal devlet ilkesine aykırı bir durum oluşur.
KAYIT PARASI İSTEYEN OKUL YÖNETİMİ İLE KARŞILAŞILDIĞINDA NE YAPILABİLİR?
Çocuğunu okula kayıt ettirmek isteyen veliler, kayıt parası adı altında yüklü bir miktar ödeme talebiyle karşı karşıya kaldığında iki tür hukuki yol izleyebilirler:
Öncelikle kayıt parasını ödemek istemeyen ve ödemeye zorlanan veli, okul idaresine isteklerinin yasal olmadığını ve kayıt parası vermeyeceğini net bir şekilde dile getirmelidir. Halen ödeme konusunda ısrar ediliyorsa mağdur veliler durumu ilçe milli eğitim müdürlüğüne, bir dilekçeyle bildirebilirler. Zorlama devam ediyorsa, dilekçeyi olayı anlatarak yazıp, ilçe milli eğitim müdürlüğüne (kurumun özel olarak dilekçede belirtilmesi takibi kolaylaştırır) ve bulunulan ilin valiliğine, kayıt altına alınmasını isteyerek elden iletebilirler. Dilekçeyle takip dahi olsa BİMER ve CİMER’e yazılabilir veya Alo Dilekçe 147 aranarak durum anlatılabilir. Bizler dernek olarak her zaman yanınızdayız. ‘’